Aldatmak da her duygu kadar sıradan

Güncelleme Tarihi:

Aldatmak da her duygu kadar sıradan
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2007 00:00

Yasemin Pulat, son dönemin en dikkat çeken kadın yazarlarından biri...

Haberin Devamı

 Son olarak "Ya Bu Tenin Ayaklanması" adlı kitabını okurlarla paylaşan Pulat, iç dünyasını satırlara dökmekten rahatsız olmadığını söylüyor ve aldatmaya dair şu ilginç görüşü savunuyor: "Aldatmak da her duygu kadar sıradan ve gerçek!"

 "Herkes İçin Uzaklar", "Ben Bir Kediyim" ve "Kedi Evden Kaçtı"nın ardından son kitabınız "Ya Bu Tenin Ayaklanması" okurlarla buluştu. Kendinizi edebiyat dünyasında nasıl bir yerde görüyorsunuz? "Ben artık oldum" diyor musunuz?

- Sanıyorum olmam gereken yerdeyim. Olup olmadığıma gelince, bunun kararını ben veremem. Okuyucunun beni koyduğu yerde olabilirim ancak. Bir de hiçbir zaman tam olunmuyor galiba. Hep eksik gedik bir şeyler kalıyor. 

Aldatmak da her duygu kadar sıradan

Siz bir kedi misiniz gerçekten ve evden kaçtınız mı? Sokak kedisi misiniz hálá, yoksa eve döndünüz mü?

- Kırılgan bir tarafım da var, tırnaklarım da... Uysal bir halim de var, vahşi duygularım da... Her kadın biraz kedi aslında... Buradaki kaçış bir ayrılık öyküsüydü. Evet geri döndüm, ama kendime "Niye döndüm?" diye sormadan da edemiyorum. 

Neden kendinizi yazıyorsunuz?

- Çünkü çoğunlukla kendimden besleniyorum, ama hayatımı yazdığım da düşünülmesin. Hayatım roman olmaz zaten. O anda ne yaşıyorsam ve düşünüyorsam, onu yazıyorum ben. Kendime uzaktan bakıyorum aslında. Kendimi yazarken tanıyorum ve tanımlıyorum. 

Zaman zaman yanlış anlaşıldığınızı düşünüyor musunuz?

- Düşünüyorum, ama bununla başa çıkamam. İnsan nereden bakarsa, oradan görür. Kendi baktığı yer kirliyse, bu beni kirletmez. 

İç dünyanızı bu kadar ortaya dökmek korkutmuyor mu sizi?

- Hayatta her zaman samimiyetten yanayım. Samimi olan her şey sıcaktır. Hatalı bile olsa... Düşüncelerimi söylemek ve kendi doğrularımı ifade etmekten korkmadım hiçbir zaman. İnandığım şeyi yapıyorum. Gerçek olanı ve gerçek olmayı seviyorum. 

Karakterinizdeki bu gelgitler sizi zor bir insan yapmıyor mu?

- Alıştım kendime. Bazen kendimi bile yoruyorum ama başka biri olamazdım. Zor olanı, dolayısıyla kendimdeki zorluğu seviyorum.

 Peki ya aşk?

- Gürültülü bir kadınım aşkta. Başka türlü olmuyor. Başka türlü olunca aşk olmuyor zaten. Aşk beynin bir oyunu ama ben bu oyunu oynamayı seviyorum.

 Özel hayatınızın neredeyse bütün ayrıntılarını yazmış olmaktan dolayı rahatsızlık duymuyor musunuz?


- Duymuyorum, ama bir gün rahatsız olursam yazmaktan vazgeçerim.

Aldatılan kadın olmak belki alışılmış bir durum ama aldatan olmak ve bunu yazmak sıra dışı...

- Ama aldatmak da her duygu kadar sıradan ve gerçek.

Aptal numarası yapacak değilim

 Güzel bir kadın olmanız yazarlığınızın önüne geçiyor mu?

- Geçse de geçmese de bu artık kimsenin değiştiremeyeceği bir gerçek. Güzel bir kadının yazar olmayı seçmesi şaşırtıcı bir şey mi, anlamış değilim. Dört kitap ve 50’ye yakın şarkı yazmış bir kadının yüzüne ve fiziğine bakılmaz sadece. Aptal numarası mı yapayım, yoksa yüzüme kara mı çalayım bu saatten sonra?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!