Bir tarafta özgür mü özgür turist kadınlar, diğer tarafta işte o kafa erkeklerimiz
Alanya küçük bir tatil beldesiyken, büyüdü büyüdü ve emekli Almanların kendilerine ikinci vatan seçtiği bir yer oldu. Çoğunluğu Alman olan 7 bine yakın yabancının ev satın aldığı bu ilçeye, son dört yılda gençler de akın etti. Geceler daha da hareketlendi. Alabildiğine turistik bir ilçe olarak adı büyürken talihsizlik geldi kapısını çaldı. Aslında Alanya’yı sarsan ilk olay 9 yıl önce 1995 Nisan’ında oldu. Rus turist Valeria Kozlova’ya tecavüz edildi ve öldürüldü. Ertesi gün yine üç Norveçli kadına daha tecavüz edildiği ortaya çıktı.
2000 yılından itibaren ise Alanya’da turizm sezonu açıldı haberlerine, turistlere tecavüz edildi haberleri otomatik olarak eklenmeye başladı. Sadece 2003’te kayıtlara geçen yabancı kadına tecavüz olayı 21.
Elbette bu olaylar Alanya’nın canını çok sıkıyor. Ne böyle anılmak ne de bu yüzden turist kaybetmek istiyorlar.
Alanya müftüsü bile ‘Tecavüz insanlık suçudur, turizmi baltalar’ fetvası verme ihtiyacını duyuyor. Prova yapan bir tiyatrocunun sahnedeki ‘İğreniyorum erkeklerden, bana tecavüz ettiler’ repliğini gerçek zanneden esnaf birine tecavüz edildi sanıp polis çağırıyor. Yani Alanya bu kadar diken üstünde.
KAFALAR KARIŞIK
Alanya’daki sınırsız ve özgür eğlence özellikle ‘erkekliğiyle’ övünen erkeklerin kafasını yeteri kadar karıştırmış. Bir yerde, turist kızın resminin altındaki, ‘Türk erkeklerinin şöhretini duydum geldim’ asparagasıyla gaza gelenler, diğer yerde Avrupalı kadınların rahat davranışlarını anlamayan, bazen de anlasa bile istismar edenler.
Kadın ‘hayır’ dediğinde gerçekten ‘hayır’ anlamına geldiğini anlamayanların tecavüzü meşrulaştırma gerekçeleri ise çok tanıdık: ‘O kadar yedik içtik, öpüştük seviştik, herhalde sonunu getireceğiz!’
Alanya’daki pek çok tecavüz olayının altında işte bu zihniyet yatıyor. Ve ne yazık ki bu mazeret erkekler arasında çoğu kez itibar görüyor.
Bu zihniyetten en çok zarar görecek sektörün ilçede önde gelen isimlerinden TÜRSAB Alanya Başkanı Bilal Korkmaz bile ‘ileri gidilmiş’ durumlarda ‘o tecavüz olmaz’ düşüncesinde. Sadece Bilal Korkmaz böyle düşünüyor dersek, haksızlık ederiz. Alanya’da konuştuğum pek çok kişi tecavüz olaylarına bu pencereden bakıyor.
Üst düzey bir kamu yetkilisi, 14 yaşındaki genç kızın tecavüze uğramasını anlatıp, ardından sordu: ’Genç kız dört gün önce tanıştığı gençle sabahlara kadar eğlenmiş. Sarhoş olup, sahilde seviştikten sonra çocuğun evine gitmişler. Şimdi soruyorum size; 14 yaşındaki kızını sabahlara kadar sahipsiz bırakan anne babanın hiç mi suçu yok?’
Tabii suçu var ama ya geçen yıl erkek arkadaşının gözü önünde tecavüze uğrayan Alman turist Alexandra Amara’ya ne demeli? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi görevlisi Amara da bu şiddetten payını aldı. Fırın işçisi olan tecavüzcü Ali Başan, Amara’nın erkek arkadaşını ağaca bağlayıp, yanındaki porno dergileri Amara’ya göstererek, ‘nasıl istersin’ diye sordu.
FLÖRTE AZMETTİRİYORLAR
Alanya’nın gece hayatına karışıp gece kuşlarıyla sohbet ettiğinizde nasıl sinsice hesaplar yapıldığını daha iyi anlıyorsunuz. Bir bar işletmecisi, barmenlerini flörte nasıl azmettirdiğini övünerek anlatıyor: ‘Barmenler ilgi görecek ki, iyi iş yapalım. Bara gelen hiçbir kızı çirkin de olsa küstürmeyecekler. Hepsine bir ışık, bir umut verecekler. Kızlardan biri barmenin öteki kızla daha fazla ilgilendiğini görünce kızıyor, ilgi göreceği başka bir yere gidiyor. Barmenlerden, bir kızı beğenirlerse hemen o gece birlikte olmamalarını rica ediyorum. Çünkü hemen o gece olursa, kız bir daha gelmiyor. Barmenler bazen geceyi birkaç saat arayla 3 kızla birden geçiriyorlar. 11 yılda 9 barmenim yabancılarla evlenip yurtdışına gitti. Ama bir tek kız arkadaşı olan, kimseye yan gözle bakmayan barmenim de var. Bizde her şey rızayla oluyor.’
Bu işletmeci ‘Tecavüz olaylarının hiçbiri turizm sektöründe çalışanlar tarafından yapılmadı’ diyerek yüreğini ferah tutuyor.
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Müfit Kaplanoğlu ise şunları söylüyor: ‘Alanya’da rekor turist, gibi
haberler yayınlandığında burada çok büyük bir pasta var sanıyorlar ve ne kadar cahil adam varsa buraya akın ediyor. E, tabii bu gelenlerin kafası Avrupalı gibi çalışmıyor. Avrupalılar da biraz saf davranıp, her yanına yaklaşanı iyi niyetli sanıyor.’
Kısacası Alanya şaşkın: Bir tarafta özgür mü özgür turist kadınlar. Diğer tarafta ‘işte o kafa’dan kurtulamamış erkekler.
Tek gecelik izlenimlerimiz bile durumu tespite yetiyor: Bardaki ‘avcılar’ ellerindeki içkilerle barı arşınlayıp, saha çalışması yapıyorlar. Kendi halimde barda oturup notlar alırken, tuvalete giderken bile ‘avcılar’dan nasibimi alıyorum! Sabaha karşı bardan çıktığımızda kapıdaki erkek kalabalığı dikkatimi çekiyor. ‘Niye bunlar barın içinde değil de, dışarda’ diye sorduğumda, ‘İçerden yanında erkek olmadan çıkacak sarhoş kızları bekliyorlar’ cevabını alıyorum. Tecavüz olaylarının pek çoğu da bu gecelerin uzantısında oluyor. Çünkü bu kadınlar yalnız... Çünkü bu kadınlar aranıyor... Çünkü kadınlar sekse açık... Yani tecavüz edilebilir!
İşte sadece Alanya’nın değil bütün turizm sektörünün cevabını bulması gereken soru bu. Alanya’da bir başka trajik paradoks da şu: Kadınlara tecavüz arttıkça, erkek çocuklara tecavüz olaylarında ciddi bir düşüş olmuş!
Alanya’nın belini kıran olay 1995 yılının nisan ayıydı. Babası emniyet mensubu olan 25 yaşındaki minibüsçü Hakan Karayavuz ve dört arkadaşı, Rus turist Valeria Kozlova’ya tecavüz etti. Tecavüzle yetinmeyip, genç kızın başını taşla ezerek öldürdüler. Ertesi gün minibüse binen üç Hollandalı turisti daha kaçırıp tecavüz ettiler. İddialara göre arkadaşlarını örgütleyen Hakan Karayavuz, iktidarsızdı ve arkadaşları tecavüzü gerçekleştirirken o başaramamıştı. Bu duruma çok sinirlenen Karayavuz hırsını arkadaşlarının da yardımıyla, tecavüz ettikleri Marylee Vandijk’ten aldı. Onu uçuruma yuvarladılar. Hannake Adricgem ve Suzanne Krananburg’u ise boğazlarını keserek, hareket halindeki minibüsten aşağı attılar. Olay, Hannake Adricgem ve Suzanne Krananburg’un şans eseri hayatta kalmalarıyla ortaya çıktı. Olayın vahşeti hem Hollandalıları hem de Alanyalıları dehşete düşürmüştü. Hollanda basını Alanya’ya akın etti, yankısı büyük oldu. Hollanda Prensi Türkiye’ye yapacağı ziyareti iptal etti. Hakan Karayavuz 2 kez müebbet ayrıca 3 yıl hücre hapsine mahkûm oldu. Arkadaşları Yusuf Çağlayan ve Ali Güldalı 36 yıl, Gazi Köleoğlu müebbet, Abdullah Yönet ise 13 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi. Hakan Karayavuz hızını alamamış bu kez mahkemeyi izleyen Hollandalı kadın gazeteciye tokat atmıştı. İşte bu Karayavuz, bütün bunları yaptıktan sadece 7 yıl sonra kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen afla tahliye edildi. Diğer arkadaşları hem tecavüz hem de adam öldürmekten mahkûm oldukları için tahliye edilmemişti. Çünkü Karayavuz sadece adam öldürmekten mahkûmdu! Tahliye olur olmaz, ‘Ben tahliye oluyorsam arkadaşlarım niye olmasın’ diyerek içerde yatan dört arkadaşı için tahliye isteminde bulundu. Hollanda basınının dudağı uçukladı, kamuoyunda infial oldu, Hollanda Prensi devreye girip ‘İlişkilerimiz bozulur’ dedi. Bütün bu tepkilerden sonra, ‘Yanlışlıkla tahliye edildi’ denilerek Hakan Karayavuz tekrar cezaevine konuldu. İşte Alanya’da herkesin ekmek yediği turizm bu olaydan sonra çok büyük zarar gördü.
Bilal Korkmaz (TÜRSAB Alanya Başkanı) Alıp götürür tecavüz ederler işte tecavüz o!İki lezbiyen kız tatile gelmişti. İki erkekle yemeğe çıkmışlar, içip sarhoş olmuş, eğlenceye gitmişler. Sonra da bu çocukların evlerine gitmişler. İki erkek bunlarla sevişmek isteyince itiraz etmişler ama olan olmuş. Ertesi gün bu kızlar, ‘Biz istemediğimiz halde, bizimle seviştiler’ diye polise gittiler. ‘Biz birbirimizle evlenecektik, bu tecavüzden sonra ilişkimizi nasıl yaşayacağız’ diye sitem ediyorlardı. Kızlara, ‘İçip eğlenmişsiniz sonunda da böyle bir şey olmuş. Bu sizin evlenmenize mani olmaz ki’ dendi. Onlar da ‘Madem öyle, bunu bir macera sayarız’ deyip şikayetlerinden vazgeçtiler. Yani şimdi bunun tecavüz olduğunu kim yargılayacak? A, ama birbirlerini hiç tanımazlar, alıp götürür tecavüz ederler, tecavüz o işte!
Hasan Sipahioğlu (Alanya Belediye Başkanı)Erkeklerden uzak durun diyemeyizGelen turistlere istismar edilebileceklerini kimse hatırlatmıyor mu sorusunu ister istemez düşünüyorsunuz. Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ise bu soruyu şöyle cevaplıyor: ‘Acenteler bu tür bilgileri vermeye gerek görmüyorlar. Öyle uyarıları niye yapsınlar ki? Uyarmak doğru değil. Tatile gelen birine erkeklerden uzak durun diyemeyiz.’ ‘Zaten demeyin, sadece istismar ihtimalini hatırlatın’ dediğimde de ‘Onun ölçüsü yok’ cevabını veriyor.
Günhan Sarıkaya (Alanya Kaymakamı) Bizim gençler kızlar biraz ilgi gösterse devamı gelecek sanıyorBuradaki hemen hemen bütün otellerde her şey dahil uygulaması var. İstedikleri kadar içki içsinler para ödemiyorlar. Akşam eğlenmeye gittiklerinde de içmeye devam ediyorlar. O kadar sarhoş oluyorlar ki, ne yaptıklarını bilmiyor, hatırlamıyorlar. Kültürlerin uyumsuzluğu da olunca bu tür olaylar oluyor. Bizim gençler nerede duracaklarını bilmiyorlar, kızlar biraz ilgi gösterse devamı gelecek sanıyorlar. İşler istedikleri gibi gitmeyince de tatsızlıklar yaşanıyor. Aslında buradaki tecavüz olayları diğer yerlerden çok fazla değil. Alanya 1995’teki olayın etkisini silemediği için çok fazla göz önünde sadece. Ayrıca buradaki suç dağılımında sadece Türk erkekleri yok. Geçen yıl bir Alman, bir kıza tecavüz etti.