Güncelleme Tarihi:
Boğaz’da büyüdü, St. Joseph’de okudu. Bodrum’da gece hayatı onunla başladı. Ardından Paris’e gitti. Jean Paul Belmondo gibi dünya starlarıyla arkadaş oldu ve ünlü aktrisleri giydirdi. 20 yıl sonra ıstanbul’a döndü. ıstanbul cemiyet hayatının en renkli figürlerinden Ertekin Dinçay, nam-ı diğer Bay şapka, Boxer dergisinin sorularını yanıtladı.
Babanız tek partili dönemde milletvekiliydi. O dönem vekil çocuğu olmak ayrıcalıklı mıydı?
- Babam, Isparta mebusuydu. Mebus sayısı az olduğu için belki bir ayrıcalık söz konusuydu denebilir ama büyük fark yaratan bir durum yoktu.
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
- Biraz yaramazdım ama güzel bir çocukluk geçirdim. Sarıyer’deydi evimiz. Rahmi Koç, çocukluk arkada-şımdır. Onunla oyunlar oynardık.
Sonra St. Joseph yılları başlıyor. Okul, papaz okulu, siz yaramaz bir çocuksunuz. Zorlandınız mı?
- Yatılı okudum. Hep söylenirdi “Çok sert papazlar var” diye. Ben de küçük bir çocuk olarak korktum tabii anlatılanlardan. Ama dedikleri kadar kötü çıkmadı. Çok güzel arkadaşlıklarım oldu. Mesela Gökşin Sipahioğlu, Erol Simavi...
Gökşin Sipahioğlu, Erol Simavi ve sonra Hıncal Uluç... Gazeteciden arkadaş olmaz derler ama sizin için söz konusu değil galiba bu durum.
- Benim başka yakın gazeteci arkadaşlarım da var. Mesela Çetin Altan. Kendi adıma hiç olumsuz olay yaşamadım.
İSTANBULLULAR’A BODRUM’U TANITTIM
Lise bittikten sonra hemen iş hayatına mı atıldınız?
- Evet. Beyoğlu’nda Kallavi Sokak’ta bir kulüp açarak başladım işe. O dönem bütün tiyatrocular benim mekânımda toplanırdı.
ilk evliliğiniz bu esnada gerçekleşti sanırım...
- Evet, ilk eşim Natasha idi. 22 yaşındaydım. Büyükada’ya gitmiştim. Orada “Adalar Güzellik Yarışması” düzenlenmişti. Natasha birinci geldi. Hemen flört etmeye başladık. ıki, üç yıl sonra da evlendik. Flört süresi kadar sonra da boşandık.
Bodrum’u ilk keşfedenlerden biri sizsiniz değil mi?
- Öyle denebilir. 1960’larda arkadaş-larım Haşim Birkan ve Tülin Kesebir, Bodrum’da bir yer almışlardı. Önce dekorasyonu, sonra işletmesini üstlendim. Mekânı dikkat çeker hale getirince müşteri sayısı çoğaldı. ıstanbullular ile Bodrum’u ben tanıştırdım.
İzmir gece hayatını da renklendirmişsiniz uzun süre.
- Bodrum’dan ıstanbul’a dönerken Kısmet Otel’in sahipleri ile karşılaştım. Bana otellerinin üst katındaki mekânı işletmemi teklif ettiler. Gönül Yazar’ı ikna edip, iki ay kadar bedava sahneye çıkardım. Sonra kendi yerimi açtım. ıstanbullular akın etmeye başladılar.
Böyle bir düzen kurmuşken neden Paris’e gittiniz?
- Dönemin Turizm Bakanı Ferda Kahraman “Neden Paris’e gitmiyorsun” dedi. O an aklıma geldi gitmek.
Neler yaptınız Paris’te?
- Modaevim vardı orada. Aslında modaya ilgim de Paris’te başladı. Prenses Abdülaziz ile tanıştım orada. Annesi Türk olduğu için bana çok ilgi gösterdi. Onun aracılığı ile Avrupa’nın asillerinin olduğu gruba girdim.
İlginizi nasıl işe dönüştürdünüz?
- İskia’ya gitmiştim. Sophia Loren her akşam oradaydı. Herkes iki dirhem bir çekirdek giyiniyordu. Benim yanımdaki kıyafetler ise çok spordu. Sonra otelden bir hanımla tanıştım. Kocası onu bırakıp gidince o hanımın odasına yerleştim. Cebimdeki parayla bir sürü güzel kıyafet aldım. Paris’te bir anda moda oldu kıyafetlerim. Bütün starlar benden giyinmeye başladı.
Şapka merakınız da Paris’te başladı değil mi?
- Evet “Borsalino” filminde Jean-Paul Belmondo’yu gördüm ve şapka kullanmaya karar verdim. O zamandan beri de beni şapkasız görmek mümkün değil. 100’den fazla şapkam var. Hâlâ da şapka satan yerlere uğrar, beğendiğimi alırım.
Jean-Paul Belmondo ile sonra çok sıkı dost olmuşsunuz...
- Evet, Avenue Montaigne Caddesi’ndeki kafelere çok sık giderdim. Belmondo da mekânın iyi müşterisiydi. Mekâna gelen, giden herkes bana ilgi gösterirdi, hatta gelip yanağımdan öperdi. En sonunda bir gün bana dönüp “Ünlü olan benim. Neden herkes seni öpüyor?” dedi. Sonra kendisiyle çok sıkı ahbap olduk.
ALAIN DELON’U HiÇ SEVMEDİM
Onunla ilgili bir anınız var mı?
- Bir ara Fransa’da Liberte marka külotlar çok popüler olmuştu. Belmondo’yla beraber Regille’de oturduğumuzda dedi ki: “Ertekin, senin pantolonun içinde herhalde Liberte vardır. Benim külotum da Liberte. Hadi pantolonlarımızı çıkaralım.” Fikir benim de hoşuma gitti ve neticede pantolonlarımızı çıkarıp dans ettik.
Tanıdığınız başka star var mı?
- Var ama hiçbiri Belmondo gibi sıcakkanlı değil. Mesela Alain Delon ile belki 20 kez tanıştırıldık. Her tanış-mamızda beni anımsamıyormuş gibi davrandı. Delon’u sevmedim. Ama oğlu arkadaşım.
20 yıl sonra ıstanbul’a döndünüz. Celal Çapa ile “Ertekin” isminde bir kulüp işlettiniz. Nasıl bir mekândı?
- Döner dönmez yakın arkadaşım Tevfik Dölen’in evine yerleştim. Sonra dediğiniz gibi “Ertekin”i işlettim. Bir ara yine ardından Maçka’da Tevfik ile birlikte “Plaza Bar”ı işlettim. Sonra sıkıldım ve kendi yerimi açtım.