Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2004 00:00
2001’deki Vuslat’tan bu yana albüm yayımlamayan Yansımalar dörtlüsü, yeni fikirler ve projelerle geri dönüyor. Erkan OÄŸur, Samim Karaca, Yarkın KardeÅŸler’le birlikte hazırladıkları ‘Pervane’ bayramın ilk günü piyasaya çıktı. Sırada üç yeni albüm var. Grubun kurucuları Birol Yayla ve Åženol Filiz ‘Acelemiz yok, fikirler olgunlaÅŸtıkça dinleyicisiyle buluÅŸuyor’ diyor.Aradan geçen üç yılda neler yaptınız? 2002’de Washington Post’ta çellist Yo Yo Ma’nın düzenlediÄŸi Ä°pek Yolu Festivali’nde verdiÄŸiniz konserlerle ilgili övgü dolu satırlar okumuÅŸtuk. Yurtdışında Türk basınına yansımayan baÅŸka konserler verdiniz mi?- Washington’da düzenlenen Ä°pek Yolu Festivali’nde iki hafta, her gün konser verdik. Dünyanın dört bir yanından gelen müzikçilerle buluÅŸtuk, dünyamız zenginleÅŸti. Kültür Bakanlığı’nın gönüllü gruplarından biriyiz. Bu kapsamda Mısır, Sudan ve Belçika’da konserler verdik. Son üç yılda, grubun iç sesi olgunlaÅŸtı. Bu arada yeni besteler birikti. Bezmara’yla konserler verdik. TRT televizyonunda yayımlanacak Esir Åžehrin Ä°nsanları dizisi ve bir belgesel, Devlet Tiyatroları’na ise Ferhat ile Åžirin oyunu için müzik hazırladık.2002 Martı’nda stüdyoya girmeye hazırlanıyordunuz. Albüm neden gecikti?- Periyodik aralıklarla konser yapmayan bir topluluÄŸuz. Kendi içsel hazırlığımızın tamamlanmasını bekledik. Sekiz ay önce stüdyoya girdik. Ä°stediÄŸimiz sonucu elde edene kadar çalıştık.ADANMIÅžLIK BEDEL Ä°STERAlbüme kritik bir isim seçmiÅŸsiniz. Pervane, adanmışlıkla özdeÅŸleÅŸen bir sözcüktü. Sonra kirlenmeden payını aldı, ÅŸipÅŸak adanan ve ÅŸipÅŸak vazgeçenlerin simgesine dönüştü. Siz bu sözcüğün etrafında bir albüm yapılandırırken neler düşündünüz?- Adanmışlığı ve bu sorumluluÄŸun yarattığı ruh tekamülünü yansıtmaya çalıştık. ÅžipÅŸak adanmışlıkların, vazgeçmelerin yaÅŸandığı, her ÅŸeyin tüketildiÄŸi bir dünyaya tepki olarak deÄŸerlendirebilirsiniz albümün ismini. DoÄŸu Edebiyatı’nda pervaneyi vurgulayan olaÄŸanüstü güzellikte ÅŸiirler bulunuyor. Albümü bir ismin deÄŸil, bir mananın etrafında yapılandırdık.Albüm notlarında ‘Umarız herkes gönlünde ışığına koÅŸmayı bekleyen bir pervane bulur, kah yanar, kah sonu vuslat olur’ diyorsunuz. Åžimdi garantili yolculuklar moda. Yanmadan olmuyor mu bu iÅŸ?- Bedel ödemeyi göze almadan ödül almak çok zor. Ãœstelik bedeli ödeyip, ödülü alamamak var hayatta. Mütevazı bir dünyanın küçük kazanımlarıyla yetinmek var. Tabii bir de bedel ödemekten vazgeçip, baÅŸkalarının istediÄŸi türde bir hayata yönelme yolu mevcut. Bedel ödemeden vuslata ulaÅŸmak çok zor...Repertuvardaki parçalar son üç yılın ürünü mü, uzun zamandır gün ışığına çıkmayı bekleyen var mı aralarında?- Son üç yılın ürünü. Bazıları kayıt sürecinde tekrar ele alındı. ÖrneÄŸin, Pervane’yi iki yıl önce yazmış, istediÄŸimiz ses bileÅŸimini yaratamadığımız için bir kenara bırakmıştık. Sonra yeni bir yaklaşım ve sesle gönlümüzdeki biçimini buldu, bu albüme aldık. Mehmene, aslında Ferhat ile Åžirin için yazılmıştı. Öyküdeki karakterin kardeÅŸi Åžirin’in hayatı karşılığında tüm güzelliÄŸini vermesi bizi çok etkilemiÅŸti. Yazdığımız müzik oyuncu arkadaÅŸlarımızı da çok etkilemiÅŸ. Turneden döndüklerinde, biz her akÅŸam bu müzikle aÄŸlıyorduk, dediler. Temayı yeniden düzenleyerek bu albüme aldık. Yansımalar’ın ilk kıvılcımı olan, 19 yıldır konserlerde seslendirilip kaydedemediÄŸiniz için üzüldüğünüz ‘Yol’ neden bu kez de repertuvar dışında kaldı?- Yol’un gerektirdiÄŸi ses hacmine henüz ulaÅŸamadık. Büyük bir orkestra ve kapsamlı bir orkestrasyon gerektiriyor. Ama, gün ışığına çıkması yakındır...Pervane’de Erkan OÄŸur perdesiz gitarı ve kopuzuyla neredeyse beÅŸinci üye gibi gruba girmiÅŸ. Yollarınız nasıl kesiÅŸti?- Bu buluÅŸmayı 20 yıldır bekliyoruz. Ä°TÃœ Türk MüziÄŸi Devlet Konservatuvarı’nda dört yıl aynı sınıftaydık. MüziÄŸin ötesinde, yıllardır derin bir dostluÄŸumuz var. Hep gönlümüzde birlikte müzik yapmak vardı. Nihayet oldu. DileÄŸimiz uzun yıllar sürmesi. Uzun yıllardır santur ya da çelik telli kanun benzeri bir sesin ihtiyacını duyuyorduk. Kopuzla ses paletimiz zenginleÅŸti, aradığımız tonu bulduk. Ayrıca emprovizasyonlarıyla mükemeliyetçi yaklaşımıyla albüme büyük katkısı oldu.Grubun ses paletinde iki yeni öğe dikkat çekiyor: Çello ve gazelhan. Uzun zamandır insan sesini gruba dahil etmenin yollarını arıyordunuz. Buldunuz mu, yoksa bu geçici bir çözüm mü?- Çello tınısına karşı zaafımız var. Önceki yıl yedi çello eÅŸliÄŸinde bir konser vermiÅŸtik. Konserden sonra grubun sesine kalıcı olarak eklendi. Bezmara’da Mehmet Kemiksiz’le çalışmıştık. Ayrıca bir tanıtım filmine müzik hazırladık. Rıza Tevfik’in albüme adını veren dizeleri gündeme geldiÄŸinde, Kemiksiz’in sesini kullanmayı düşündük. TURNEYE ÇIKIYORLARYansımalar’ın ses hacmini geniÅŸletme çabası doÄŸrultusunda müziÄŸinizi oda müziÄŸi orkestrası eÅŸliÄŸine taşımayı, bazı parçalarda elektronik efektler kullanmayı düşünüyordunuz. Bu konuda bir geliÅŸme var mı?- Bu doÄŸrultuda iki ayrı albüm hazırlığındayız. Yol’u da seslendirmek amacıyla, klasik orkestranın bazı enstrüman gruplarını bir araya getirecek düzenlemeler hazırlıyoruz. Yaradılışı anlatacak diÄŸer albümde akustik seslerin yanı sıra sentetik sesler kullanacağız. Hiçbir enstrümanda duyulamayacak tonlar için elektronik enstrümanlar devreye girecek.Pervane albümünün repertuvarını konsere taşımayı düşünüyor musunuz? - Ãœniversite konserlerine ağırlık vermek istiyoruz. 30 Kasım’da Ä°ÅŸ Sanat’ta, 28 Aralık’ta Kadıköy Halk EÄŸitim Merkezi’ndeki konserlerle baÅŸlayıp, ardından EskiÅŸehir ve Ankara’ya uzanmayı planlıyoruz. Â
button