Turan YILMAZ/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2004 01:37
Yargıtay-MİT-Çakıcı üçgeninde gelişen skandala iktidar partisi AKP’den ilk ciddi tepki, Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’tan geldi. Fırat, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’nın bu durumda ne yapması gerektiğine ilişkin sorumuz üzerine, akçalı bir konuda halkının güvenine ihanet ettiği gerekçesiyle intihar eden yüksek bir İngiliz yargıcın öyküsünü şöyle anlattı:
‘İngiltere’de yargıçların kanunen bir maaşı yoktur. Kendilerine maaş yerine harcamaları için açık çek verilir. Her ay bu şekilde bir açık çek alan yüksek bir İngiliz hákim bir süre sonra, ‘Açık çek olur mu canım, bu devlet de bizi kandırıyor galiba’ diye düşünmeye başlamış. Bir gün, çekin gerçekten açık olup olmadığını test etmek istemiş. 1 milyon Sterlin yazıp çeki mübaşiriyle tahsil için bankaya göndermiş. Banka, ‘Öğleden sonra gelin ödeyelim’ deyince, yargıç ‘Tam da benim düşündüğüm gibi, devlete soracaklar, sonra da vermeyecekler’ demiş. Ama, öğleden sonra mübaşir parayı getirince yargıç yanıldığını anlamış. Büyük bir üzüntü içinde, ‘Halkım bana bu güveni duyuyor, ama ben bu güvene ihanet ettim’ diyerek, tabancasıyla intihar etmiş. Bu, yaşanmış ve İngiliz hukuk tarihinde yazan, bilinen olaylarından biridir.’
Fırat, bu hikayeyi anlattıktan sonra ‘Yargı tuzdur, kokmaması gerekir. Eğer kokarsa iş tehlikededir. Ama ben koktuğunu biliyorum’ diye konuştu. Mersin’deki stajiyer avukatlığı sırasında şahit olduğu bir başka olayı da anlatan Fırat, 60’lı yılların sonunda limanı ziyaret eden İngiliz filosunun verdiği yemeğe hakim ve savcıların önce unutulup sonradan davet edildiğini söyledi. Fırat, ‘Onlar çok daha özenle hazırlanan bir masada ağırlandılar. Amiral, ‘Özür diliyorum. Adetlerimize göre bir hákimi ancak Kraliçe sofrasına davet edebilir. Ama sizin davetime gelmeniz bizim için çok büyük bir şereftir’ dedi.’