Güncelleme Tarihi:
Turizmden enerjiye, liman işletmeciliğinden inşaata kadar birçok alanda aynı hızda büyüdüklerini söyleyen Akın, Akfen’e ismini açıklamadığı Avustralyalı bir ortak almaya hazırlanıyor.
Ekonomist Dergisi, bu haftaki sayısında Hamdi Akın ile kapsamlı bir röportaj yaptı. Röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.
"Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türk iş dünyasının en dinamik isimlerinden biri. Yurt dışında birçok büyük projeye imza atan TAV ile bölgedeki hemen hemen tüm havalimanı ihalelerine katılan Akın, bunun nedeninin sadece ihaleye katılmak olmadığını, yeterlilik belgesi almak konusunda tecrübe edinmeye çalıştıklarını söylüyor. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde yeterlilik belgesi konusunda sıkıntı yaşadıklarına ve TAV’a yönelik rekabetin sertleştiğine dikkat çeken Akın’ın bugünlerde en çok meşgul olduğu konulardan biri de Avustralya’nın en büyük kuruluşlarından biri ile gerçekleştireceği yeni ortaklık.
Fenerbahçe eski yöneticilerinden olan Akın, “Bu yeni ortaklıkla o kadar meşgulüm ki, Fenerbahçe maçlarını televizyondan bile izleyemiyorum” diyor.
En büyük hedeflerinden birinin Avrupa’da büyük bir kentin havalimanını işletmek olduğunu söyleyen Akın ile bu hedefe nasıl ulaşacaklarını, Rusya’daki yeni otel inşaatlarını, Avustralyalı yeni ortağını ve yatırımlarını konuştuk.
Ekonomist: Akfen Holding havalimanı, liman, araç muayene istasyonları işletmeciliği, turizm, inşaat ile gayrimenkul ve enerji gibi birçok alanda faaliyette. Sizce de bu biraz dağınık bir faaliyet alanı değil mi?
Hamdi Akın: Hayır, bana göre hepsi birbiriyle ilintili. Birbirini destekleyen şirketlerden oluşan bir yapımız var. Biz Akfen Holding olarak bir portföy yönetiyoruz. Şirketlerin büyük çoğunluğunda hissedar durumundayız. Hepsinin profesyonel yöneticileri ve yönetim kurulları var. Her an bir şirketi satabiliriz, ya da her an yeni bir şirket alabiliriz.
“EKONOMİ OLMADAN DEVLET OLMAZ” Global krize ek olarak AKP’nin kapatılması istemi ile dava açılması sonucunda hareketlenen iç siyasetin ekonomiye olumsuz etkileri, geçen haftaya damgasını vuran konulardan biriydi. Bu yıl faaliyette oldukları birçok sektöre yatırım yapmayı planlayan Akfen Holding’in başkanı Hamdi Akın’a, son gelişmelerin yatırım kararlarını etkileyip etkilemediğini sorduk. Akın söze, “İç siyasi gelişmelerin ekonomiye yansımasının pozitif olmayacağını düşünüyorum ama çok fazla negatif olacak da dememek lazım. Ekonomi ile siyasetin ayrışması gerekliliği bir kez daha kendini gösteriyor” şeklinde başlıyor.
Her bir siyasi ve sosyal değişimin ekonomi için risklerin yanında, aynı zamanda fırsatlar da sunabileceğini kaydeden Akın şöyle devam ediyor:
“Holding olarak yatırım kararlarında bir revizyona gitmeyeceğiz. Olması gereken de bu bence. Belki biraz daha dikkatli olacağız, biraz daha fazla çalışmak zorunda kalacağız ama bunu bir fırsata dönüştürmeyi bilmeliyiz.”
AKP’nin kapatılması davası ile ilgili olarak ise Akın, şunları söylüyor:
“Parti kapatılmasını hiç kimse tasvip etmiyor, biz de etmiyoruz. Artık ekonomi ile siyasetin ayrışması lazım. Ekonomi olmadan, devlet olunmayacağının anlaşılması lazım. Eğer öyle olsaydı Afrika’daki bütün kabileler devlet olurdu.”
Akın: Odaklanacağımız bir alan yok. Şirketlerin hepsini, alınıp-satılacak bir mal gibi görüyorum. Benim için daire alıp satmaktan farksız. Şirketlerin hepsiyle gönül bağım var ama hiçbirisi vazgeçilmez değil. Bedelini bulduğu anda satabiliriz. Benim işim fırsatları değerlendirmek, plan yaparak iş yapmam.
Plan yapmadığınızı söylediniz. Bu yıl için ne kadar yatırım yapacağınız belli değil mi?
Akın: Turizmde Accor ile ortak olarak otel yatırımlarımız devam ediyor, arsa bulundukça otellerin inşaatına başlanıyor.
Rusya’da dört tane yeni otel inşaatına başlıyoruz. Yeroslav, Samara, Kaliningrad ve Krasnoyarsk’da. Enerjide 21 tane HES projesi için açıkladığımız 600 milyon dolarlık bir yatırımımız var. Rüzgar enerjisiyle ilgili lisans başvurusu için geç kaldık, ancak lisans satın alabiliriz, elektrik dağıtım ihaleleriyle de ilgileniyoruz.
Burada tam olarak ne kadar yatırım yapacağımız, projeye bağlı. Bu yıl TÜV Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim ile191 araç muayene istasyonu açacağız, 2 bin 500 kişi işe alacağız.
Neredeyse her alana yatırım yapacaksınız...
Akın: Evet, liman işletmeciliğinde de işler iyi gidiyor, ortağımızla beraber Akdeniz havzasındaki diğer özelleştirmelerle ilgilenebiliriz. Zaten şirketin adını Mersin International Port (MIP) olarak belirledik. Mersin’i Mediterranea yapıp uluslararası projelere girebiliriz. Geçtiğimiz günlerde bağımsız bir araştırma şirketine Akfen’nin piyasa değerini ölçtürdük. 2 milyar dolar piyasa değerine ulaştık. Yönettiğimiz operasyonlar daha da büyük çaplı. Toplamda ne kadar yatırım yapacağımız aslında karşımıza çıkacak fırsatlara ve bunları finanse edebilmemize bağlı. Kesin bir rakam vermek gerçekten güç.
Araç muayene istasyonlarını bu yıl faaliyete geçireceğinizi söylediniz, bu alandaki hedefleriniz neler?
Akın: Türkiye’ye araç muayenede en son teknolojiyi getirmeyi ve böylece trafik kazalarını yüzde 25 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Daha sonra eğer diğer ortaklarımız da isterse TAV’da yaptığımız gibi, buradaki iş modelimizi başka ülkelere taşımayı hedefliyoruz. Örneğin bu konuda Gürcistan’da, Libya’da bir boşluk olduğunu biliyorum. Oralardan başlayabiliriz.
TAV ile bölgede gerçekleşen hemen hemen tüm ihalelere katılıyorsunuz. Bu, o alana odaklandığınızı göstermez mi?
Akın: Bizim amacımız bulunduğumuz alanlarda en iyi olmak, en iyi fırsatları değerlendirmek. Tabii ki odaklandığımız iyi olduğumuz alanlar var. Söylemek istediğim farklı bir şey. Bizim TAV ile bu kadar çok ihaleye katılmamızın başka bir nedeni var. Sadece ihaleye katılmış olmak için katılmıyoruz. İhaleye girme tecrübesi kazanıyoruz. Ayrıca yeterlilik belgesi almamız önemli.
Büyük bir Avrupa kentinin havalimanını almak gibi bir düşünceniz var mı?
Akın: Bu bizim grçekleştirmeyi en çok istediğimiz hedeflerimizden biri. Ama artık Avrupa’da stratejik ortak yerine, finansal ortak aranıyor. Örneğin İngiltere’de British Airport Authority, bir şirket ve ülkedeki bütün havalimanlarını işleten bir yapı. Bu yapının yönetimi, borsadaki hisselerin el değiştirmesi yoluyla değişebiliyor. Aynı şekilde Fransa’da, İtalya’da da durum böyle. İnşallah TAV değil ama Akfen olarak gerekli yapıları oluştururuz, gider bu şirketlerin hisselerini satın alırız. Bu mümkün, çok da zor bir iş değil.
İyi bir Fenerbahçe taraftarı ve eski yöneticisi olarak Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Akın: Aslına bakarsanız, Fenerbahçe’yi televizyonda bile izleyemiyorum, çok işim var şu sıralar. Üzerinde çalıştığım çok önemli bir proje var, onu bitirmem lazım.
Nedir o proje?
Akın: Sürpriz. Çok büyük bir iş. Çok kısa süre içinde sonuçlanacak. Avustralya’nın en büyük şirketlerinden biriyle işbirliği yapıyoruz. Akfen olarak Avustralyalı ortağımızla birlikte altyapı projeleri gerçekleştireceğiz. Ülkeye para girmesini sağlayacak bir işbirliği. Bir ortaklık anlaşması yapmak üzereyiz ve onlarla birlikte Türkiye’de büyük bir yatırım yapacağız. Ancak şu anda daha fazla ayrıntı vermem doğru olmaz.