Güncelleme Tarihi:
Doğa umut oldu
Daha düne kadar ninelerimizin otlardan yaptığı ilaçları, ‘‘Kocakarı ilacı’’ diye beğenmeyenler bugün şifalı bitkilere dört elle sarılıyor
ÖZELLİKLE gelişmiş toplumlarda artan çevre bilinciyle birlikte doğaya dönüş hız kazandı. Yakın zamana kadar endüstriyel gelişmeleri ve teknoloji harikası sentetik ilaçlarıyla övünen batı, şimdi doğada şifa arıyor, bitkilerden medet umuyor. Batı'da Fitoterapi (Herbalizm) yani hastalıkların taze ya da kurutulmuş bitkiler ve bunların doğal özleriyle tedavi yöntemi modern tıpla birlikte kullanılmaya başladı. Türkiye ise bitki cenneti. Ülkemizde doğanın Batılı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tehlikeli boyutta kirlenmemiş olması, tarım alanlarının zehirli atıklarla henüz bozulmamış olması bitki türlerinin çokça yetişmesini kolaylaştırıyor. Ancak bu bitkilerin doğal ortamda korunması ya da bilinçli yetiştirilmesi ve doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor.
AKGÖZ KARDEŞLERİN BAŞARISI
Yaşamlarını Antalya'da sürdüren Havva, Müzeyyen ve Bülent Akgöz kardeşler, Akdeniz bölgesinde yetişen şifalı bitkiler sayesinde yeni bir sektörün oluşmasını sağladılar. Bazı bitkileri kendileri yetiştiren, bazılarını da doğadan toplayan Akgöz kardeşler Tarım ve Sağlık Bakanlıklarının denetiminde Rasyana adı altında ürettikleri doğal çaylarla şifa dağıtıyorlar.
Akgöz kardeşlerin sağlık reçetesi
Selülit Çayı: Selülit tedavisi için hazırlanmış doğal bitki karışımı. İçeriğinde ardıç tohumu, rezene, at kestanesi yaprağı, ısırgan yaprağı, biberiye bitkileri sayesinde dolaşımı etkileyen dokularda birikmiş iltihabı önlüyor, kanı toksik maddelerden temizliyor.
Yavaş Metobolizma Çayı: Kekik (Dağ kekiği), rezene, enginar, ısırgan yaprağı, biberiye bitkileri. Bu çay dengesiz beslenmeden kaynaklanan metobolizma yavaşlığına yardımcı oluyor, vücudun yağ yakımını hızlandırıyor.