Akdamar áşıkları

Güncelleme Tarihi:

Akdamar áşıkları
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2007 00:00

Akdamar Kilisesi keşişinin kızı Tamara ile ona aşık olan çobanın aşkı hüsranla bitti ama yıllar sonra kilisenin restorasyonunda çalışan iki gencin aşkı, evliliğe gidiyor.

VAN Gölü’ndeki Akdamar Adası’nda bulunan Surp Haç (Kutsal Haç) Kilisesi, yeni adıyla Akdamar Anıt Müzesi’nin restorasyonu sırasında tanışarak evlenmeye hazırlanan restoratör Emel Güzelgöz ile inşaat mühendisi Adnan Vural’ın aşkı "Tamara’nın aşkını" hatırlatıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yapılan ihaleyle kilisenin restorasyonu Kartalkaya firmasına verildi. 22 Mayıs 2005’te başlayan restorasyon çalışmalarında inşaat mühendisi Adnan Vural şantiye şefi, Emel Güzelgöz de restoratör olarak görev aldı. 21 Temmuz 2006’ya kadar süren çalışmalar sırasında gençlerin arkadaşlıkları aşka dönüştü. İki genç, Akdamar Kilisesi’nin 29 Mart’taki açılışından sonra da yaşamlarını birleştirmeye karar verdi.

Akdamarlı davetiye

Ankara’da 15 gün sonra dünya evine girecek olan Emel Güzelgöz ve Adnan Vural, düğün davetiyelerinde aşklarının başlamasına vesile olan Akdamar Kilisesi Anıt Müzesi’nin fotoğrafına yer verdi. Güzelgöz ve Vural çifti, davetiyelerine de "Güneşin doğduğu bu topraklarda yüzyıllar öncesinde imkánsız aşkların dünyasında inadına, cesurca yaşanan bir aşkın efsanesidir ’Ah Tamara’... Onların aşkları da işte bu topraklarda, badem ağaçları arasında filizlendi, boy verdi. Kavuşamayan aşklar anısına gelin siz de tanık olun bu mutluluğa" sözlerini koyarak sevenlerini düğünlerine çağırdı.

Efsanevi aşk

Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı 1’inci Gagik tarafından MS 915-921 yılları arasında Keşiş Manuel’e yaptırılan Akdamar Ermeni Kilisesi ile ilgili yörede şu hikáye anlatılıyor: "Van’ın Gevaş İlçesi’nde çobanlık yapan delikanlı, kilise keşişinin dünyalar güzeli kızı Tamara’ya áşık olur. Çoban, aşkına karşılık bulur. Yıllarca buluşabilmek için geceleri adaya yüzerek gider. Aşkı fark eden keşiş, iki áşığı ayırmak için bir plan düşünür. Her zamanki gibi sevgilisinin işaretini bekleyen çoban, aralarındaki işaret olan kandilin ışığını görünce yine adaya yüzmeye başlar. Ancak, bu aşkı bitirmeye kararlı olan keşiş, çobanı halsiz düşürebilmek için elindeki kandille sürekli yer değiştirir. Sevgilisine kavuşma umuduyla deliler gibi kulaç atan çoban, daha fazla yorgunluğa dayanamayarak Van Gölü’nün derin sularında boğulur. Ancak çoban boğulmadan önce de son bir kez ’Ah Tamara...’ diye bağırır."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!