Ajda beni sansürledi

Güncelleme Tarihi:

Ajda beni sansürledi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2008 00:00

Erkin Koray, "Mezarlık Gülleri" adlı kitabında, Ajda Pekkan’a dair ilginç bir ithamda bulundu.

Haberin Devamı

Koray, Pekkan'ın bazı şarkılarının TRT'de yayınlanmasını yasaklattığını iddia etti.
Kırgınlıklarını yazdı
Türk rock müziğinin "Erkin Baba"sı Erkin Koray, "Mezarlık Gülleri" adlı şarkısıyla aynı adı taşıyan kitabında, plak şirketi sahibinden sanatçılara kadar birçok ünlü isme duyduğu kırgınlığı anlattı. Onun sivri üslubundan nasibini alanlardan biri de Ajda Pekkan oldu.
TRT yasağında parmağı var
Koray, Pekkan'a kitabında özel bir bölüm ayırdı ve onun kendisini yasaklı şarkıcılar arasına koydurttuğunu ileri sürdü.

Ajda beni sansürledi
Usta rock'çı, bir dönem şarkılarının TRT'de yayınlanmamasında Ajda Pekkan'ın parmağının olduğunu iddia etti. İşte kitaptan o bölümle ilgili birkaç satır:
Kararın altına imza attı
“Şarkılarımla ilgili ‘Yayımlanamaz’ kararı alan TRT Müzik Denetleme Kurulu, hiç bu taraklarda bezi olmayan Ajda Pekkan’ı da aralarına alıp, ‘İşte, sizden birileri (!) de sizin eserleriniz hakkında aynı şeyi düşünüyor’ demeye getirdi. Sevgili Ajda Pekkan, belki de muvafakatname verdiği birine imza attırdı."
Erkin Koray, Alfa Yayınları’ndan çıkan "Mezarlık Gülleri" adlı kitabında Ajda Pekkan'ın yanı sıra Fatma Girik'e de sitem etmiş. Ünlü rock'çı "Fatma Girik, belediye başkanı olduktan sonra beni tanımadı" diyor.

Plakçımı kurşunlamaya karar vermiştim
Türk rock müziğinin "Erkin Baba"sı Erkin Koray, Alfa Yayınları’ndan çıkardığı "Mezarlık Gülleri" adlı kitabında şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Sevilen sanatçı, Tarkan’ın plakçısını öldürmeyi planladığını itiraf etmekle kalmadı, kendisini yasaklatan Ajda Pekkan’a ve belediye başkanı seçildikten sonra onu tanımayan Fatma Girik’e ne kadar
/images/100/0x0/55ead37bf018fbb8f899297f
kırgın olduğunu da anlattı. İşte kitaptan Hafta Sonu dergisinin sayfalarına taşınan birkaç çarpıcı bölüm...

Haberin Devamı

Erkin Koray, "Mezarlık Gülleri" adlı şarkısıyla aynı adı taşıyan kitabında kimi zaman düşündürüyor, kimi zaman güldürüyor, kimi zaman da eleştiri oklarını doğrultmaktan çekinmiyor. İşte kitapta yer alan en çarpıcı bölümlerden bazıları...

Haberin Devamı

Ama önce Erkin Baba’nın nasıl katil olmaktan kıl payı kurtulduğunu kendi kaleminden öğrenelim...

ŞAHİN SÖĞÜTOĞLU’NU TABANCAYLA ÖLDÜRECEKTİM

"’Kızları da Alın Artık Askere’deki, ’Anma Arkadaş’taki, ’Yağmur’daki canım ciğerim plak şirketi sahibi adam, o gün birden 180 derece dönüyor ve diyor ki:

’Usta! (O zamanın parasıyla) 125 bin lira borcun var, sen gelmiş daha 5 bin lira borç ver diyorsun! Bu borç kolay kolay ödenmez. Ya 125 bin lira verirsin ya da sekiz tane plak yapar bize bırakırsın. Ondan sonra nereye istersen gidebilirsin!’

Karar: İdam!

(...) En sonunda ben:

’Anladım! Bana birkaç gün düşünme fırsatı verin’ dedim.

Çabuk düşün!

Ajda beni sansürledi
Ve oradan ayrıldım (...) Bir taksiye bindim. Beynim yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. Kelimenin tam anlamıyla mahvolmuştum artık (...) Eğer o gün, trafik sıkışıklığından dolayı ben eve gidip gelinceye kadar mesai bitip, onlar da şirketi kapayıp gitmiş olmasalardı, ben İstanbul Plak şirketi sahibi Şahin Söğütoğlu’nu tabancayla vurarak öldürmüş ve o ölmek, ben de hapse girmek suretiyle bu dünyadan yok olmuş olacaktık (...) Olsaydı, şimdi ne Tarkan kardeş bu şirkete o güzel şarkılarını söyleyebilmiş ne de Şahin Söğütoğlu’nun oğlu bu şirketi devam ettirebilmiş olacaktı."

BORÇLARIMI "ŞAŞKIN"LA ÖDEDİM

Haberin Devamı

Erkin Koray, katil olmayı bile göze alacak kadar düştüğü ekonomik darboğazdan nasıl kurtulduğunu da anlatıyor: "Doğan Plak şirketinin sorumlu müdürü Hidayet Doğan’a o günkü teklifim şuydu:

’Benim, şu bildiğiniz İstanbul plak şirketine 125 bin lira borcum var. Siz bu parayı ödeyin, ben de size öyle bir plak yapacağım ki, aklınız şaşacak. Bu parayı geri almanız bir yana, çocuklarınız da bundan para kazanacak!’

O gün ve ertesi gün bu konuyu uzun uzadıya konuştuk onunla (...) Anlaştık, el sıkıştık.

15 gün sonra ses kayıt stüdyosuna kemanlar, çellolar, darbukalar ve Semiha Yankı, Ümit Tokcan, Hayri Şahin, Huri Sapan’lı bir vokal grubuyla girdiğimde , şaşırmak sırası tecrübeli tonmaister Sıtkı Acim’e gelmişti. ’Şaşkın’ adlı efsane şarkım bir Napalm bombası gibi patladı. Memleket de şaşırdı (bence), ben de şaşırdım neye uğradığımı. Eh... Elden çıkmış bir defa... Ondan sonra da bırakır mıyım ben hiç bu işin arkasını?

Haberin Devamı

’Fesuphanallah’, ’Komşu Kızı’, ’Estarabim’, ’Arap Saçı’..."

YASAKLI ŞARKILARIMIN ALTINDAKİ AJDA İMZASI

Erkin Koray, Ajda Pekkan konusuna da kitabında bir bölüm ayırmış. Şarkılarının bir dönem TRT’de "Yayımlanamaz" kararıyla ekrana gelememesinde Pekkan’ın da parmağı olduğunu iddia ediyor Koray:

"(...) TRT Müzik Denetleme Kurulu’nun, şarkılarımla ilgili ’Yayımlanamaz’ kararlarında, hiç bu taraklarda bezi

/images/100/0x0/55ead37bf018fbb8f8992983
olmayan Ajda Pekkan’ı da aralarına alıp, ’İşte, sizden birileri (!) de sizin eserleriniz hakkında aynı şeyi düşünüyor’ demeye getirdiler. Pekkan’ın da bu ülkeye bir şekilde hakkı geçmiştir tabii.

Haberin Devamı

İş adamları daha iyi anlatabilirler. Sevgili Ajda Pekkan’a ’bu taraklarda bezi yok’ derken, onun o kuştüyü yatağından kalkıp da, taa Ankara’lara Denetleme Kurulu toplantılarına gidip de, benim kasetimi dinleyip de ’Erkin’in bu eserleri yayımlanmasın’ diye altına imza atmış olacağını hiç tahmin etmediğimi; bir şekilde onun da imzasını atıp, hatta belki de muvafakatname verdiği birine attırıp, sadece onun adını kullanmışlardır, demek istiyorum."

FATMA GİRİK BAŞKAN OLUNCA BENİ UNUTTU!

1989 yerel seçimlerinde SHP’ye destek veren Erkin Koray, o dönem Şişli Belediye Başkanı seçilen Fatma Girik’e de özel bir parantez açıyor kitabında:

"Halk Özal çetesini yakasından silkmişti. 26 Mart 1989 gecesi, saat 03.00 sularında SHP’nin Şişli İlçesi Belediye Başkanı adayı Fatma Girik boynuma sarılıyordu. Artık Başkan Fatma Girik olmuştu.

O seçilsin diye otobüslerin üzerine bile çıkmış, meydanlarda koşuşturmuş, kahve kahve dolaşmıştık, hep beraber (...) Ertesi gün makamına gittiğimde, Fatma Hanım beni tanımıyordu artık.

Kapının önündeki sekreter hanım önümü kesti:

Fatma Hanım bugün çok yoğunlar.

Hiçbir görüşme yapmayacaklar.

Acaba çevresindeki yalaka takımı benle ilgili ne söylemişlerdi, hálá merak eder dururum."

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!