Güncelleme Tarihi:
Koray, Pekkan'ın bazı şarkılarının TRT'de yayınlanmasını yasaklattığını iddia etti.
Kırgınlıklarını yazdı
Türk rock müziğinin "Erkin Baba"sı Erkin Koray, "Mezarlık Gülleri" adlı şarkısıyla aynı adı taşıyan kitabında, plak şirketi sahibinden sanatçılara kadar birçok ünlü isme duyduğu kırgınlığı anlattı. Onun sivri üslubundan nasibini alanlardan biri de Ajda Pekkan oldu.
TRT yasağında parmağı var
Koray, Pekkan'a kitabında özel bir bölüm ayırdı ve onun kendisini yasaklı şarkıcılar arasına koydurttuğunu ileri sürdü.
Erkin Koray, "Mezarlık Gülleri" adlı şarkısıyla aynı adı taşıyan kitabında kimi zaman düşündürüyor, kimi zaman güldürüyor, kimi zaman da eleştiri oklarını doğrultmaktan çekinmiyor. İşte kitapta yer alan en çarpıcı bölümlerden bazıları...
Ama önce Erkin Baba’nın nasıl katil olmaktan kıl payı kurtulduğunu kendi kaleminden öğrenelim...
ŞAHİN SÖĞÜTOĞLU’NU TABANCAYLA ÖLDÜRECEKTİM
"’Kızları da Alın Artık Askere’deki, ’Anma Arkadaş’taki, ’Yağmur’daki canım ciğerim plak şirketi sahibi adam, o gün birden 180 derece dönüyor ve diyor ki:
’Usta! (O zamanın parasıyla) 125 bin lira borcun var, sen gelmiş daha 5 bin lira borç ver diyorsun! Bu borç kolay kolay ödenmez. Ya 125 bin lira verirsin ya da sekiz tane plak yapar bize bırakırsın. Ondan sonra nereye istersen gidebilirsin!’
Karar: İdam!
(...) En sonunda ben:
’Anladım! Bana birkaç gün düşünme fırsatı verin’ dedim.
Çabuk düşün!
BORÇLARIMI "ŞAŞKIN"LA ÖDEDİM
Erkin Koray, katil olmayı bile göze alacak kadar düştüğü ekonomik darboğazdan nasıl kurtulduğunu da anlatıyor: "Doğan Plak şirketinin sorumlu müdürü Hidayet Doğan’a o günkü teklifim şuydu:
’Benim, şu bildiğiniz İstanbul plak şirketine 125 bin lira borcum var. Siz bu parayı ödeyin, ben de size öyle bir plak yapacağım ki, aklınız şaşacak. Bu parayı geri almanız bir yana, çocuklarınız da bundan para kazanacak!’
O gün ve ertesi gün bu konuyu uzun uzadıya konuştuk onunla (...) Anlaştık, el sıkıştık.
15 gün sonra ses kayıt stüdyosuna kemanlar, çellolar, darbukalar ve Semiha Yankı, Ümit Tokcan, Hayri Şahin, Huri Sapan’lı bir vokal grubuyla girdiğimde , şaşırmak sırası tecrübeli tonmaister Sıtkı Acim’e gelmişti. ’Şaşkın’ adlı efsane şarkım bir Napalm bombası gibi patladı. Memleket de şaşırdı (bence), ben de şaşırdım neye uğradığımı. Eh... Elden çıkmış bir defa... Ondan sonra da bırakır mıyım ben hiç bu işin arkasını?
’Fesuphanallah’, ’Komşu Kızı’, ’Estarabim’, ’Arap Saçı’..."
YASAKLI ŞARKILARIMIN ALTINDAKİ AJDA İMZASI
Erkin Koray, Ajda Pekkan konusuna da kitabında bir bölüm ayırmış. Şarkılarının bir dönem TRT’de "Yayımlanamaz" kararıyla ekrana gelememesinde Pekkan’ın da parmağı olduğunu iddia ediyor Koray:
"(...) TRT Müzik Denetleme Kurulu’nun, şarkılarımla ilgili ’Yayımlanamaz’ kararlarında, hiç bu taraklarda bezi
İş adamları daha iyi anlatabilirler. Sevgili Ajda Pekkan’a ’bu taraklarda bezi yok’ derken, onun o kuştüyü yatağından kalkıp da, taa Ankara’lara Denetleme Kurulu toplantılarına gidip de, benim kasetimi dinleyip de ’Erkin’in bu eserleri yayımlanmasın’ diye altına imza atmış olacağını hiç tahmin etmediğimi; bir şekilde onun da imzasını atıp, hatta belki de muvafakatname verdiği birine attırıp, sadece onun adını kullanmışlardır, demek istiyorum."
FATMA GİRİK BAŞKAN OLUNCA BENİ UNUTTU!
1989 yerel seçimlerinde SHP’ye destek veren Erkin Koray, o dönem Şişli Belediye Başkanı seçilen Fatma Girik’e de özel bir parantez açıyor kitabında:
"Halk Özal çetesini yakasından silkmişti. 26 Mart 1989 gecesi, saat 03.00 sularında SHP’nin Şişli İlçesi Belediye Başkanı adayı Fatma Girik boynuma sarılıyordu. Artık Başkan Fatma Girik olmuştu.
O seçilsin diye otobüslerin üzerine bile çıkmış, meydanlarda koşuşturmuş, kahve kahve dolaşmıştık, hep beraber (...) Ertesi gün makamına gittiğimde, Fatma Hanım beni tanımıyordu artık.
Kapının önündeki sekreter hanım önümü kesti:
Fatma Hanım bugün çok yoğunlar.
Hiçbir görüşme yapmayacaklar.
Acaba çevresindeki yalaka takımı benle ilgili ne söylemişlerdi, hálá merak eder dururum."