Ailem beni evlendirmedi

Güncelleme Tarihi:

Ailem beni evlendirmedi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2004 00:00

Sevgili Güzin abla, ben 38 yaşında, hiç evlenmemiş, ticaretle uğraşan, aileden kalan imkanları ve gayrimenkulleri olan, bir yıl kadar önce annesini de kaybettikten sonra, mecburen yalnız yaşamayı seçen bir erkeğim. Annemin sağlığı sırasında şirketimizde çalışan genç bir sekretere aşık olmuştum, yaklaşık üç yıla yakın çalkantılı bir beraberlik yaşadıktan sonra, annemin vefatının ardından, aileden gelen baskılara dayanamayarak ayrıldık. Ayrılmamızdaki en önemli faktör akrabalarımın aile servetinin aile dışına çıkmaması çabalarıydı. Biz de, pes edip, istemeyerek teslim olduk. Şimdi, hatalısınız, direnmeliydiniz diyeceğinize eminim. Belki de sevgimiz yeteri kadar güçlü değildi, bilemiyorum. Şu anda hayatımda hiç kimse yok, kız arkadaşımı terk ettikten sonra ailemi de terk etmiş durumdayım. Zira bana zarar vermeye başladıklarını anladım. En önemlisi de, beni kız arkadaşımdan koparan bu insanlara karşı artık ne bir sevgi- ne bir ilgi, ne de saygı duyuyorum. Yetişkin iki insanın kendi kararlarını kendileri vermesi gerektiğini düşünüyorum artık. Ama sanırım, treni de kaçırdım. Şu anda tek düşüncem hayata yeniden başlayabilmek. Sevgi ihtiyacım ve yalnızlık. Acaba dedim, saygıdeğer okurlarınız arasında benim gibi, yaşama ve sevgiye yeni bir adım atabilecek bir genç hanım var mıdır? Böyle bir hanımla tanışmak ve yeni bir beraberliği denemek istiyorum. Sigara dışında hiçbir kötü alışkanlığım yok, alkol hemen hiç kullanmıyorum. Sevmeye hazır bir yapım var. Daha önce başından bir evlilik geçmiş olması, hatta bir çocuğunun bile olmasını sorun etmiyorum. Yeter ki iyi niyetli olsun, yaşamaya, sevmeye, karşısındaki kişiyi mutlu etmeye gönlü olsun. Size Güzin abla sözü veriyorum ki, sonuna kadar deneyeceğim. e.mail adresimi belirtebilirsiniz. RUMUZ: YALNIZIM 2004 e.mail: yanlizim2004@mynet.com.Sevgili okurum, bu tür mektuplara köşemde pek yer vermiyorum, biliyorsunuz. Ancak burada yaptığınız büyük yanlışlık yüzünden hem kendinize hem de sevdiğiniz kıza yazık ettiğinizi görerek, ‘Güzin abla’lık alışkanlığıyla, sizi cevaplamak istedim. Aile büyüklerinizin büyük bir bencillikle size engel olması karşısında, sonunda gerçeği görmüşsünüz. Ama hatanızın bedelini, büyük bir yalnızlık içinde ödüyorsunuz. Servet sahibi olsanız da, yolun yarısını geçmiş bir erkek olarak, bu yalnızlığı buram buram yaşıyorsunuz. Bundan sonra, hayatınıza asla hiç kimseyi karıştırmama kararınızı saygıyla karşılıyor, belki sesinizi duyan bir yürek olur diye de, mail adresinizi yayınlıyorum.Ben de geleceğin Güzin Abla’sı olmak isterdimMerhaba Güzin abla, herkes bana Güzin abla diye hitap ediyor. Bu benim çok hoşuma gidiyor, adımı duyan, ‘Sen de Güzin ablalık yapar mısın?’ diyor. Çünkü benim adım da Güzin. Bu beni gerçekten çok mutlu ediyor. Şu anda Konya İletişim Fakültesi öğrencisiyim. Senin mesleğini devam ettirmeyi çok isterdim. Tabii ki, senin gibi olamam ama senin öğrencin olarak, seni örnek alarak bu işi ilerde sürdürmeyi çok istiyorum. Bana ne öğütlersin? RUMUZ: GELECEĞİN GÜZİN ABLASIBen de bugün bir dostuma, bu işin ne kadar zor olduğunu anlatıyordum sevgili kızım. Gazetecilik zaten zor bir meslek, çok ilginç, çok heyecan verici ama, aynı zamanda da çok yıpratıcı bir meslek. Buna ilaveten, bir de okurlarının dertlerini paylaşmayı görev edinmiş olmak, insanı her açıdan yıpratıyor. Hiç kimseyi tam anlamıyla memnun edemezsin. Erkekleri suçlasan, erkeklerden, kadınları suçlasan, kadınlardan tepki alıyorsun. Binbir sorunla karşılaşıyor, pek çoğuna yardım edememenin burukluğunu yaşıyorsun. Çoğunlukla karşılaştığın eğitimsizlik ve cehalet yüzünden, çaresiz kalıyorsun. Ve dünyayı toz pembe gören, kaymak tabakası bir grup, ne seni, ne de sana yazan, kendilerinden çok farklı bir yerdeki bu insanları anlayabiliyor. Zor kızım zor. Uzaktan göründüğü gibi değil bu iş.Barınaklar ilgi bekliyor Güzin abla, lütfen, Ataşehir, Üsküdar, Beykoz, Sarıyer, Şile ya da Yedikule ve diğerleri, hangi barınağa yakın oturuyorsanız, haftada bir gününüzü barınaklardaki hayvan dostlarımıza ayırın. Oralarda sizin ilginizi, sevginizi, yardımınızı bekleyen küçük dostlarınız var. Biz Ataşehir barınağıyla ilgilenen bir avuç gönüllüyüz. Ancak barınakta bulunan 800 köpeğe yeterli olamıyoruz. Onların mamaya olduğu kadar, sevgiye ve günde yarım saat kadar da olsa, bahçede biraz dolaştırılmaya ihtiyaçları var. Hepimiz oldukça ileri yaşlardaki hanımlarız, içimizden biri hastalansa, yüreğimiz kan ağlıyor. Lütfen gelin, aramıza katılın. Uzaktan tenkit edeceğinize, yardım eli uzatın. Bir köpek mi edinmek istiyorsunuz, buralardan alın. Eve alınmış, aile ortamına alışmış ama sokağa atılmış pek çok cins köpek de var. Gelin bunlara kucak açın. ATAŞEHİR BARINAĞI GÖNÜLLÜLERİBu yürekten gelen çağrıya tüm hayvansever okurlarımın ilgi göstereceklerine inanıyorum. Özellikle emeklilik döneminden sonra, çoluk çocuk evden ayrılıp gidince, bir küçük dost edinmenin insanı yaşama ne denli bağladığını, bir kez daha hatırlatmak isterim ben de.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!