Zeynel LÜLE / BRÜKSEL - Emel ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2006 00:00
Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA) dışında hiçbir kuruma ödül verme yetkisi tanımayan Birleşmiş Milletler’in, dünyada "Halkla ilişkilerin Oscar’ı" kabul edilen 2006 Büyük Ödülü’nü Hürriyet Gazetesi, "Aile İçi Şiddete Son" kampanyasıyla aldı.
Hürriyet’in kampanyası ödülü İngiliz War Child & Weber Shandwick’in "Yardım Et: Hayatın İçinden Bir Gün" adlı projesiyle paylaştı. BM’nin 1990’dan bu yana verdiği ödül, bu yıl 52. yılını kutlayan IPRA’nın 22 ödülü arasından en prestijli olanı olarak nitelendiriliyor. Geçtiğimiz hafta Londra’da Waldorf Hilton Oteli’nde gerçekleşen IPRA 2006 Üstün Hizmet Ödülleri töreninde, Hürriyet’in plaket ve sertifikasını Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Kurumsal İletişim Direktörü Temuçin Tüzecan ve Kurumsal İletişim Müdürü Elvan Omay birlikte aldılar. IPRA Hürriyet’in kampanyasıyla kamuoyunda yarattığı etki ve aile içi şiddet mağdurlarına yönelik eğitim programlarındaki başarısı nedeniyle ödüllendirildiğini açıkladı ve yayınladığı programda Hürriyet’ten övgüyle bahsetti. Gerçekten de Hürriyet’in Aile İçi Şiddete Son kampanyasının iki yıllık kısa tarihi, bu övgüleri hak edecek faaliyetlerle doluydu...
Hürriyet, 2004 Ekimi’nde, bir sosyal sorumluluk projesi olarak başladı Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’na... Çünkü, dünyada her üç kadından biri hayatında en az bir kez dövülüyor; cinsel ilişkiye zorlanıyor ya da diğer yollarla taciz ediliyordu. Üstelik bu şiddetin büyük bölümü aile içindeki erkekler tarafından gerçekleştiriliyor, yani kadını ve çocukları en çok, en yakınları incitiyor, öldürüyordu.
Çünkü, aile içi şiddet, sadece gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin değil, gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyanın sorunuydu. ABD’de eşinden dayak yiyen kadın sayısı dört milyonu aşıyor, İngiltere’de her yedi kadından biri kocasından dayak yiyordu. Kadına yönelik şiddette Türkiye yüzde 58’lik oranla dünya sıralamasında önemli bir yerdeydi.
Çünkü, Türkiye, artık yasalarının çoğu izin verse de aile içi şiddete karşı sistematik bir koruma ve ceza sistemine sahip değildi. Aile içi şiddete karşı mekanizmalar, destek hizmetleri çok yetersiz kalıyordu. Ve şiddete uğrayan kadınların büyük bölümü, ne tür haklara sahip olduklarını, hangi kurumsal mekanizmaları nasıl kullanacaklarını bilmiyordu...
Aile içi şiddetin hiçbir sebeple hoş görülemeyeceğine, olağan kabul edilemeyeceğine ve şiddetin, bedelini çok uzun yıllar tüm aile bireylerinin ödediği çok önemli bir toplumsal sorun olduğuna inanan Hürriyet’in kampanyası, "evdeki şiddetin, başta genel olarak şiddete daha çok maruz kalan kadın ve çocuklar olmak üzere, tüm aile fertleri üzerindeki yıkıcı ve kalıcı etkilerini ortaya koymayı; şiddeti ortadan kaldırmaya katkıda bulunmayı; toplumun tüm kesimlerini bu şiddete son vermeye çağırmayı" amaçladı.
EĞİTİM OTOBÜSLERİ VE GÖNÜLLÜ ORDUSU
Çağdaş Eğitim Vakfı, İstanbul Valiliği ve CNN TÜRK işbirliğiyle yürütülen kampanyanın önemli ayaklarından biri "Eğitim Otobüsleri" oldu. Kampanya Koordinatörü Neşe Hacısalihoğlu, danışmanları psikolog Nevin Dölek ve psikolojik danışman Neylan Özdemir, "Eşlerarası İlişkiler Destek Programı"nı başarıyla yürüttüler. Kampanya uzmanları önce İstanbul’un çeşitli semtlerinde otobüslerle dolaşarak, binlerce kadın ve erkeğe şiddetin aile bireyleri üzerindeki etkileri, şiddete başvurmadan çatışmaları çözme yöntemleri, iyi ve güçlü eş-baba kavramı, kızgınlık kontrolü, şiddetle baş etme yolları, yasalardaki haklar gibi konuları anlattılar, kampanya kitapçıklarını dağıttılar. Program şu günlerde Anadolu’nun çeşitli kentlerine yayılıyor.
Kampanyanın ikinci önemli ayağı, gönüllü çalışmasıydı. Kampanya filminde tüm Türkiye’ye morarmış gözü ve patlamış dudağıyla bakan küçük kız, "şiddete uğrayan kadınlara bilgi ve umut verecek gönüllüleri" çağırınca, ilkokul, lise ya da üniversite mezunu, eğitmen, emekli ya da ev kadını, işsiz ya da işadamı, genç, yaşlı pek çok insan kampanya telefonlarını kilitledi. Kampanyaya gönüllü olmak isteyenlere de gönüllü organizatörlüğü eğitimi verildi ve gönüllü sayısına her geçen gün bir yenisi eklendi. Kampanya Almanya’ya da uzandı.
İSTANBUL’DA ULUSLARARASI ŞİDDET KONFERANSI
Hürriyet’in Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’nın en önemli başarılarından biri de geçen yılın kasım ayında İstanbul’da düzenlenen uluslararası konferanstı. BM Nüfus Fonu ile birlikte gerçekleştirilen konferansa, dünyadan ve Türkiye’den kamu kuruluşu temsilcileri, yerel yönetim, özel sektör temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı ve BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Anne-Birgitte Albrectsen, konferansın amacını şöyle özetlemişti: "Aile içi şiddet konusunda Türkiye’de önleyici ve koruyucu politikaların ve programların oluşturulması ve geliştirilmesi için yurtdışından ve yurtiçinden ön plana çıkmış örneklerin paylaşılması; STK’ların, özel sektörün, kamu kuruluşlarının ve siyasilerin duyarlılıklarının artırılması ve harekete geçmelerinin sağlanması."
Konferansta yapılan sunumlar, bu konuda dünyada gerçekleştirilen en iyi uygulamalardı. Mesela sorunu çözmeye erkeklerin katılımını da sağlamaya çalışan kampanyalar... Şiddet mağdurları için koruma ve güçlendirme amaçlı hizmetler, yani sığınaklar, yardım hatları, kadın danışma merkezleri... Aile içi şiddetle mücadelede özel sektörün rolü, devletin faaliyetleri, yani yasalar, ulusal eylem planları... Polis, sağlık personeli, hukukçular, öğretmenler, sosyal yardım uzmanları, kadın ve erkeklerin eğitimi çalışmaları... Önümüzdeki hafta konferansın ikincisi, yine Türkiye ve dünyadan önemli katılımcılarla İstanbul’da gerçekleşecek.
AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA TANITIM VE BÜYÜK ÖDÜL
Geçtiğimiz haziranda da kampanya, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu binasında Avrupalı parlamenterlere tanıtıldı. Vuslat Doğan Sabancı, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi Heide Rühle, Sosyalist Grup üyesi Emine Bozkurt, Liberal Grup üyesi Karin Resetarits ve Sol Birlik Grubu üyesi Feleknas Uca himayesinde gerçekleştirilen oturumda, kampanya bol teşekkür ve tebrik aldı.
Bütün bunlar olurken, Hürriyet mayıs ayı başında, kampanyanın aşamalarını, amaçlarını, iletişim planını, sonuçlarını içeren bir dosyayla 2006 IPRA ödülleri için başvuruda bulundu, 41 ülkeden 323 proje arasında yer aldı. Kampanya temmuzda "Özel Birleşmis Milletler Ödülü" kategorisinin altı finalistinden biri oldu. Jüriden gelen bilgiye göre bu ödül BM’nin çalıştığı alanlardan birinde en yaratıcı projeyi yürüten organizasyona veriliyordu. Birinciyi de BM temsilcileri belirliyordu. Hürriyet ekim ayı başında da ödülü kazandığını öğrendi ve geçtiğimiz hafta Londra’da düzenlenen törende plaket ve sertifikasını aldı. Şimdi yoluna devam ediyor.
Kampanya AB İlerleme Raporu’nda
AB Komisyonu’nun "İlerleme Raporu"nda "Aile içi şiddete son" kampanyasından övgüyle söz edildi. Hürriyet’in bu kampanyasının, ülkeyi duyarlı hale getirdiği ve başta İstanbul Valiliği olmak üzere Eğitim Vakıfları tarafından desteklendiği belirtildi.
Aile içi şiddet ve kötü muamelenin Türkiye’de hálá yüksek oranda mevcut olduğunu belirten AB Komisyonu, cinsel istismar, zorla ve genellikle erken yaşta evlilikler, gayrı resmi nitelikteki dini nikahlar, çok eşlilik, kadın kaçakçılığı ve "namus cinayetleri" vakalarının da varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Bu tür şiddet vakalarına ilişkin istatistik bilgi eksikliği bulunduğunu ve kurbanların yeterince gözetim altına alınmadıklarını belirten Komisyon, bu durumun sorunun çözümünü zorlaştırdığını kaydetti.
Komisyon bu bölümde şu görüşlere yer verdi:
-Aile içi şiddet, "namus cinayetleri", yüksek okuma-yazma bilmeme oranı ile Parlamento’ya, yerel temsil organlarına ve işgücü piyasasına düşük oranda katılım Türkiye’deki kadınlar açısından endişe yaratmaktadır.
-Güneydoğu bölgesinde doğan kız çocuklarının nüfusa kaydettirilmemesi zorla evlendirme ve namus cinayetlerinin takip edilmesini zorlaştırmaktadır.
-Kadın sığınma evlerinin sayısı artmış olmakla birlikte, bu evlerin daha da çoğaltılması gerekmektedir. Temmuz 2004’te kabul edilen Belediyeler Yasası’nın nüfusu 50.000’den fazla olan tüm yerleşim yerlerinde sığınma evleri açılmasını zorunlu kılan hükmü uygulanmamaktadır.