Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2005 00:00
Hürriyet gazetesinin, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve İstanbul Valiliği işbirliğiyle geçen yılın ekim ayında başlattığı Aile İçi Şiddete Son kampanyası, İstanbul sokaklarında gezen eğitim otobüsüyle tam 1500 kişiye ulaşmıştı.Eğitim otobüsünde psikolojik danışmanların denetiminde, ilgilenen semt sakinlerine ailede şiddeti önlemeyi amaçlayan eğitimler verilmişti. ‘Eşler Arası İlişkiler Destek Programı’ adı verilen bu çalışma, ‘Aile İçi Şiddet-Yanlış İnanışlar’ adlı bir kitap ve www.aileicisiddeteson.com adresinden ulaşılan bir web sitesiyle de desteklendi. Eğitimlerin ilk üç ayında yapılan ve bir anlamda kampanyanın ilk araştırma sonuçlarını veren anket de şiddet konusunda çarpıcı sonuçtar ortaya koydu. Kampanya, şimdi CNN Türk’ün de katılımı ve yeni bir programla ivme kazanıyor; bir ‘Gönüllü Programı’ hayata geçiriliyor. Programın amacı, insanları aile içi şiddeti önlemek için katkıda bulunmaya, çevrelerindeki şiddet gören kişilere yardım etmeye çağırmak... Kampanya görevlileri, 40’ı İstanbul’dan, 40’ı diğer kentlerden toplam 80 kişiyi gönüllü organizatörü olarak belirleyecek ve 20 saatlik eğitim verecek. Gönüllü organizatörleri de her biri 10 kişi olmak üzere, toplam 800 gönüllü belirleyerek, eğitim almasını sağlayacak. Gönüllüler de en az 10 -yani toplam sekiz bin- kişiye kampanya materyallerini dağıtacak, otobüs eğitimlerine katılmaya teşvik edecek. Gönüllü programı erkeklere de açık.Küçük kız, çoğu küçük kızın yaptığı gibi, annesinin topuklu terliklerine basarak ve süslü sabahlığı üzerinden dökülerek tuvalet masasına oturur; keyifle yüzünü boyamaya başlar. Birazdan yüzüne yaklaşan kamera gerçekleri gösterecek: Gözündeki far kocaman bir morluğu, ağzının kenarındaki ruj da dudaklarından akan kanı ortaya çıkaracaktır. ‘Türkiye’de her üç aileden birinde fiziksel şiddete uğrayan bir kadın’ vardır çünkü. Çocuklarımız dört yaşından itibaren dayak yemeye başlar ülkemizde. Önemli bir kısmı da kendisi dayak yemese bile şiddet ortamında büyür, şiddetin doğal olduğunu, güçlünün güçsüzü ezeceğini öğrenir. Birçok kadın bunun doğal bir ‘aile içi bir mesele’ olduğunu, ‘kan kusup kızılcık şerbeti içtim’ demek gerektiğini düşünür ve yasalarımızda yer alan önemli bir suç olduğunu bilmez. Dolayısıyla haklarını da. Çocuklar ve yaşlılar ise gördükleri şiddetle nasıl baş edebileceklerinin farkında değildir.İşte o yüzden Hürriyet gazetesi ve CNN Türk televizyonu, aile içi şiddetin hiçbir sebeple hoş görülemeyeceğini, olağan kabul edilemeyeceğini ve şiddetin, tüm aile bireylerinin bedelini uzun yıllar ödediği önemli bir toplumsal sorun olduğunu sürekli tekrarlamak gereği hissediyor. Ve ‘onlara bilgi ve umut verin’ sloganıyla bir gönüllü programı başlatıyor. Seçilecek gönüllülerden şunlar bekleniyor: Bağlı bulunduğu gönüllü liderinin düzenlediği toplantılara katılması, gönüllü liderinin verdiği Aile İçi Şiddete Son Kampanyası materyallerini (broşür, kitap, kitapçık, rozet, poster) yakınlarına, komşularına, oturduğu bölgedeki ilgili insanlara dağıtması. Materyaller içindeki bilgilere dikkat çekmesi, aile içi şiddet konusunda bilinç yaratması. Yakınlarını, komşularını, oturduğu bölgedeki ilgili insanları, semt semt gezen kampanya otobüsünde verilen ‘Eşler Arası Destek Eğitimi’ne katılmaya teşvik etmesi. Kaç kişiye ulaştığını gönüllü liderine rapor etmesi. Kendisine ailesindeki şiddetle ilgili öyküsünü anlatan varsa bu kişilerden izin alarak, kimliklerini saklamak kaydıyla, öyküleri not alması, mümkünse sesli kayıt yaparak gönüllü liderine iletmesi.(Gönüllü programıyla ilgili bilgi almak için 0212 361 51 52, www.aileicisiddeteson.com)Ankete katılanların DÖRTTE BİRİ haftada birkaç kez dayak yiyorEkim-aralık 2004’te Gaziosmanpaşa, Bakırköy, Kağıthane ve Ümraniye ilçelerindeki sokakları dolaşarak eğitim veren kampanya ekibi, ikinci etap otobüs eğitimlerine de geçtiğimiz pazartesi Kadıköy’de başladı. Kadıköy Belediye Başkanlığı personeli ve zabıtalarına, itfaiyecilere, cami görevlilerine eğitim veren kampanya ekibi, çalışmalarına İstanbul Kadıköy’ün Küçükbakkalköy, Kayışdağı, İçerenköy semtlerinde, Kartal, Beykoz, Avcılar, Beyoğlu,
BeÅŸiktaÅŸ, Sarıyer ilçelerinde devam edecek. EÄŸitimlerde katılımcılara, ÅŸiddetin aile bireyleri üzerindeki etkileri, ÅŸiddete baÅŸvurmadan çatışmaları çözme yöntemleri, ÅŸiddetle baÅŸ etme yolları ve Ailenin Korunmasına Dair Kanun anlatılıyor. Uzman psikolojik danışman Neylan Özdemir ve Psikolog Nevin Dölek’in yönetiminde yapılan eÄŸitimler sırasında bir de anket yapıldı. Soruları cevaplamayı, katılımcıların 684’ü kabul etti. EÄŸitime katılan erkek sayısı çok az olduÄŸundan, anketi cevaplayanların da büyük çoÄŸunluÄŸu kadınlardı (Yüzde 90.18). Anketin çarpıcı sonuçları vardı:EN YAYGINI KÃœFÃœR VE AZARAnketi cevaplayanların neredeyse tamamının ailelerinde aile içi ÅŸiddet yaÅŸanıyor... Åžiddet sadece fiziksel olduÄŸu zaman ÅŸiddet olarak algılanıyor; sözel, duygusal, cinsel ÅŸiddet gibi bazı ÅŸiddet türleri ÅŸiddet olarak kabul edilmiyor. Kadınların kendileri de ÅŸiddet görmelerine raÄŸmen çocuklarını dövüyor.Kadınların aile içinde eÅŸ, baba, anne veya kardeÅŸlerinden gördüğü ÅŸiddetin en yaygını ‘küfür ve azar’ (yüzde 26,01). Onu ‘alay ve hakaret’ izliyor (yüzde 22,74). Dövme, tokat, tekme, yüzde 22,16, yakınları ve ailesiyle görüştürmeme yüzde 8,29, eve kapama yüzde 5,40, cinsel zorlama ise yüzde 4,62 oranlarında. Anket sorularını cevaplayan kadınların yüzde 26,21’i haftada birkaç kez, yüzde 23,30’u ayda birkaç kez, yüzde 22,33’ü yılda birkaç kez, yüzde 12,62’si ise her gün ÅŸiddet gördüğünü söylüyor. En çok ÅŸiddet gördükleri kiÅŸi kocaları (Yüzde 40,63). Çalışmaya katılan 18 yaşından küçük kadınların çoÄŸunluÄŸu ise anne ve erkek kardeÅŸ/aÄŸabeylerinden ÅŸiddet gördüklerini ifade ediyorlar. Kadınların küçük de olsa bir bölümü oÄŸullarından (yüzde 6,63) veya kızlarından (yüzde 3,46) ÅŸiddet gördüğünü belirtti. ÇoÄŸu kadın ÅŸiddete karşı bir ÅŸey yapmıyor: ‘Şimdiye kadar ne tür yardım almaya çalıştınız?’ sorusunu cevaplayan 492 kadının üçte birden fazlası (Yüzde 35,98) hiçbir ÅŸey yapmadığını belirtiyor. Sadece yüzde 3,46’sı karakola, yüzde 3,05’i savcılığa baÅŸvurmuÅŸ. Â
button