Güncelleme Tarihi:
O 37 yaşında biri. Çok kızgın, çünkü çaresiz. Hayatını sürdürebilmek için bir iş istiyor ama bu taleple çaldığı her kapı yüzüne kapanmış. 92 yılında HIV virüsü taşıyıcısı olduğu saptanmış. Sevgilisi 95 yılında AIDS'e bağlı olarak gelişen bir hastalık nedeniyle öldüğünden bu yana yalnız yaşıyor. Onu hálá çok seviyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanlığı ve AIDS Savaşım Derneği'nin düzenlediği toplantıya olay çıkarmak için geldiğini açık açık söyleyecek kadar kızgın. ‘‘Bir muhatap bulmak istiyorum yukarılardan. Bana cevap verecek birilerini arıyorum,’’ diyor. Ama o toplantıda kendine bir muhatap bulamadı. Çünkü dernek de onun kadar çaresiz durumdaydı. Ne fotoğrafının çekilmesini ne de rumuz kullanılmasını istiyor. Hayatının yeterince zor olduğunu daha da fazla zorlaştırmamamızı istedi. Basınla neden mi konuşuyor? O, bir iş istiyor. Taşıdığı virüsle birlikte hayatının kalan bölümünde normal bir hayat yaşayabilmek için. O barda yanımızda oturan, kapı komşumuz yani bizlerden biri. Komşumuzla beklentileri ve yaşadıkları üzerine sohbet ettik.
Virüs size nasıl bulaştı?
- Bir travesti arkadaşımla yaşıyordum. Sonra başkalarından hasta olduğunu duydum. Sordum, inkar etti. Zorla da olsa bir laboratuara götürdüm test yapıldı, onda çıktı, bende çıkmadı. Birlikte yaşamaya devam ettim onunla, çünkü beni çok seviyordu, arkadaşlığımız çok iyiydi. Çok iyi biriydi. Hastalığı kapması onun da suçu değil ayrıca. Üç sene geçti, 92'ye geldik ben Zührevi Hastalıklar Hastanesi'nde muayene oldum, orada çıktı. Belki devam etmeseydim çıkmayacaktı. Sonrasında olan olmuştu, birlikte yaşamaya devam ettik. 95 senesine geldik, rahatsızlandı ve vefat etti. Fakat onun ölmesi bana çok tuhaf geliyor. Çünkü o zaman benim maddi durumum çok iyiydi, dükkanım, arabam vardı, benimle tanıştıktan sonra fuhuş da yapmıyordu. 94'de artık ayağa kalkamayacak duruma geldi, işimi bıraktım evde ona bakmaya başladım. Çünkü iyi günde berabersen, kötü günde de yanında olman gerekir. Bu arada dükkanı da devrettim.
Tekrar çalışmaya başlamayı denemediniz mi?
- Bundan üç yıl sonra AIDS Savaşım Derneği'ne yeniden başvurdum bana bir iş imkanı yaratılsın diye, elimde hálá az da olsa para kalmıştı. Çalışacak gücüm de vardı o zaman. Ama hiç kimse yardımcı olmadı. O zaman bir tezgah ayarlansaydı bana, geçimimi temin ederdim, durumum da iyi olurdu. Şu anda ikibin dolar borcum var çevreme. Şoförlük yapabilirim, bir tezgahım olabilir.
Tedaviyi nasıl devam ettiriyorsunuz?
- Bu bakımdan hiç sorunum yok, yeşil kartım var. Hangi hastaneye gitsem ilaçlarımı alabiliyorum ama doktorlarla sorunumuz var.
Nasıl sorunlar?
- Enfeksiyon bölümündeki doktorlar bu hastalığı yakından tanıyorlar, tanıdıkları için de pek çekinmiyorlar. Mesela Haseki Hastanesi'ne 1.5 yıl boyunca gittim. Mide ve basur rahatsızlıklarım var. Sevkedildiğim bölümlerdeki doktorlar bana yanaşmıyorlar. Mesela endoskopi yapılacaktı 7-8 ay uğraşmak zorunda kaldım. Müdürlüğe telefon açtım, ya bana yardımcı olun, ya da kendimi doğrayacağım, dedim.
Bütün hastanelerde böyle mi davranılıyor?
- Hayır. Mesela Haydarpaşa Numune'ye gidin, oranın intaniyesi ile diğeri arasında dağlar kadar fark var. O kadar güler yüzlü insanlar ki, geliyor mesela doktor iki saatte bir halini hatırını, ihtiyacını soruyor. Kendinizi iyi hissediyorsunuz.
AIDS'in yaygınlığı nedir?
- Rakamlar beni o kadar çok güldürüyor ki, 900 sayısı belki de bir haftada bu hastalığı kapanların sayısıdır. Travesti arkadaşımla yaşarken, onun evinde 4-5 tane kız vardı. Bunlardan birinde bu hastalık varmış. Çok güzel bir kızdı günde 10 erkekle çalışıyordu. Günde birinin kaptığını düşünün, yılda 300 yapar. Bu 300 erkeğin de başka travesti ve fahişelere bulaştırdığını düşünün! 900 hasta olmasına imkan yok.
Hayatınızın bundan sonrasını nasıl geçireceksiniz?
- Yalnız geçireceğim. Bu hastalığı taşıdığım sürece yalnız olacağım.