Ağlak şarkılardan sıkıldım

Güncelleme Tarihi:

Ağlak şarkılardan sıkıldım
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2011 01:00

“Budur” adlı yeni albümüyle herkesi dansa davet eden Atiye, piyasada hüküm süren acılı aşk şarkılarından sıkılmış. Hafta Sonu dergisinin sorularını yanıtlayan genç şarkıcı, “Herkes aşkı acılı tarafından anlatıyor. Artık bu tarz sözlerden, sürekli ağlak şarkılar dinlemekten sıkıldım. ınsanları mutlu edecek, eğlendirecek parçalar yazmak istiyorum” dedi.

Haberin Devamı

Üçünçü albümünüz “Budur”dan bahsederek röportajımıza başlayalım... Nasıl bir çalışma oldu sizce?        

- “Budur”da ilk defa farklı aranjörlerle çalışma fırsatım oldu ve çok da eğlenceli, keyifli bir albüm ortaya çıktı. Tarzımın farklı insanlar tarafından farklı şekillerde yorumlanması enteresan oldu.

Besteci kimliğinizi ön plana çıkardığınız bu albümde, ilk kez bir şarkıya Türkçe söz de yazdınız. Bundan biraz bahseder misiniz?

- Önceki albümlerimde de bana ait besteler vardı, ama şarkı sözlerini genelde babam yazıyordu. Ama sözleri kendin yazdığında tarzını ifade etmen daha kolay oluyor. Kendini ilk ağızdan anlatabildiğin için sanatçılar arasından sıyrılma şansı buluyorsun. Her yaptığım şarkının içinde beni anlatan bir şey olmasını istediğim için babamla çalışmayı seviyorum.

“Şarkı sözlerini babam yazıyor” dediniz. Albümdeki “Babam” şarkısını teşekkür etmek için mi yazdınız?

- Yok, teşekkür değil. şarkıyı yazma sebebim babamın çok seyahat etmesiydi. Küçüklüğümde onunla çok az görüşebiliyordum, mesafeli bir ilişkimiz vardı. Daha çok annemleydim. Bunun dışında babamın küçüklüğü de beni etkilemiştir. Yani özlem ve onun küçüklüğü bir araya gelince ortaya “Babam” şarkısı çıktı.

TÜRKÜ OKUMAK HOŞUMA GİTTİ

Almanya doğumlu bir sanatçı olarak albümde “Batum Türküsü”nü yorumlamışsın. Türkü dinliyor musunuz?

- Açıkçası türkülere biraz uzaktım. Dediğiniz gibi yurt dışında büyürken çok fazla türkü dinleme fırsatım olmadı. Sadece Antakya’da yaşayan ailemin yanına döndüğümde türkü dinliyordum. Bu benim için çok güzel bir deneyim oldu. ılk defa bir türkü okudum ve gerçekten de hoşuma gitti.

Bir önceki albümünüzde yabancı sözlü parçalarınız vardı. “Budur” ise tamamen Türkçe... Neden bunu tercih ettiniz?

- Yurt dışında İngilizce bir albüm çalışması sürdürüyorum. O albüm tamamen ıngilizce olacağı için, Türkiye’de çıkardığım albümde de Türkçe parçalar olmalı diye düşündüm.

Yeni çıkan albümler milyon satmıyor ama internet imdada yetişiyor. Kliplerin ya da şarkıcıların milyonluk tıklanma oranlarına ulaşması aynı heyecanı yaşatıyor mu? Sanatçı için internet önemli bir mecra mı?

- Bugünlerde gerçekten çok önemli bir mecra... Albümler eskisi gibi satmıyor dolayısıyla da internetin tabii ki büyük önemi var. Benim için konser verebilmek, onların güzel geçmesi ve kalabalık olması da önemli; o yüzden CD satışı ne kadar olmuş, internetten ne kadar indirilmiş diye bakmıyorum. Bunlarla daha çok şirketim ilgileniyor. Ben daha çok sanat kısmıyla ilgiliyim. Yeni dans koreografileri, yeni yorumlar, sahne şovları üzerine yoğunlaşıyorum.

DANS BENİM İÇİN MEDİTASYON GİBİ

Dans koreografileri size mi ait?

- “Don’t Think”in koreografisi bana ait. Ama ünlü koreograflarla da çalışmalarım oluyor, destek alıyorum.

Dans ederken neler hissediyorsunuz?

- Bende dansın yeri çok özel, çünkü müzikten önce yedi-sekiz yaşındayken dansçı olarak sahne almaya başladım. Küçükken hayalim büyük starlarla dans etmekti.

Şimdi kendiniz star oldunuz.

- şimdi her ikisini de yapabiliyorum. Dans etmek bence herkesin yapması gereken bir şey. Çünkü insanı mutlu ediyor. Hem spordan bile daha etkili olabiliyor. Bazı insanlar spor olsun diye koşuya çıkıyor. Ben hiç çıkmam çünkü eğlenmiyorum. Oysa dans ederken hem eğleniyorum hem de kalori yakıp kaslarımı geliştiriyorum. Zihinsel açıdan bakarsam da dans ederken her şeyi unutuyorum. Benim için dans meditasyon gibi...

FEMİNİST DEĞİLİM AMA EŞİTLİĞE İNANIYORUM

“Cesur sözler yazmayı seviyorum” demişsiniz. Türkiye’de cesur sözler yazarken “Acaba yanlış anlaşılır mıyım?” korkusu yaşamıyor musunuz?

- Hayır. O kadar çok düşünerek hareket etmeyi sevmiyorum. Çünkü beni kısıtlıyor. ıçimden nasıl geliyorsa öyle yazıyorum. Aşkı acılı tarafından anlatmak herkesin yaptığı bir şey. Bir ara ben de yaptım çünkü aşkın o tarafını yaşadım, o dönem öyle şeyler yazmak gerekiyordu. Ama artık bu tarz sözlerden, sürekli ağlak şarkılardan sıkıldım. ınsanları mutlu edecek, eğlendirecek parçalar yazmak istiyorum. Zaten şu aralar çok mutluyum o yüzden daha eğlenceli, cıvıl cıvıl bir albüm yapmak istedim.

Teoman’la birlikte okuduğunuz “Kal” şarkısı “Küçük Sırlar” dizisinin müziği oldu. Yeni albümdeki düet, bu rüzgarın devamı mı olacak?

- Bu albümde, Sultana’yla “Güzelim”de düet yaptım. Kendisini, tarzını ve yazdığı şarkı sözlerini çok beğeniyorum. Bunlar bir araya gelince de onunla düet yapmayı çok istedim. Sonunda ortaya güzel bir çalışma çıktı.

İki kadının düet yapmasına pek sık rastlanmıyor ama...

- Haklısınız. Daha çok erkek-kız düetleri oluyor. Biz de “Güzelim” klibiyle kızların gücünü göstereceğiz (gülüyor).

Feminist bir tarafınız var mı?

- O kadar feminist değilim ama eşitliğe inanıyorum.

şarkılarınızda aşk var, aşk üzerine sözler de yazıyorsunuz. Peki günlük hayatta aşkla aranız nasıl? Aşkı nasıl yaşıyorsunuz?

- Ne anlatabilirim? Ben mutlu bir insanım ve bunun birine bağlı olmasına gerek yok. Zaten başkasından sizi mutlu etmesini beklerseniz, hayatınız boyunca beklersiniz. Kendinizle barışık olun, kendinizi sevin. Sonra başkasını sevebilirsiniz.

Haberin Devamı


OYUNCULUK TEKLİFLERİNE ŞU AN SICAK BAKMIYORUM

Şarkınız dizi müziği oldu, belki siz de oyuncu olmak istersiniz. Teklif geliyor mu?

- Geliyor ama şu an için sıcak bakmıyorum. Çok yoğunum, sürekli konserlerdeyim ve bu beni mutlu ediyor.

“Kariyerim boyunca asla yapmayacağım” diyeceğiniz şeyler var mı?

- Yok, ben sabit fikirli olmak istemiyorum. Çünkü şimdi “Kesinlikle olmaz” diyeceğim bir şey için iki yıl sonra farklı düşünebilirim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!