Ezgi BAŞARAN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2007 00:00
Bir süredir duyuyorduk, kemoterapi ve radyoterapiye cevap vermeyen, kanserin son safhasına girmiş bazı hastaların çareyi Çin’de aradığını. Bir süre önce eski Sağlık Bakanı Dr. Yıldırım Aktuna’nın pankreas kanseri tedavisi için Çin’e gittiğini öğrendik. Çin’de Gendicine adlı bir ilaç kullanılarak gen terapisi uygulanıyordu.
Ama tam olarak hastaya ne yapılıyordu ve bu tedaviyi neden örneğin ABD’nin kanser tedavisiyle ünlenmiş MD Anderson ya da Mayo Clinic gibi merkezlerinde yaptırmak mümkün değildi? Tedavinin ilk uygulandığı Pekin Haidan Hastanesi’nin genetik terapi merkezinin direktörü onkolog Prof. Dinggang Li ile tüm bunları konuştuk. Prof. Li bugüne kadar 20’si Türk, 200 yabancı hasta tedavi etti. Şu anda merkezinde 11 Türk hasta yatıyor.
DOĞRUDAN TÜMÖRE ZERK EDİLİR
ABD’de Johns Hopkins Üniversitesi’nde beş yıl boyunca moleküler tıp konusunda çalıştım. Gen terapisinin temelini oluşturan P53 genine bütün tıp öğrencileri aşinadır. ABD’den Çin’e döndüğümde bu geni içeren ilaç, Çin hükümeti tarafından onaylanmıştı. Bunu kanser tedavisinde kullanmaya başlamanın büyük şans olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu ilaç kemoterapi ilaçları gibi vücudun sağlıklı bölgelerine zarar vermiyor, sadece tümörü hedef alıyor. Bu tedavide Gendicine doğrudan tümöre enjekte edilir. Eğer hastanın vücudunda metastaz varsa ilacı damardan serum olarak da veriyoruz.
KOKTEYL TEDAVİ PRENSİBİ
Yine de hastalarıma kapsamlı tedavi uygulamaktan yanayım. Özellikle ilerlemiş safhadaki kanser hastaları için tek bir tedavi yeterli değil. Çok başarılı bir ameliyatla tümörü temizleseniz bile kanser yeniden oluşuyor. O yüzden gen terapisini, ameliyat, hipertermi, radyoterapi ve kemoterapiyle kombine ediyorum. Klinik deneyimlerim Batı yöntemlerinin, gen terapisi ve Çin tıbbıyla birlikte kullanıldığında daha iyi sonuç verdiğini gösterdi. Benim tedavi prensibim bu. Tedavi ortalama 6-8 hafta sürüyor. Yaklaşık 15-20 bin dolara mal oluyor.
SADECE KATI KANSER TÜRLERİNDE
Gen tedavisi örneğin lösemide kullanılmıyor. Ama akciğer, karaciğer, mide, bağırsak, pankreas, göğüs, prostat, yumurtalık, rahim kanserlerinde etkili. Bugüne kadar kliniğimize gelen hastaların çoğu terminal, yani kanserin son safhasını yaşayan hastalardı. Kliniğimizi son bir şans gibi görüyorlardı. Fakat üç aydan az ömür biçilen hastalara gen tedavisini tavsiye etmiyorum. Bütün kanser tedavilerinde hastalığın nüksetme ihtimali vardır. Bu bakımdan gen terapisinin bir farkı yok. Sık kontrol yapıp, hastayı takip etmek gerekir.
HAFİF ATEŞ DIŞINDA YAN ETKİ YOK
Gendicine biyolojik bir ilaç olduğu için önemli bir yan etkisine rastlanmadı. İlaç enjekte edildikten sonra hastalarda kısa süreli ve kontrol edilebilir ateş yükselmesi oluyor. Nadir durumlarda üşüme, mide bulantısı, enjeksiyonun yapıldığı bölgede hafif kanama tespit ettik. Gen terapisini tereddüt etmeden yakınlarıma uygularım, zaten uyguladım da. Çünkü kanser tedavisinde en gelişmiş teknik budur. Kısa süre sonra kemoterapi gibi sıradan bir yöntem haline gelecek. Gen terapisini uyguladığım ilk hasta en yakın arkadaşımın kız kardeşiydi.
ABD’DE MUHAFAZAKAR DUVARINA ÇARPTI
Çin hükümeti bu ilacı onaylıyor, ABD’nin FDA (Food and Drug Association) organizasyonu henüz onaylamıyor. Bu tamamen ülkelerin politikasıyla ilgili. ABD bunun üstünde 17 yıldır çalışıyor ama gen terapisi muhafazakar kesimin duvarına çarptığı için onay alamıyorlar. Şu anda Çin’de 100 merkezde bu tedavi uygulanıyor.
İŞE YARADIĞINI GÖSTEREN SADECE ÜÇ ARAŞTIRMA VAR
Prof. Serdar Turhal (Marmara Ü. Onkoloji Bilim Dalı Başkanı): Uluslararası literatürde bugüne kadar Gendicine’in üç hastada karaciğer kanserinde başarılı olduğu rapor edilmiştir. Bu üç rapor dışında etkinliği gösteren ve konuyla ilgili gelişmiş ülkelerin tıp adamlarınca denetlenip onaylanmış bir sonucu yok. Bu seviyede bir kanıt da bizim için son derece yetersiz. Böyle olduğu sürece de gelişmiş ülkelerdeki tıp otoritelerince kanserde etkin olduğuna dair bir kabul alamaz. "Hiçbir yan etkisi olmayan ve her kanseri tedavi eden ilaçlar" kanser hastalığına aşina doktorlarca çok duyulmuş ve hep yalan çıkmış iddialardır.
ONAYLI TEK ANTİKANSER GEN İLACI
Dünyanın ilk antikanser gen ilacı olan Gendicine iki bileşenden oluşuyor: P53 geni ve o geni tümörlü hücreye ileten Ad5 (adenovirus serotype 5) adlı bir virüs. 30 yıldır yapılan çalışmalara göre, birçok kanser türü tümörün vücuttaki P53 geninin doğru çalışmamasından ya da eksikliğinden kaynaklanıyor. İlaçtaki P53 geni tümörlü hücrenin çekirdeğine ulaştığında bir çeşit proteinin açığa çıkmasını tetikliyor ve tümörlü hücreyi bir nevi intihara sürüklüyor. Gendicine 1998’de ilacı keşfeden bilimadamı Peng Zhaohui’nin şirketi SiBono’da test edilmeye başladı. 16 Ekim 2003’te Çin hükümeti, ilacın hastanelerde kullanılmasına izin verdi. 18 Mart 2004’te ise ilk kez Pekin Haidan Hastanesi’nde Prof. Dinggang Li yönetimindeki gen terapi merkezinde kullanılmaya başlandı. ABD ve Avrupa’daki yasalar ise böyle bir ilacın henüz test aşamasında olduğunu düşünüyor ve onaylamıyor. ABD’nin gen terapisi ilacı konusundaki çekinceleri 1999’da yaşanan bir olaya dayanıyor aslında. 18 yaşındaki Jesse Gelsinger gen terapisini denemek için gönüllü olmuş fakat kısa süre sonra çoklu organ yetmezliği sebebiyle ölmüştü. SiBono şirketi halen yılda 1.5 milyondan fazla Gendicine piyasaya sürüyor. Şirket açıklamaktan kaçınsa da uzmanlar cirosunun 2011’de 5.73 milyar doları bulacağını tahmin ediyor.