OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 01, 2005 00:00
National Geographic Türkiye, dünyanın en ünlü fotoÄŸrafçılarından Steve McCurry’yi Türkiye’ye getirdi. 1984 yılında Pakistan’daki bir mülteci kampında görüntülediÄŸi Afgan Kızı ile ünlenen McCurry Ä°stanbul’da Kutsal Yolculuk adlı bir fotoÄŸraf sergisi açtı.Topkapı Sarayı Tophane-i Amire’de 16 Ekim’e kadar sürecek sergi, fotoÄŸrafçının Hindistan, Nepal, Kamboçya, Afganistan ve Burma’da çektiÄŸi 50 fotoÄŸraftan oluÅŸuyor. n Nasıl fotoÄŸrafçı oldunuz? - 1974’te Pennsylvania Eyalet Ãœniversitesi Sanat ve Mimarlık Okulu’ndan sinematografi ve tarih dallarında lisans diploması aldım. Laf aramızda onur listesinde mezun oldum. King of Prussia’nın (Pennsylvania) yerel bir gazetesinde üç yıl çalıştıktan sonra 1978’de, serbest çalışmak için Hindistan’a gittim. 79’da Rus iÅŸgalinden yedi ay önce yerel kıyafetler içinde gizlice Pakistan sınırını geçip asi güçlerin kontrolündeki Afganistan’a girmeyi baÅŸardım. Ãœlkeden çıkarken çektiÄŸim fotoÄŸrafların rulolarını elbisemin içine diktim. O fotoÄŸraflar Afganistan’daki çatışmaları gösteren ilk fotoÄŸraflardı ve bütün dünyada yayımlandı. Bu çalışma 1980 yılında, üstün cesaret ve giriÅŸimcilik sergileyen fotoÄŸrafçılara verilen bir ödül olan Robert Capa Yurtdışından En Ä°yi FotoÄŸraf HaberciliÄŸi Altın Madalyası’na layık görüldü. Böylece fotoÄŸrafçılık kariyerim baÅŸladı. n Ä°slam ülkelerinde minare tepesine çıkıp tarihi camilerde fotoÄŸraf çekmek için müftülükten 5 dakikada izin çıkarttığınız doÄŸru mu?- DoÄŸru. Çünkü deneyimliyim ve kabul etmelim ki biraz da ÅŸanslıyım. Kiminle nasıl konuÅŸulması gerektiÄŸini biliyorum. n ‘Ben savaÅŸ fotoÄŸrafçısıyım’ demiyorsunuz ama Irak savaşı, Beyrut, Kamboçya, Filipinler, Körfez savaşı ve Afganistan’da çalıştınız. Nerede çatışma, orada siz. Adrenalin tutkusu mu?-Tabii iÅŸin içinde adrenalin de var ama sadece o deÄŸil. Ben çatışmanın olduÄŸu bölgelerdeki insanlarla daha çok ilgileniyorum. Çatışmanın ortasındaki insanların iç çatışmalarını görüntülüyorum. Halkın savaÅŸlardan nasıl etkilendiÄŸini, çevrenin ne hale geldiÄŸini birebir gözlemlemeyi seviyorum. n Portrelere yoÄŸunlaşıyorsunuz. Sizin bir insanın portresini çekebilmeniz için o suratta ne görmeniz gerekiyor? - Ruhun dışa vurduÄŸunu görmem gerekiyor. Ä°ran-Irak savaşı, eski Yugoslavya’nın parçalanması, Beyrut, Kamboçya, Filipinler, Körfez Savaşı, Sri Lanka ve Afganistan dahil, uluslararası çatışmaların ve iç savaÅŸların yaÅŸandığı pek çok bölgeye gittim. Bu ülkelerde savaşın insanlara olan etkilerine odaklanıyorum. Savaşın sadece belli topraklarda deÄŸil, insan suretinde bıraktığı izleri görünür kılıyorum.n Tibet, Güney Afrika, Hong Kong, Kuveyt... FotoÄŸraf çektiÄŸiniz ülkeleri neye göre seçiyorsunuz? Bu ülkeler sizi neden çekiyor? - 1. Ä°nsanlar, 2. Kültür 3. Tarih 4. Mitoloji... Sanırım benim bu ülkelerin insanlarıyla ilgili hislerim çok kuvvetli. Bütün hayatımı Hindistan’ın etrafında dolaÅŸarak geçirebilirim mesela. Bu yerlerde geçmiÅŸle süregelen bir baÄŸ var. 100 yıl öncesiyle ilgili bir baÄŸ bulamıyorum kendi kültürümde. Asya’da olmak hiç bitmeyen bir bardaktan bir ÅŸey içmek gibi. Saydığınız ülkelere geri gelmek için ÅŸans yakaladığımda hemen üstüne atlıyorum. n GittiÄŸiniz yerde en fazla ne kadar kalıyorsunuz? ‘Tamam burada iÅŸim bitti’ cümlesini ne zaman söylüyorsunuz. - Hiçbir zaman iÅŸim bitmiyor aslında. 17 YIL SONRA BULDU1985’te görüntülediÄŸiniz Afgan kızı Åžerbet Gula hayatınızı deÄŸiÅŸtirdi diyebilir misiniz? O fotoÄŸrafı çektiÄŸinizde ‘İşte hayatımın fotoÄŸrafı’ dediniz mi? - Åžerbet’i bir okulda buldum. Sınıf öğretmeninden kızları fotoÄŸraflamak için izin istedim. Çok kısa bir süre verdiler. Åžerbet’in yaÅŸadığı köy yakılıp yıkılmıştı. Günler boyunca yürümüş kampa sığınmıştı. Gördüklerinden ve yaÅŸadıklarından dolayı bir travma geçiriyor gibiydi. Bütün hikayesi yüzüne yansımıştı. Özel bir fotoÄŸraf olduÄŸunu hissetmiÅŸtim. Ama kapak olacağını bile bilmiyordum. Hele bu kadar büyütüleceÄŸini hiç tahmin etmemiÅŸtim. Åžimdi geriye dönüp baktığımda hayatımın fotoÄŸrafının o fotoÄŸraf olduÄŸunu kabul ediyorum. n Pakistan’daki bir mülteci kampında görüntülediÄŸiniz Åžerbet’i 17 yıl sonra sonra tekrar buldunuz. Yıllarınız onu aramakla mı geçti? Hiç pes ettiÄŸiniz oldu mu? - Onu bulmak için çok vakit harcadım ama hiç pes etmedim. n Sizce Åžerbet’i tekrar görüntülemek büyüyü bozdu mu? Çünkü ‘KeÅŸke bulmasaydı, biz onu hep masum ve güzel hatırlasaydık’ diyenlerin sayısı hayli fazla... Bazı insanlar öyle düşünebilir ama ben onlara katılmıyorum. Bence Åžerbet’i ikinci kez bulmamın da ayrı bir büyüsü vardı.Â
button