Adam olsaydı nişanı atmazdım

Güncelleme Tarihi:

Adam olsaydı nişanı atmazdım
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2010 00:00

Didem Erol, ağustos ayında nişanlanıp eylülde ayrıldığı Zeki Kadirbeyoğlu hakkında konuştu: “Nişanlılık da ayrılık da ani oldu. Ama adam adam olsa, kimse nişanı atmaz.”

Haberin Devamı

DİDEM EROL FOTOĞRAFLARI

Didem Erol, Amerikan yapımı “The Pod”in çekimlerini tamamlar tamamlamaz Kodurgalı’yı canlandırdığı “Kukuriku Kadın Krallığı”nın galasına katılmak üzere İstanbul’a geldi. “Oyunculuk kas gibidir, çalıştırdıkça geliştirirsin” diyen Erol’a filmi, rolünü ve Amerika günlerini sorduk.

“Kukuriku Kadın Krallığı” filminde rol aldınız. Öncelikle filmin hikayesinden biraz söz eder misiniz?

- Tamamen fantastik bir hikaye... Film, zaman ve mekan olmayan bir köyde geçiyor. Köyde güç bir şekilde kadınların eline geçmiş. Ve bugüne kadar kadınların maruz kaldığı baskı, şiddet ve cinsel tacizden bu kez erkekler muzdarip...

?Hikayeyi duyanlar ilk ne dedi?  

- Annem ve annemin arkadaşları çok beğendi. Özellikle feministler hikayeye bayıldı. “Biz de figürasyon olarak sete gelip biraz erkek dövmek isteriz” dediler!

?Sizin canlandırdığınız Kodurgalı ile Levent Ülgen’in oynadığı Kaldıray, ilginç bir çift olmuş. Nasıl bir ilişkileri var onların?

- Aşk evliliği yapmışlar ama aralarında faşizmin, şiddetin sekse yansımış hali var. Roller tamamen tersine dönmüş durumda.

ERKEĞİN NAMUSU KADINDAN SORULURSA

?“Kukuriku Kadın Krallığı”nda sizi en çok çeken ne oldu?

- Oyunculuk bir kas gibidir. Ne kadar çalıştırırsan o kadar geliştirirsin. Aslında bu senaryo ve rol, şiddete karşı biri olduğumdan bana çok tersti. Ama erkeğin namusunun kadından sorulması, güç el değiştirdiği zaman olabilecekleri görme fırsatı bana ilginç geldi.

Çekimler başlamadan birkaç hafta önce sete gidip orada yaşadığınız doğru mu?

- Doğru. Konuya ve rollerimize alışmak için yaptık böyle bir şeyi. Gidip çekimler için hazırlanan değirmenlerde kaldık. Levent Ülgen’e çay, kahve servisi yaptırdım, yemek taşıttım. Adamı ciddi ciddi çalıştırdım yani. Güçlü olduğumuz için erkek beden dilini kullanıyorduk sette. Biz “Git çay getir” deyince “Tabii hanımım” diye karşılık veriyorlardı.

ETEK GİYMEK ZORLARINA GİTTİ

? En büyük sıkıntıları ne oldu?

- Etek giymek... İlk birkaç gün eteğe alışamadılar.

? Set sizin için nasıl geçti?

- Çok zorlandık. Mesela bir tecavüz sahnemiz var; onu gece yarısı bataklıkta çektik. Sonrasında kulağımdan bile çamur çıktı.

? Siz mi tecavüz ediyorsunuz?

- Söylemem, filmi görmeniz gerek.

THE POD” İLK KORKU FİLMİM

? Los Angeles’ta çektiğiniz “The Pod” nasıl bir film nasıl oldu? Konusu ne?

- O çalışma ismiydi, filmin adı muhtemelen “Alien Hungry” olarak değişecek. O filmde barış gücünde çalışan bir hemşireyi canlandırdım. Ailemi ziyarete geliyorum. Amcamı Battlestar Galactica’dan tanıyacağınız Richard Hatch oynuyor. Klasik Amerikan filmlerindeki dağın başında bir evde geçiyor hikaye... O evin yakınında bir orman yangını başlıyor ve olaylar kızışıyor.

? Korku filmi mi?

- Evet. İlk korku filmi çalışmam oldu.

? Kötü karakterlerden biri misiniz?

- Hayır, iyi kızım. Gerçi testere kullandım ama hayat kurtarmak için!

? Los Angeles’ta bir gününüz nasıl geçiyor?

- Sürekli seçmelere gidiyorum. Akşamları parti ve davetlere katılıyorum çünkü hepsi bir ağ fırsatı. Orada iyi bir kariyer yapmak istediğim için çok çalışıyorum. Ama düşünüldüğü gibi gösterişli bir hayat yaşamıyorum, aksine çok mazbut bir hayatım var.

? Sizi en çok sevindiren şey ne?

- Orada Orta Doğulu bir kızı oynamadım hiç. Kötü olarak algılanmasın ama Amerika’da bir Amerikalı’yı oynamak mutluluk verici.

Haberin Devamı

ADAM OLSAYDI NİŞANI ATMAZDIM

Özcan Deniz’in “Ya Sonra” filminde sevişme sahnesi yüzünden oynamadığınız iddia edildi. Doğru muydu söylenenler?

- O rol bana geldiği dönemde nişanlandım ben. İşim konusunda kimseye soru sormam ama daha ilişkinin ikinci haftasında bunlar hoş karşılanmaz diye reddettim. Zaten “Kukuriku”yu çekiyordum teklif geldiğinde.

? Nişanlılık neden bitti?

- Çok özel konulara girmek istemem ama adam adam olsa, kimse nişanı atmaz.

? Nişanı siz mi attınız?

- Evet. Nişanlılık da ayrılık da ani oldu.

? Şimdi hayatınızda biri var mı?

- 3,5 yıldır gönlümde biri var da, bakalım. O hiç bitmiyor. Ne beraber ne de ayrı olabiliyoruz.

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!