Adaletin bu mudur dünya? E o zaman ağla gözlerim ağla...

Güncelleme Tarihi:

Adaletin bu mudur dünya E o zaman ağla gözlerim ağla...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2004 00:00

Bu adaletsiz adalet sistemine benim kadar sinirlenen herkesi, sistemi pataklama amaçlı bir kötek ayinine davet etmek istiyorum. Gelin toplanalım, şu sistemin kafasında odun modun kıralım, dişlerini eline verelim...Merak etmeyin bir şeycik olmaz, zira bildiğiniz üzre dayak, hukuk sistemimizde hafife alınıyor, hafif tahrik sayılıyor.Saçmalıyorum, sistem dediğiniz dövülebilir bir şey değildir, değil mi? Kusura bakmayın, fena hálde tepem atmış vaziyette. Yine... Her zamanki gibi...Radikal’in pazartesi günkü Ahmet Işık imzalı manşeti, aynı mahkemede görülen ve farklı kararlarla sonuçlanan iki davayı ele alıyordu. Şöyle ki:14 yaşında kendisine tecavüz eden Murat Yoldaş ile evlendirilen ve 12 yıl boyunca düzenli olarak kocasından dayak yiyen, kafasında bira şişeleri, sırtında sopalar kırılan, geneleve satılmakla tehdit edilen Rabia Aksın, dayanamayıp babasının evine dönüyor. Koca, baba evini basıp, karısını bir posta da orada dövmeye kalkınca, Aksın’ın canına tak ediyor ve kocasını, kocası sabıkalı olduğu için kendi üzerine çıkartılan ruhsatlı silahla öldürüyor. Henüz 26 yaşındaki iki çocuk annesinin başlamadan bitmiş, karalardan kara hayatı daha da kararıyor. Aksın, yargılama sonucunda müebbet alıyor, daha sonra dayak meselesi ‘hafif tahrik’ sayıldığı için cezası 26 yıla ‘indiriliyor.’ Çocuklarının velayeti de elinden alınan Rabia Aksın, bu aralar Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyor.Gelin görün ki Rabia Yoldaş’ın davasının da görüldüğü Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı almadan üç hafta önce, 10 yıllık imam nikahlı eşi Nilüfer İstiftçi’yi ‘kendisini aldattığı için öldüren’ Halil Bakıcı’yı 24 yılla yargılarken, namus meselesi ‘ağır tahrik’e girdiği için Bakıcı’nın cezasını altı yıl, sekiz aya düşürüyor. Şimdi, çıldırmaz mısınız? Delirmez misiniz? İsyan etmez misiniz?Daha 14 yaşında bir çocukken, hırsızlıktan adam yaralamaya birçok suçtan sabıkalı olduğu için ailenin vermediği, buna rağmen seni kaçırıp tecavüz eden, senden 17 yaş büyük bir adamla, rızan olmadığı hálde evlendiriliyorsun. Bu sayede ‘kurtarılıyorsun.’12 yıl boyunca duvarlara vurulan, keserle yarılan kafan defalarca dağılıyor, bu ağır tahrik değil.Kafanın kanıyla boyanan duvarı temizledin diye ayrıca dövülüyorsun; yumrukla burnun, demirle ayağın kırılıyor, bu ağır tahrik değil.Bir yoğurt kasesi devirdin diye çatalla bacağın deşiliyor, bu ağır tahrik değil.Kahvaltıyı geciktirdin diye üzerine kaynar su dökülüyor, kolun kırık çay bardağıyla kesiliyor, bu ağır tahrik değil.Senin çektiklerinden dolayı vicdan azabı duyan annen kendini asarak intihar ediyor. Bunun haberini aldığın ve hamile olduğun dönemde, kocan olacak sadist dallama -kusura bakmayın, ben böyle ölünün arkasından bal gibi konuşurum- seni habire dövüyor, bunlar ağır tahrik değil.Konuşuyorsun, cevap verdin diye dayak yiyorsun; susuyorsun, sessiz olduğun için dayak yiyorsun.12 yıl boyunca, mütecavizinden işkence görüyorsun... 12 yıl... Bunlar ağır tahrik değil.Ve fakat bir adam nikah bile kıymadan çocuk yaptığı kadının, ayrı oldukları dönemde başka erkeklerle çekilmiş fotoğraflarını bulursa; bu ağır tahrik. Yani kadın namussuzun teki, e tabii, katli vacip...Gramajdan çalan bakkal tartısından beter bir adalet terazisi; ne hazin, ne vahim, ne acayip...AsparagasAçmanın incelikleri15 kez aldatıldığını, bir kez daha aldatılmak istemediğini söyleyen Zeynep Mansur, aldatılmanın ilacının dekolte giymek olduğunu söyleyen Seray Sever’in yanında ‘sosyal staj’a başladı: ‘Ben şimdiye kadar ne dekolteler giydim, transparanlarla gezdim, hatta striptiz yaptığım bir klip bile çektim ama ne hikmetse hep aldatıldım. Dedim ki, herhalde Seray’ın bir bildiği var. ‘Şekerim’ dedim Seray’a, ‘ben biraz senin yanında takılayım, mesele ne kadar dekolte giydiğin değil, o dekolteyi nasıl taşıdığındır belki; sen bizim pirimizsin, senden şu işin sırrını kapayım.’ Eksik olmasın, çok şeker kızdır, kabul etti. Gerçi bazı arkadaşlar, Seray için ‘kelin ilacı olsa kafasına sürerdi, dekolte ihanete engel olsa Seray da habire boynuz yemezdi’ dediler ama ben takmadım. Azimliyim, şu staj dönemi bitince, profesyonel dekolte bir hatun olacağım.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!