Güncelleme Tarihi:
Yazar Adalet Ağaoğlu’nun bu röportajdaki sözlere bir itirazı var: Okan’ın ‘Sarı Mercedes’ olarak adlandırdığı filmini aslında kendisinin ‘Fikrimin İnce Gülü’ romanından esinlenerek yaptığını iddia ediyor. ‘Sarı Mercedes’ ismini kullanmasının kesinlikle doğru olmadığını söylüyor.
Tunç Okan, ‘Fikrimin İnce Gülü’ romanımdan yaptığı filmin adını, basında da yaptığım düzeltmelere rağmen ‘Sarı Mercedes’ diye anmakta.
Yıllar önce Tunç Okan’ın yakın akrabalarından ve emekli bir albay olduğunu öğrendiğim Cengiz Ergun sahipliğindeki Evren Film A.Ş. ‘Fikrimin İnce Gülü’nün filmini yapmak istemişti. Filmi Tunç Okan çekecekmiş. Kuşkusuz bu aramızda yapılacak anlaşmaya uygun olarak gerçekleşmeliydi. Anlaşmaya özellikle altını çizdiğim şu dört madde çerçevesinde varıldı:
1- Senaryoyu görecektim.
2- Filmin çekimi üç yıl içinde tamamlanmış olacaktı.
3- Romanımın anafikrine herhangi bir biçimde ihanet edilmeyecekti.
4- Adı romanın adıyla geçecek, ancak yabancı dillere çevirilip de yabancı sinemalarda gösterildiği takdirde adının değiştirilmesi söz konusu olabilecekti.
Sonuç:
1- Bir ‘yol romanı’ olarak senaryonun yapılmasında kolaylık sağlamaktaydı. Senaryoyu epey sonra gördüm ve üstünde, hem de eserin ‘anafikri’ne kıyarcasına çıkardıkları bölümleri işaretleyip düzelti istedim.
2- Çekimler üç yerine yedi yılda tamamlandı ve bana tek karesi gösterilmedi. Tanıtımlarında da filmin adı sık sık ‘Arabam’ ya da ‘Sarı Mercedes’ olarak geçti. Bu romanın yayımlanışından sonraki dördüncü basımında ‘TSK’yı gözden düşürdüğüm’ gerekçesiyle toplatılmış ve mahkemeye verilmiştim. Dava iki yıl sürmüş, tayin olunan Bilirkişi Raporu “Bu roman evrensel düzeyde çok değerli bir eser olup okurlardan mahrum bırakılması hiçbir bakımdan gerekli görülmemiştir” bağlamında çıkmış, kitap ve yazarı serbest kalmıştır. Tek karesi bana gösterilmeksizin yıllar sonra ortaya çıkan filmde meğer asıl sansürü kendileri halledeceklermiş. Filmi ancak piyasa gösteriminde gördüm.
3- Bir eserin anafikrine en küçük bir duyarlık gösterilmeyişi asıl bundan belli.
Yine eser sahibinden habersiz Antalya Film Festivali’ndeki niyetin iyi niyet olduğu söylenemez.
Efendim bu film Antalya Film Festivali’nde derece almış; Tunç Okan da kendini ‘sinema adamı’ derecesine yükseltmiş bulunmaktaydı ama aslında onu bu derecelere yükseltenin ‘Fikrimin İnce Gülü’ romanı olduğunu bilenler bilmekte...
Bendeniz de ‘sinema dilinin başka edebiyat dilinin
başka olduğunu’ gayet iyi bilmekteyim; buradaki sorun el altından işlenmiş ve hâlâ daha işlenmekte olan hak-hukuk sorunudur.