Güncelleme Tarihi:
Birlikte ilk röportajınız. Nasıl bir duygu bu?
- İnanılmaz bir duygu. Anlatmak çok kolay değil bu duyguyu. Eşimle ikimizden var olan bir şey var ortada. Onu gözümden bile sakınır durumdayım. Nazara çok inanırım, o yüzden mümkün olduğunca bu vakte kadar saklamaya çalıştım. Ama yaptığımız iş malum, göz önündeyiz. Çay içerken bile fotoğrafınız çekiliyor. Ben de artık bunu kabul ettim. Benim kızım da neticede Yeşim Salkım’ın kızı. Dolayısıyla köşe bucak saklamanın da pek bir mantığı yok.
Ada’yı kucağınıza ilk aldığınızda ne hissetmiştiniz peki?
- Ben doğuma kamerayla girdim. Ada’nın ilk doğduğu an, göbek bağının kesildiği an, benim kucağıma verdiler. Ben de kamerayı hemşireye verdim. O esnada şöyle bir şey söyledim: “Kızım bu seninle ilk filmimiz, birlikte daha çok görüntülerimiz olacak.” O bir ilkti... İlk önce de “Baba” dedi Ada. O an otoyoldaydım, otomobili sağa çektim o anını kaydedebilmek için. Tarifsiz bir duyguydu. Ada’nın en özel anlarını hep kayda alıyorum.
Ada’nın doğumu hayatınızda ne gibi değişiklikler yarattı?
- Ada’dan önce inanılmaz egoist bir adammışım, onu fark ettim. Arkadaşımı düşündüğümü zannederdim, annemi, babamı düşündüğümü zannederdim ama ben aslında kendimi düşünürmüşüm en önce. Şu anda ise ilk Ada geliyor benim için. En önce o var. Ada egomu yıkan en önemli dönüm noktasıdır hayatımda.
Yeşim Hanım’la ilişkinizi nasıl etkiledi?
- Bazı insanlar “Artık kurtuluş yok, kaçamıyorsun” şeklinde bir baskı hissediyorlarmış. Ama bizde tam tersi oldu. Daha çok bağladı bizi birbirimize. Olumlu anlamda etkiledi yani...
Ada doğduktan sonra hakkınızda boşanacağınıza dair haberler çıktı ama...
- Onların Ada ile ilgisi yok. Biz Yeşim’le 5,5 yıldır beraberiz, bir sürü şey yaşadık. Mikroplandık, arındık, temizlendik. Bunlar bizim ilişkimizi güçlendiren olaylardı aslında. Basına yansıyınca biraz büyüdü. Evet bazı sorunlar yaşıyorduk ama evleri ayırma gibi bir durum hiç olmadı.
YEŞİM’İN KAHRAMANLIĞINI HAYRANLIKLA İZLEDİM
Peki nasıl bir baba Hakan Eratik?
- Büyüdükten sonra kızıma sormak lazım aslında... Ben anne-babamdan iyi bir annelik, babalık görmüşüm, buna inanıyorum. Kızıma çok iyi davranıyorum. Bir yakınım “Anne olmasa bile sen bu çocuğu büyütebilirsin, çünkü gerçekten çok iyi bir babasın” demişte, bu söz çok hoşuma gitmişti. Tabii Allah ayırmasın bizi Yeşim’den...
Kız babası olmak nasıl bir duygu? Ayrı bir disiplindir diye düşünüyorum. Çünkü siz Ada’nın hayattaki rol modeli, kahramanı olacaksınız...
- Bu kahramanlık olayını önemsiyorum. Hatta bununla ilgili bir de kısa film çekeceğim. Hikaye de bir baba-kızı anlatacak. Kızın babasını kahraman olarak görmesi olacak konu. Ben Ada’ya sadece dürüst olmaya çalışacağım, yalan söylemeyeceğim. Baba-kız ilişkisinde güven meselesi çok önemli. Ben Ada’ya güven veriyorum ve vermeye de devam edeceğim.
Geleceğiyle ilgili hayaller kuruyor musunuz?
- Ben sadece ona özgüvenini ve özgürlüğünü vereceğim, o kadar. Seçimi kendisine bırakacağız. Ama bence kızım matematikle uğraşmayacak. Görsel sanatlarla ilgili bir şey yapacağını düşünüyorum.
Ada’yı dünyaya getirmeden önce Yeşim Hanım’a sağlık problemi dolayısıyla hamile kalmasının sakıncalı olabileceği söylenmişti. Ama buna rağmen birçok şeye kulak tıkadı. Siz nasıl yaklaştınız bu duruma?
- Ağzım açık bir şekilde hayranlıkla onun kahramanlığını izledim. O süreç çok tehlikeliydi. Yeşim, Akdeniz anemisi taşıyıcısı ve kanı düşük. Kanı düşük olan bir kadının çocuk doğurması başlı başına bir risk. Bununla beraber doğum sürecinde de bazı sağlık problemleri oldu, yine de iyimserliğimizi kaybetmedik. Çocukta bir sağlık problemi de olabilirdi. Bu problemleri tespit eden birtakım testler var ve biz bu testleri de yaptırmadık. Çünkü Yeşim, “Rahatsız veya problemli de olsa ben bu çocuğu öldüremem ki. O yüzden testleri yaptırmayacağım” dedi. Bu gerçekten ayakta alkışlanacak bir şeydi. Ben de “Sonuna kadar varım” dedim ve ona destek oldum. Ada doğduktan sonra Yeşim onu emzirebilmek için kan almadı. Bu kahramanlığa daha ne söylenebilir ki...
DİZİ SETİNDE EŞİMLE ÖPÜŞMEK ZOR GELİYOR
Anladığım kadarıyla “Huzur Sokağı”nın set çalışmaları çok yoğun. Üstelik eşiniz de sizinle aynı dizide. Ada’yla ilgilenmeye vakit kalıyor mu?
- Zaten iş dışında sadece Ada’ya vakit ayırıyorum, yalnız bırakmıyorum. Özel hayat diye bir şey yok. Mesela 2,5 yıldır eşimle sinemaya gitmedik. Biraz da abartıyor muyuz acaba diyoruz ama Ada hepsine değer.
Sizin canlandırdığınız Kerim, senaryo gereği patronunun eşiyle yasak aşk yaşıyor. Üstelik yasak aşk yaşadığı kişi de eşiniz. Geri dönüşümleri nasıl oldu bu rolün size?
- Çok ciddi tepki verenler de oldu, beğenenler de. Kızmaları hoşuma gidiyor hatta, demek işimi doğru yapıyorum.
Bir röportajınızda “Yabancı biriyle öpüşmeyi tercih ederdim. Karşımdaki Yeşim olunca set ortamında zorlanıyorum” demişsiniz. Daha kolay değil mi sevdiğiniz kadını öpmek?
- Tanımadığımız insanların arasında öpüşmek çok da hoşuma gitmiyor tabii. “Yapmayız” diye katı kurallarımız yok ama zor bir durum.
Eşiniz rol gereği başka biriyle öpüşse... Yine aynı şeyi söyleyebilir misiniz?
- Bu beni etkilemez dersem yalan olur. Canımı sıkar, kıskandırır ama engellemem. Bu bizim işimiz.
Kıskanç mısınız?
- Kıskancımdır ama zarar verecek bir kıskançlık değil...
ADA’YA KARDEŞ İSTİYORUZ
İlişkide ağır basan taraf kim?
- Bizde öyle bir durum yok. İç içe geçmiş durumda. Ortak.
Bir röportajınızda “Başkasına aşık olsam Yeşim’e söylerim. Ama böyle bir şey asla olmayacak. Çünkü Yeşim’e deliler gibi aşığım” demişsiniz. Aşkınız hâlâ bu kadar şiddetli mi?
- Duygular değişiyor, sevgi büyüyor. Öyle bir şey ki, aşkın depreşmesi diye bir şey var ya, ilişkinin altıncı ayında bir şey yakalıyorsunuz ve o heyecan ateşleniyor. Aşkınız depreşiyor. Ama sevgim her zaman var.
Yeşim Salkım’ın eşi olmak daha çok adınızın magazinde yer alması haricinde size manevi olarak ne kattı?
- Yeşim Salkım’ın değil de, Yeşim’in eşi olmak bana çok şey kattı. Özellikle kızımızın olması bizi çok besledi.
Ada’ya kardeş yapmayı düşünüyor musunuz?
- İstiyoruz hem de çok istiyoruz.
İKİMİZ İÇİN BİR OYUN YAZIYORUM
Gelecek dönem için yeni projeleriniz var mı?
- Şu an bir oyun yazmakla meşgulüm. Yeşim’le birlikte oynayacağız. Kimi zaman sevgiliyi, kimi zaman da karı-kocayı canlandıracağız. 14 Şubat’a yetiştirmeye çalışıyorum ama set programım çok yoğun, o yüzden kesin bir tarih ne yazık ki veremiyorum.