Acıları yenemediler
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2004 00:28
Son Wimbledon turnuvasında umduklarını bulamasalar da Williams kardeşler kortların en çok ilgi gören isimleri. Williams’lar Wimbledon’da rakiplerini olduğu gibi, özel hayatlarında da ablalarının cinayete kurban gitmesiyle yaşadıkları acıyı da henüz yenemediler.
Üzerlerine karabulutlar çöktü
Geçtiğimiz yıl yaşadıkları sakatlıklar, Williams kardeşlerin tenis kortlarındaki başarılarına gölge düşürdü. Geçen eylül ayında ablaları Yetunde’nin bir cinayete kurban gitmesinin ardından çıktıkları son Wimbledon turnuvasında Williams’lar başarıyı yakalamadı. Williams ailesinin büyük kızı Yetunde’nin ölümü, üç çocuğu annesiz bıraktı. Venus de Serena da o faciadan söz edildiği zaman gözyaşlarını tutamıyorlar. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, acılı anneanne Williams da torunlarının velayetini alabilmek için mahkeme kapılarını aşındırıyor. Kısacası, aile büyük bir felaketin izlerini silebilmek için hala uğraşıyor. Bu psikolojiyle Wimbledon’a katılan Venüs ilk turlarda turnuvaya veda ederken, Serena finalde Rus tenisçi Sharapova’ya yenildi.
Hiçbir zaman yılmıyorlar
Tüm bu yaşananlar Williams kardeşleri yıldırmamış. Venus Williams’a göre başarıya ulaşabilmek için öncelikle güçlü istek, sonra çok çalışmak ve de kendini yaptığı işi adamak gerekiyor. Serena da kardeşinin bu düşüncesini yürekten destekliyor. Tenis kortlarında siyah çöl fırtınaları estiren Williams kardeşler, ara sıra yenilgiyi tatsalar da, yılmıyorlar. Onların yürekleri başarma isteğiyle atıyor. Hedeflerine ulaşmak uğruna her fedakarlığı göze alıyorlar. Başarıya ulaşma hırsı, kardeşlerin başka kalanlara da ilgi duymasına neden olmuş. Serena Williams, son zamanlarda oyunculukta ve moda desinatörlüğünde şansını denemeye başladı. Venus ise iç dekorasyon öğrenimi görüyor.
Serana modaya düşkün
Los Angeles’in kenar mahallelerinden birinde dünyaya gelen Williams kardeşler, dört yaşına geldikleri zaman tenis raketleri onların en değerli oyuncaklarıydı. Pamuk tarlalarında çalışan bir babanın çocukları olarak doğup, şimdi dolar milyarderi olan iki kardeş, Florida’da bir evde yaşıyor. Birbirlerinin giyeceklerini kullanmak en büyük zevkleri. Serena, ‘Venus’ün gardırobundan giyecek seçmek çok hoşuma gidiyor’ diyor. ‘O giyim konusunda benden daha zevkli. Onun giyecekleri güzel. Benim de ayakkabılarım harika’. Serena, modaya tutkun. Aneres adıyla bir de butik açtı. Moda, onun için gelip geçici bir merak değil. İlerde bu işi büyütmeye kararlı. Venus de iç dekorasyon konusunda hayli iddialı. O da kendi firmasını kurup iç dekorasyonla ilgilenmeye planlıyor.
Geçtiğimiz yıl yaşadıkları sakatlıklar, Williams kardeşlerin tenis kortlarındaki başarılarına gölge düşürdü. Geçen eylül ayında ablaları Yetunde’nin bir cinayete kurban gitmesinin ardından çıktıkları son Wimbledon turnuvasında Williams’lar başarıyı yakalamadı. Williams ailesinin büyük kızı Yetunde’nin ölümü, üç çocuğu annesiz bıraktı. Venus de Serena da o faciadan söz edildiği zaman gözyaşlarını tutamıyorlar. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, acılı anneanne Williams da torunlarının velayetini alabilmek için mahkeme kapılarını aşındırıyor. Kısacası, aile büyük bir felaketin izlerini silebilmek için hala uğraşıyor. Bu psikolojiyle Wimbledon’a katılan Venüs ilk turlarda turnuvaya veda ederken, Serena finalde Rus tenisçi Sharapova’ya yenildi.
Hiçbir zaman yılmıyorlar
Tüm bu yaşananlar Williams kardeşleri yıldırmamış. Venus Williams’a göre başarıya ulaşabilmek için öncelikle güçlü istek, sonra çok çalışmak ve de kendini yaptığı işi adamak gerekiyor. Serena da kardeşinin bu düşüncesini yürekten destekliyor. Tenis kortlarında siyah çöl fırtınaları estiren Williams kardeşler, ara sıra yenilgiyi tatsalar da, yılmıyorlar. Onların yürekleri başarma isteğiyle atıyor. Hedeflerine ulaşmak uğruna her fedakarlığı göze alıyorlar. Başarıya ulaşma hırsı, kardeşlerin başka kalanlara da ilgi duymasına neden olmuş. Serena Williams, son zamanlarda oyunculukta ve moda desinatörlüğünde şansını denemeye başladı. Venus ise iç dekorasyon öğrenimi görüyor.
Serana modaya düşkün
Los Angeles’in kenar mahallelerinden birinde dünyaya gelen Williams kardeşler, dört yaşına geldikleri zaman tenis raketleri onların en değerli oyuncaklarıydı. Pamuk tarlalarında çalışan bir babanın çocukları olarak doğup, şimdi dolar milyarderi olan iki kardeş, Florida’da bir evde yaşıyor. Birbirlerinin giyeceklerini kullanmak en büyük zevkleri. Serena, ‘Venus’ün gardırobundan giyecek seçmek çok hoşuma gidiyor’ diyor. ‘O giyim konusunda benden daha zevkli. Onun giyecekleri güzel. Benim de ayakkabılarım harika’. Serena, modaya tutkun. Aneres adıyla bir de butik açtı. Moda, onun için gelip geçici bir merak değil. İlerde bu işi büyütmeye kararlı. Venus de iç dekorasyon konusunda hayli iddialı. O da kendi firmasını kurup iç dekorasyonla ilgilenmeye planlıyor.