Açıkhava yıldıza doydu

KONSERDEN GÖRÜNTÜLER (FOTO-GALERİ)   �

Bülent Ortaçgil’in 40. Yıl Özel Konseri’ne hem sanatçı hem de sanatsever akını vardı. ıçeri girmek isteyenlerin oluşturduğu kuyruk Lütfi Kırdar’a kadar uzanıyordu. Ve beklenen konser 21.15’te start aldı.             �
 
Konserin açılış konuşmasını Zuhal Olcay yaptı. Olcay’ın “Kimi müzisyenler için ‘ozan, efsane’ deriz ama bu sıfatlar çoğu zaman eksik kalır. Aynı Bob Dylan gibi, Bülent Ortaçgil gibi. Sevgili dostumun 40. yılında onu seven sanatçılarla onun için sahnede olmaktan dolayı çok mutluyum. İyi ki var, iyi ki şarkılarını bizimle paylaştı” sözlerinin ardından 8 çocuktan oluşan koro sahneye çıktı ve “Günaydın” ile konser başladı.                     �

Çocuklar sahneden indikten sonra Ortaçgil mikrofonu aldı, “Bu gece için iki şık var. Birincisi, acıklı ve dramatik tabii ki. Yani geçirdiğimiz kötü anları, kaybettiklerimizi falan düşünürsek burada hep beraber ağlarız ve işin içinden çıkamayız. ıkinci şık ise beni seven insanlarla ve beni seven arkadaşlarımla birlikte felekten bir gece çalmak. Benim tercihim bundan yana” diyerek “Uyusun da Büyüsün” adlı şarkıyı okumaya başladı.                 �

Sahnedeki ilk konuk, Ezgi’nin Günlüğü’nün solisti Hüsnü Arkan oldu. Ardından sırasıyla Jehan Barbur, Grup Gündoğarken, Moğollar grubunun klavyecisi Serhat Ersöz, Pinhani, Akın Eldes, Bulutsuzluk Özlemi, Birsen Tezer ve Fuat Güner çıktı.

Bülent Ortaçgil’in gençlik görüntülerinin yer aldığı videoyla birlikte verilen aranın ardından mikrofon Mor ve Ötesi’ndeydi. Onların “Sen Varsın”ı okumalarından sonra Ortaçgil yeniden sahneye çıktı, “Eylül Akşamı” ile konserine kaldığı yerden başladı. Repertuvarda sıra en sevilen eserlerinden “Sensiz Olmaz”a geldiğinde, Levent Yüksel ve Jehan Barbur eşlik etti ona... Ve yıldızlar geçidi Feridun Düzağaç, Aylin Aslım’la sürdü.

Bülent Ortaçgil, gecenin sürprizini ise şöyle duyurdu: “Sürpriz sevmem ama bana bunu yapacaklarını biliyordum. Benim seyrek de olsa gördüğüm, sevdiğim bir Türkiye starı geliyor şimdi...” Ve bu sözlerin ardından konser listesinde adı olmayan Sezen Aksu’yu anons etti, Açıkhava’da yer yerinden oynadı.

Aksu, Ortaçgil’in sözlerine şöyle karşılık verdi: “Bizim aile yılda bir kez ızmir’de buluşur. Ama aklım burada olduğu için Mordağ’a mı gittim başka yere mi, anlamadım. Hemen döndüm İstanbul’a...” Ve bu sözlerden sonra “Yüzünü Dökme Küçük Kız”ı okumaya başladı. ıki dev sanatçı, şarkının finalinde uzun uzun birbirlerine sarıldı.

Bu buluşmanın ardından Mirkelam ve Erkan Oğur geldi Bülent Ortaçgil’in yanına... Konser sonunda ise tüm sanatçılar sahnedeki yerini aldığı ve ekibe konserin müzik direktörü Candan erçetin de katıldı.

Konser hep birlikte söylenen “Benimle Oynar mısın” ile sona erdi. Ama dinleyiciler yerlerinden kalkmadı ve gece, yeniden sahneye dönen Ortaçgil’in Erkan Oğur ile yorumladığı “şık Latife” ile kapandı.

GECEDEN NOTLAR

* Yakın dostu Bülent Ortaçgil’in konserini kızıyla birlikte izleyen Selçuk Yöntem’in, “Aşk-ı Memnu” sonrası bıyıklarını kestiği görüldü.
* Gecenin en büyük sorunu, merdivenlerde yaşandı. Merdiven bileti satılmış olmasına rağmen insanların alt amfinin merdivenlerine oturmasına izin verilmemesi kriz yarattı. Bu sıkıntıdan nasibini alanlardan biri de oyuncu Feride Çetin’di.

* Konserin başında ses çok kısıktı. Bu yüzden kimi zaman vokaller duyulamadı.

* Konserin yıldızları Sezen Aksu, Zuhal Olcay, Birsen Tezer, Jehan Barbur ve Erkan Oğur’du. Akın Eldes ve Bulutsuzluk Özlemi de en çok alkış alan isimlerden oldu.

GECENİN DEDİKODULARI

* Bülent Ortaçgil’in sevilen şarkılarından “şık Latife”yi yıllarca seslendirmesine rağmen konsere çağrılmaması, Ayşegül Aldinç’i çok üzmüş. İstanbul’da olmasına rağmen davet edilmeyen Aldinç’in bu duruma çok içerlediği fısıltısı, konser günü Cihangir kafelerinde kulaktan kulağa yayıldı.

* “Şinanay” şarkısı yüzünden karşı karşıya gelen, hatta mahkemelik olan Fuat Güner ve Sezen Aksu, kuliste karşılaşmamak için büyük çaba harcamış. Aksu geldikten sonra Güner bir daha odasından çıkmamış. Herkesin sahneye davet edildiği final bölümünde de ikili bu yüzden iki ayrı uçta konuşlanmış.