Güncelleme Tarihi:
BU MUTLULUK MAZİ OLDU (FOTO-GALERİ)
Her sabah kadınlarla sanki evlerindeymişçesine sohbet eden Derya Baykal, gençleri bile sollayacak enerjiye sahip. Bir yandan her gün canlı yayına katılıyor, diğer yandan geceleri üretiyor, dostlarını, arkadaşlarını asla ihmal etmiyor, Amerika’da okuyan kızlarıyla sık sık görüşüyor, oğluyla bir araya gelip dertleşiyor. Şu sıralar sponsorlarından Marks&Spencer’ın 125. yıl kutlamaları çerçevesinde Adana, Gaziantep ve Bursa’yı geziyor; kadınlarla bir araya gelip, onlarla örgü örüyor, moda tüyoları veriyor. Derya Baykal ile hayatı ve kadınları konuştuk.
Enerjiniz ne kadar yüksek. Hem canlı yayın, hem il il dolaşma... Nereden buluyorsunuz bu kadar enerjiyi?
Oldum olası böyleyimdir ben. Herkes bana “Ne kadar enerjiksin” diyor. Enerjiğim çünkü zaman bir taraftan hızla ilerliyor, hayat elden kaçıyor. Belki gençken bu kadar enerjik değildim. Şu anda hayatımdan çok mutluyum. Çok yapmak istediğim bir şeyi yapıyorum. Çok anlatmak istediğim şeyleri anlatıyorum. Yaşamak istediklerimi hakkıyla yaşıyorum. Bu artık hep böyle olacak.
Boşanma sonrası bir hayli değişmişsiniz öyleyse...
Evet. O bir dönüm noktasıydı. Boşanınca bir şeylerin farkına vardım. Artık “ben” demeyi öğrendim. Evlilikte bunu unutmuştum.
Bunun için mi kadınlara programlarınızda “Kendinize mutlaka vakit ayırın” diyorsunuz?
Tabii ki. Kendiniz için bir şey yapmazsanız başkası için hiçbir şey yapamazsınız. Özellikle çocuklarınız varsa, onlara faydalı olmak istiyorsanız önce kendinize bakmalı, mutlu olmalısınız.
Bugün boşanmayla ilgili ne düşünüyorsunuz? Pişman mısınız?
Bilmiyorum. Bazen diyorum ki, “acaba boşanmasa mıydık!” Bugün daha bir dinginleştim, o süreci daha iyi sorgulayabiliyorum. Acaba böyle bir şey olmasa mıydı, öyle mi gitseydi dediğim de oluyor. Çocuklarım için taşıyorum bu kaygıyı elbette; kendim için değil. Ama Allah’tan Ferhan Şensoy ile çok güzel bir dostluk, arkadaşlık yakalayabildik boşanma sonrasında da. Çocuklarımıza da bu boşanmayı çok iyi izah edebildik. Onlar için hâlâ bir araya geliyoruz. Arkadaş, dost kalabilmek çok önemli boşanma sonrası. Biz bunu başardık.
Pişmanlık duymadınız öyleyse...
Boşandığım için pişman olmadım. Zaman zaman ‘keşke olmasaydı’ dediğim oldu o kadar. Çünkü biz gerçekten birbirini çok seven bir karı-kocaydık. Ben özellikle, çok aşık olarak evlendim. Çocuklarımız o aşkın içinde büyüdüler, bebekliklerini öyle geçirdiler. Ama sonra bitti. Bitince bitiyor, zorlamaya gerek yok. O noktada kadının ekonomik özgürlüğünün olması, mesleğinin olması, kolunda bir altın bileziğinin olması son derece önemli. Bu, o zamanlarda çok işe yarıyor.
RÖPORTAJIN DEVAMI HAFTA SONU DERGİSİNDE...