Ablacığım çok mutluyum, ne yapabilirim?

Kaza namazı kılan vatandaş

Önce bazı meslektaşlarımın hiç yoktan haber yaratmadaki başarılarına bir örnek. Aspar demek ayıp olur, bir büyük Türk gazetecinin dediği gibi “haberi salçalama” mahareti...

Şok gazetesinde fotoğraflı bir haber. (18 ekim) İki ay önce 11 kişinin öldüğü kazaya rağmen, Karakaya baraj gölünde çalışan feribotlar hâlâ balık istifi doluymuş. Habere göre vatandaşlar da bir kaza oluverir diye korkuyormuş. Gemide namazını kılan bir vatandaşın resmi ve bir resimaltı : “Yolculuk öncesi bir vatandaş, feribot batmasın diye el açıp Allah’a dua ediyor.”

Büyüksünüz vallahi, büyüksünüz!

*

Ey Aydınlılar, ölecekseniz iki ay içinde ölün

Bazı meslektaşlarımın da başlık atmadaki yaratıcılığına bayılırım, bilirsiniz. Milliyet ve Güneş bu alanda idolüm sayılır. Mesela aklımda kalanlardan bir iki örnek – kendinizi test edin bakalım, siz de böyle güzel başlıklar bulabilecek misiniz:

- Londra’nın meşhur çift katlı otobüsleri, AB standartlarına uymadığı gerekçesiyle yasaklanmış. Milliyet’in haber başlığı “Çift katlı otobüse kokoreç muamelesi” (11 eylül - Hani AB’ye girersek kokoreç yasaklanacak diye haberler çıkmıştı ya, ondan esinlenmişler.)

- Yine aynı tarihli Milliyet’ten başka bir başlık (eski gazeteme gıcıklık olsun diye yapmıyorum, Tanrı şahidimdir, en iyi başlıklar onlarda, ne yapayım!) : “Ceyda’dan Tan Gölü Balesi” Konu neymiş? Oyuncu Ceyda Düvenci ile balet Tan Sağtürk’ün aşk ilişkisi varmış.

Daha taze haberler istiyorsunuz? O da var ...

- Manken Çağla Şıkel cep telefonundan Şenol İpek adlı mankene “Tostumu yedim odada bekliyorum” diye bir mesaj geçti de gazetelere konu oldu ya, tost kıza yapıştı kaldı. (Takvim’de Hakkı Yalçın “Çağla mesaj çeksin, ‘tostuna’ düşmanına...” diye kelime oyunu bile yapıyordu – 18 ekim) Yine Milliyet’in haberine göre (bakın, suç bende mi?) Şıkel, bu tost haberleri sayesinde, ücretini ikiye katlamış. Haber başlığı : “Çağla artık çift kaşarlı” (17 ekim)

- Türkan Şoray’ın kızı Yağmur, Friends&Trends adlı bir gece kulübüne gitmiş, yanında sevgilisi Barış Yalman’la. Futbolcu Sergen Yalçın da (gece antrenmanı için) oradaymış. Yağmur’un güzelliğinden o kadar etkilenmiş ki, gözünü sürekli ona dikmiş. Kısa kesiyorum, Yağmur’un yanındaki delikanlı bozulmuş ve hır çıkmış... Şok’un başlığı (18 ekim) : Yağmur yüzünden şimşekler çaktı.

- Adana’da bir genç kızı döverek çantasını gasp ettiği iddia edilen genç yargılanmış. Volkan Uzun adlı gencin kolundaki izler herkesin dikkatini çekmiş. Yakından bakılınca, gencin kolunda sigara söndürüldüğü anlaşılmış. Takvim gazetesi, haberi şu başlıkla veriyor: “Küllük gibi kol” (18 ekim)

- Millî basketçi Filiz Yükrük “artık basket atarak geçinemeyeceğini anlayınca, ekmeğini bileğiyle değil, sesiyle kazanmaya karar verdi” diyen bir haber. (Milliyet 21 ekim) Başlık : Potadan sekti sahneye düştü.

- Son olarak da Star’dan bir başlık. (18 ekim) Aydın’da mezar fiyatları o kadar yüksekmiş ki, Belediye Başkanı ve encümen fiyatları düşürmüşler. Ancak sadece iki ay için. Star başlık atmış : “Ey Aydınlılar, ölecekseniz iki ay içinde ölün!” Spot ise bir başka alem :�“Öldünüz öldünüz... Ölmediniz, belediyenin mezar fiyatlarında yaptığı % 65’e varan indirimi kaçıracaksınız. Çünkü kampanya sadece iki ay sürüyor...” (Sahi, Genç Parti Genel Başkanı halka bedava mezar yeri sözü vermeyi unuttu.)

*

Ve, söz verdiğim gibi, tatlı niyetine. Kimse okur kadar yaratıcı olamaz çünkü... Aslında bu bir başlık değil, mektubun kendisi muhteşem :

Ablacığım, çok mutluyum. Bana ne önerirsiniz?

Ama haftanın bombasını yine Güzin Abla patlattı. Köşesine gelen bir mektup, 55 yaşında emekli bir mühendisten. Diyor ki... “Bana gelince, bedensel ve ruhsal olarak hiçbir sorunum yok. Belki de tek sorunum, her koşulda yüreğimin yaşam sevinci ile dolu olması. Hatta zaman zaman düşünüyorum. ‘Yoksa ben anormal biriyim’ diye. Ben de herkes gibi az da olsa acı çekmek istiyorum. İyi yürekli bir yazar olarak bana ne öneriyorsun?” (Hürriyet, 17 ekim)