Güncelleme Tarihi:
“Küçük Ağa”yla karşımızdasınız, bu diziye nasıl dahil oldunuz?
- Yıllar önce, sektöre ilk adım attığımda Erler Film’in koordinatörü Yılmaz Ekmekçi’yle tanışmıştık. Hatta bana “Seni ben keşfettim, bu piyasada çok önemli bir yere geleceksin” demişti. Genç bir oyuncu olarak bu beni oldukça heyecanlandırmıştı ama daha sonra Yılmaz Abi beni hiç aramadı. (Gülüyor) Sağ olsun yıllar sonra bu dizideki “Maho” karakteri için beni seçmiş. Çok sevindim tabii.
Bu dizide başka bir rolü oynamak ister miydiniz peki?
- Dizide yer almasaydım ve sadece izleyici olarak seyretseydim, yine “Maho”yu oynamak isterdim. Çünkü çok keyifli bir karakter. Bunun yanı sıra Zeki Abi (Alasya) ile oynamak da muhteşem bir şey.
Daha önce de birlikte oynamıştınız değil mi?
- Evet, “Aşk geliyorum demez” diye bir filmde oynamıştık ama bu dizideki gibi partner değildik. Küçüklüğümden beri kendimi Metin Akpınar zannetmiş ve onun gibi olmaya çalışmışımdır. Bu yüzden Zeki Abi’yle karşılıklı oynamak benim için çok büyük bir şans.
OĞLUMU EMİR BERKE’YE BENZETİYORLAR
Dizinin başrolündeki küçük oyuncu Emir Berke Zincidi’yle çalışmak nasıl?
- Çok güzel. Zaten Emir Berke, oğlum Derin’e çok benziyor. Bu diziden önce de sırf Derin’e benziyor diye yaptığı işleri takip eden, severek izleyen bir aileydik. Hatta Derin’i yolda “Küçük Osman” diye çevirenler oluyor.
“Küçük Ağa”nın bu kadar sevileceğini tahmin ediyor muydunuz?
- Şu anda televizyonlarda “Küçük Ağa”ya benzeyen bir iş yok. Türk seyircisi de eksik olan şeyleri çok iyi belirliyor ve bu tarz bir şeyle karşılaşınca ilgisini esirgemiyor. Güzel bir aşk hikâyesi, başarılı ve eğlenceli bir çocuk diziyi çekici kılıyor. Bir de Erler Film’in yapımcılığı da işin içine girince sonuç beklediğimiz gibi oldu.
İzleyici Maho’yu sevdi mi sizce?
- Bugüne kadar yayınlanan bölümleri göz önünde bulundurduğumuzda, sevdiler bence. Maho eğlenceli bir karakter. Dizinin komedi tarafını destekleyen bir tip. Önümüzdeki bölümlerde daha komik sahneler de olacak diye düşünüyorum.
URFA ŞİVESİ BANA FRANSIZCA GİBİ GELİYOR
Karadenizli biri olarak Urfalı bir adamı oynamak nasıl bir şey, zorlanıyor musunuz?
- Çok. Urfalı gibi konuşabilmek için ders alıyorum. Şu an bana Fransızca gibi geliyor. Hatta ikinci bölümün bir sahnesinde, yanlışlıkla ağzımdan “da” çıkmış. Nasıl utandım anlatamam. Bununla ilgili tweet bile atmışlar.
Ne demişler?
- “Abi iyisin, hoşsun, çok iyi oyuncusun ama bu şiveyi çok zorlama” demişler. Sağ olsunlar bazen çok acımasız oluyorlar! (Gülüyor)
Sosyal medyayla aranız nasıl?
- Genelde yazılanları okuyorum. Bir tweet atıyorum, sonra hemen siliyorum.
Neden?
- Bir duyguyla yazıyorum ama sonra “İnsanlar bunu niye okusunlar, bunun için insanları neden rahatsız edeyim, ben kimim ki” deyip hemen siliyorum. Bunun dışında gittiğim tiyatro oyunlarıyla ilgili görüşlerimi yazmayı seviyorum.
Size yönelik bir eleştiri geldiğinde tutumunuz ne oluyor?
- Bugüne kadar hakaret dolu eleştiriler almadım hiç. Güzel eleştiriler alıyorum hep. Her türlü yoruma da cevap vermeye çalışıyorum.
KENDİMİ KOMİK BULMUYORUM VE SEYREDEMİYORUM
Genelde komedi filmlerinde ve dizilerinde görüyoruz sizi...
- Evet, genelde bu tarz projelerde yer alıyorum. Zaten orta oyuncularından geldiğim için altyapımda komedi var.
Peki kendinizi komik buluyor musunuz?
- Kendimi komik bulmuyorum ve seyredemiyorum. İnsan kendini seyrederken hep olumsuz yanlarını görür ve eleştirir ya, benimki de öyle bir durum. Kendimi seyrederken “Neden daha iyisini yapamadım?” duygusuna kapılıyorum.
Mükemmeliyetçi birisiniz galiba?
- Değilim aslında ama yaptığım işi en iyi şekilde yapabilmenin mücadelesini veriyorum.
TİYATROYA BULAŞMADAN DURAMIYORUM
Daha önce E.S.E.K ile sahneye çıkıyordunuz ama bu sene bir oyun çıkarmadınız...
- Evet, bu sene kendimizi nadasa bıraktık ama ben tiyatrodan uzak kalamadım. Genç bir kadroya yardım edip oyunlarını yönetiyorum. Bunun dışında hiç tiyatro yapmamış bir grupla beraber bir oyun çıkarmaya çalışıyoruz. Sizin anlayacağınız tiyatroya bulaşmadan duramıyorum.
Peki televizyon ya da sinemada yönetmenlik yapmak ister misiniz?
- O alanlarda yönetmenlik yapmak bana çok teknik bir şeymiş gibi geliyor. Bu yüzden ister istemez bir reddediş içine girdim.
NALBUR AÇMAK İSTİYORUM
Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?
- Geçen sene klarnet çalmaya başladım ama hâlâ öğrenme aşamasındayım.
Sahnede klarnet çalmak ister misiniz?
- Sahnede çalabilecek yetiye geldiğimde neden olmasın? Ama şu anda arkadaşlarla sohbet sırasında çalmaktan çok keyif alıyorum. Senfonide klarnet çalmak gibi bir amacım yok.
Seneler önce Nişantaşı’nda bir kafe işletiyordunuz, yine bu tarz bir iş yapmak ister misiniz?
- TOÇEV’e para kazandırmak için yaptığım bir işti o. TOÇEV için garajda anahtarlık da sattım, resim de. Hâlâ çalışmalarım devam ediyor. Bunun dışında kendim için İzmir’de bir nalbur açmak istiyorum.
Neden nalbur?
- Ne akar, ne kokar... En güzel tarafı da bütün gün dükkanın önünde tavla oynayabilirsin.