Buna eşlik eden "Piramidim" başlıklı yeni metin tartışmalara son vermek yerine yenilerini başlattı. ABD’nin yanı sıra, Türkiye dahil pek çok ülkede kılavuz kabul edilen piramidi eleştirenlerin başında ünlü araştırmacı, Harvard Halk Sağlığı Okulu Beslenme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Walter Willett geliyor. Willett, Türkçe’ye de çevrilen Ye İç ve Sağlıklı Ol adlı kitabında, yeni piramidin eksik ve yanlış bilgilerle şişmanlığa, sağlıksızlığa ve erken ölümlere katkıda bulunduğunu savunuyor: "Bu piramit, çiftçi, gıda üreticisi, fast-food zinciri lobilerinin ve politik çekişmelerin ürünü." Tıp enstitüsü ya da Ulusal Sağlık Enstitüsü gibi halk sağlığıyla ilgili kurumlar yerine, Tarım Bakanlığı USDA tarafından hazırlanan resmi rehbere alternatif gösteriyor: Harvard Üniversitesi’nin 40 yıllık deneyim ve araştırmalarına dayanarak 2001’de hazırladığı Yeni Sağlıklı Beslenme Piramidi. Türkiye’de ise piramit yerini yoncaya bıraktı. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nce hazırladığı "4 Yapraklı Yonca" adlı rehberde ulusal özellikler dikkate alındı.
"Piramidim" ABD’de sadece bireylere yol gösteren beslenme rehberi değil, aynı zamanda tüm federal beslenme programlarına yön veren bir resmi standart. Gıda etiketleri, öğün programları, ordu ve hapishanelerde verilen yemekler bu piramide göre hazırlanıyor. Amerikalılar nasıl besleneceğine, hangi ürünü tercih edeceğine bu bilgiler ışığında karar veriyor. Dolayısıyla, piramit her yıl milyarlarca doların nasıl harcanacağına da kılavuzluk ediyor.
Harvard Halk Sağlığı Okulu Beslenme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Walter Willett’e göre, bu özelliği nedeniyle piramit, farklı çıkar gruplarının hedefi: "Beslenme piramitinin bilimsel görüşler doğrultusunda hazırlanması, beş yılda bir gözden geçirilmesi gerekir. Ancak beslenme, genellikle tarım tüccarları, gıda şirketleri ve diğer çıkar gruplarının lobicilerinin at koşturduğu bir alandır. Rehberi hazırlayan kurum, federal hükümetin ABD tarımını güçlendirmekten sorumlu birimidir. İşte sorun burada yatar: Tarım politikalarını gözeten kararlar, birey sağlığı açısından en iyi tercih olmayabilir. İki efendiye hizmet etmek zordur. Hele bunlardan biri et, süt ve şeker endüstrilerinin eşgüdüm içinde çalışan, ikna edici, zengin lobicilerinden oluşuyorsa... Son beslenme piramiti hazırlanırken, gıda endüstrisiyle beslenme bilimi arasındaki halat çekme yarışının sonucunda kesin, geniş kapsamlı, iyimser tavsiyeler dizisi ortaya çıkmıştı. Ancak son aşamada lobiler, politika devreye girdi. Halk sağlığı ve bilim ikinci planda kaldı."
YENİ PİRAMİT NASIL HAZIRLANDI BİLİNMİYOR
Piramitin güvenilirliğiyle ilgili kuşkuları artıran başka faktörler de var. Örneğin, geçmişte Ulusal Hayvancılık ve Et Kurulu, Ulusal Domuz Üreticileri Derneği ve Ulusal Domuz Kurulu’nda çalışmış bir hayvan beslenme uzmanı 2003’te ABD Tarım Bakanlığı USDA’nın beslenmeyle ilgili merkezine başkan atandı. 2005’de piramitin gözden geçirilmesi için USDA, 13 önemli beslenme uzmanı seçti. Bunlar çalışmalara başladı ancak rehberi oluşturma aşamasında görevlerini ikinci bir komiteye devretmeleri istendi. İlgili komite kurulmadı. Dolasıyla "Piramidim"in nasıl hazırladığı belirsiz.
USDA yeni piramitin tasarımı, web sitesinin kurulması ve kamuoyuna duyurulması işini halkla ilişkiler şirketi Porter Novelli’ye verdi. Bakanlığın bu tercihinin garip karşılanmasının nedeni, şirketin mevcut ve sabık müşterileri arasında McDonald’s, The Snack Food Association, Krispy Kreme, Johnnie Walker, M&M şekerlerinin üreticisi Masterfoods USA’nın da yer alması.
2005 model piramidin tartışmalı önerileri
Beslenme piramiti, şemanın tabanında yer alan yiyeceklerin çok, üstünde yer alanların ise az tüketilmesi esasına dayanıyor. Geçmişte karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme tavsiye ediliyor, piramitin tabanı tahıl, pirinç gibi gıdalardan oluşuyordu. En üstte ise az kullanılması önerilen yağlar ve tatlılar vardı. "Piramidim"in dikey çizgilerden oluşan grafik tasarımı, üsttekini az tüketme yaklaşımını değiştirdi. "Gıda endüstrisi eski piramiti sevmiyordu. Yeni piramit onların bir zaferi" diyor Prof. Dr. Willett. Soldan sağa doğru giden yeni tasarım birçok gıdaya eşit ağırlık veriyor. "Kötü gıda" tanımını ortadan kaldırıyor. İnternet ortamında www.mypyramid.gov adresinden ulaşılabilen piramitte turuncu tahılları, yeşil sebzeleri, kırmızı meyveleri, sarı yağları, mavi süt ürünlerini, mor ise et ve baklagilleri simgeliyor.
Willett’e göre sakıncaları şunlar: Rafine nişasta tüketiminde sakınca bulunmadığı ima ediliyor. Kırmızı et, tavuk,
balık ve baklagiller birbirinin yerine tüketilebilecek protein kaynakları gibi sunuluyor. Günde üç porsiyon süt ürünü tüketimini öneriyor. Toplumu trans yağlar, hızlı sindirilen karbonhidratlar, yapay şekerler konusunda uyarmıyor. Piramidim’i sadece internetten erişenler işlevsel kullanabilir. Üstelik kişisel özelliklere göre
günlük kalori hesaplayan sistemde beden büyüklüğü hiç dikkate alınmıyor.
PROF. DR. WILLETT’IN ALTERNATİF SAĞLIKLI BESLENME PİRAMİDİ
Kilonuza dikkat edin. Şişmanlık ve sürekli kilo alıp verme kalp krizi, felç, diyabet, meme, kolon, böbrek gibi kanser türlerine ve başka kronik hastalıklara yakalanma riskini artırır.
Tüm yağlar kötü değildir. Doymuş ve trans yağlardan uzak durun. Bunların yerine tüketeceğiniz zeytinyağı, mısır, ayçiçek, soya gibi sıvı yağlar ile balık yağı sağlığınız için yararlıdır.
Rafine tahıllardan daha az, tam tahıllardan daha çok tüketin.
Kırmızı eti az tüketin. En iyi protein kaynakları baklagiller, kabuklu yemişler, balık, tavuk ve yumurtadır.
Bol sebze ve meyve yiyin. Ancak patatese dikkat edin.
Alkolden vazgeçemiyorsanız makul miktarda tüketin.
Egzersiz yapın, beslenmeyi garantilemek için çoklu vitamin kullanın.
SELAHATTİN DÖNMEZ (Uzman Diyetisyen, Amerikan Diyetetik Derneği Türkiye Temsilcisi)
Her ülke kendi rehberini oluşturuyor
ABD’deki beslenme piramitlerinin politik kararlarla belirlendiğine inanmıyorum. Kararı veren tek kişi değil, çok sayıda beslenme uzmanı, doktor ve gıda mühendisinden oluşan bir grup. Dünyada dört-beş farklı sağlıklı beslenme piramiti var. Bu kılavuzlar bireylere sağlıklı olmayı, kronik hastalıklardan korunmayı öğretiyor, kilo kontrolü becerisini geliştiriyor. Mesajları aynı: "Çeşitli ve dengeli yiyin, daha az yağlı süt ve süt ürünü tüketin, daha fazla sebze ve meyve yiyin, kuru baklagilleri, yağlı tohumları mutlaka beslenme programınıza katın."
Bazı piramitler kırmızı et, alkol tüketimi, vitamin-mineral desteğiyle ilgili daha sert uyarı getiriyor. Birçok ülke halk sağlığı sorunlarını dikkate alarak kendi beslenme kılavuzunu geliştirdi. Prof. Dr. Willett’in piramidini benimsiyorum. Birkaç yenilik yaptı. Sadece besinleri anlatmıyor, yaşamsal stratejik değişiklikler de öneriyor. Fiziksel aktiviteyi en alta koyması büyük yenilik. İkinci önemli farkı, tam taneli tahılları ön plana çıkarması. Beyaz unlu ürünleri piramidin tepesinde, az alınması gereken bölümde göstermesi. Her iki piramitte bize uymayan öneriler var. Bu nedenle Türkiye’de 4 yapraklı yoncayı benimsiyoruz.
ŞENGÜL SANGU (Ye İç Sağlıklı Ol kitabı tıbbi redaktörü, Acıbadem Hastaneler Grubu diyetisyeni)
Ek vitamine gerek yok süt kısıtlanmamalı
ABD’deki piramitlerin bazı önerileri Türkiye’ye uygun değil. Örneğin çocuklar ve gelişme çağındakilere kırmızı eti sınırlandırıp, haftada bir-iki porsiyona indirgemek doğru değil. Çünkü kırmızı et iyi bir demir ve protein kaynağı. Prof. Dr. Willett’in egzersiz önerisini destekliyor, çoklu vitamin kullanılması tavsiyesine katılmıyoruz. Türkiye sebze meyve açısından zengin. Bunlar doğal vitamin ve mineral kaynağı. Ayrıca kalsiyum kaynağı süt ürünlerinin kısıtlanmasına karşıyız. Türkiye’de kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan raşitizm sorunu hálá sürüyor.
FATMAGÜL YILMAZ (Diyetisyen, Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Şube, Başkan Yardımcısı)
Yonca bize uygun
ABD’de en önemli beslenme sorunu obezite. Yıllardır obezite ve buna bağlı yüksek maliyetli sağlık sorunlarına karşı mücadele ediyorlar. ABD piramidini, beslenmede yer alacak gıda gruplarını göstermek, açıklamak için kullanmakla birlikte yonca sistemini tercih ediyoruz. Koşullarımıza, kaynaklarımıza, alışkanlıklarımıza daha uygun.
Türkiye’nin beslenme rehberi 4 yapraklı yoncaBesin üretimi ve koşullar dikkate alınarak hazırlanan rehberde, besinler 4 yapraklı yoncayla gruplandırıldı. Mutluluk ve şansı simgeleyen yoncanın yapraklarının kalp biçiminde olması, kalp sağlığını ve sevgiyi sembolize ediyor. Zeytin dalları, barışı ve Akdeniz diyetinde önemli bir unsur olan zeytinyağını temsil ediyor. Her bir yaprağında farklı besin grupları yer alıyor. Öğünde her bir gruptan besinlerin yenmesi öneriliyor. Besin grupları:
Et, yumurta, baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, soya fasulyesi) yağlı tohumlar (fındık, fıstık, badem ve ceviz): Bu gruptaki besinler diğerlerinden daha fazla protein içeriyor. Ayrıca demir, çinko, fosfor, magnezyum ve B vitaminleri açısından zengin. Et grubundan günlük alınması gereken miktar iki porsiyon.
Süt ve süt ürünleri: Proteinin yanı sıra kalsiyum, fosfor ve riboflavinin de zengin kaynağı. Süt grubundan günlük alınması gereken miktar, yetişkinler için iki, çocuk, genç, emzikli, menopoz sonrası kadınlar için üç-dört porsiyon.
Sebze ve meyveler: Her türlü sebze ve meyvenin yer aldığı bu grup, özellikle A ve C vitamini, antioksidanlar, bitkisel kimyasallar ve
diyet lifi açısından önemli. Sebze ve meyve grubundan günde en az beş porsiyon tüketilmesi gerekiyor.
Tahıl grubu: Karbonhidrat açısından zengin bazı vitamin ve mineralleri de içeren bu gruptaki besinler (buğday, pirinç, mısır ve bunlardan yapılan ekmek, makarna, bulgur, şehriye) günlük enerjinin esas kaynağını oluşturuyor. Normal kilolu, orta düzeyde hareketli kişilerin, bu gruptan günde dört-altı porsiyon tüketmeleri yeterli.