AB’nin sizden öÄŸreneceÄŸi çok ÅŸey var

Güncelleme Tarihi:

AB’nin sizden öğreneceği çok şey var
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 18, 2005 00:00

Bu akÅŸam Rumelihisarı’nda sahneye çıkacak olan ünlü Fransız ÅŸarkıcı Enrico Macias, konser öncesi Paris’te Muammer Elveren’in sorularını yanıtladı. Macias, ‘Ülkenizde, batıda olmayan misafirperverlik, kadirÅŸinaslık yaÅŸatılıyor. Avrupalının sizden öğreneceÄŸi çok ÅŸey var’ dedi.Ben Cezayir’in Costantine kentinde doÄŸdum. EÄŸitimime devam ederken 15 yaşında babamın keman çaldığı, o dönemin büyük müzisyenlerinin yer aldığı ve Arap-Endülüs müziÄŸini en iyi icra eden Cheick Raymond orkestrasında gitar çalmaya baÅŸladım. Bağımsızlık öncesi Cezayir’den hatırladıklarım dostluk, kardeÅŸlik baÄŸlarının, saygı ve sevginin kuvvetli olduÄŸu, Müslüman, Yahudi ve Katoliklerin hiçbir sorun olmadan bir arada yaÅŸadıkları, dinlerini serbestçe ifa ettikleri bir ortamdır. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun mirasları olan bu gelenekleri sürdüren bir Cezayir’dir benim aklımda kalan. Sonra 1956’da bağımsızlık savaşı yaÅŸandı, Cheick Raymond 1961’de bir suikaste kurban gitti ve baskılar sonucu sürgüne gönderilmemin ardından ‘Adieu mon pays’ ÅŸarkısının o unutulmaz sözleri ‘J’ai quitté mon pays, j’ai quitté ma maison, ma vie, ma triste vie se traóne sans raison’ (Ãœlkemi terk ettim, evimi terk ettim, hayatım hüzünlü, hayatım sebepsiz sürünüyor) geldi... 1962’den sonra Fransa’da müzik kariyerim Paris kafelerinin terasları, müzik salonları ve özel gecelerle devam etti. Ä°zleyiciye kendimi kabul ettirme çabalarım ve sonra televizyonda yaÅŸamımı anlattığım programlarla şöhret merdivenleri, plaklar, turneler, uluslararası konserler... BirleÅŸmiÅŸ Milletler ‘Barış ÅŸarkıcısı’ seçilmem... En kısa cümlelerle benim yaÅŸamım böyle. Türkiye benim vatanım gibiÄ°lk kez, uzun yıllar önce Türkiye’de Fransız ÅŸarkıcıların çok revaçta olduÄŸu dönemde Ä°stanbul’a gelip Kervansaray’da sahneye çıktım. Daha sonra Erkan Özerman’la Dario Moreno’lu yıllarda ve bugüne kadar birçok kez gittim ve gitmeye devam ediyorum. Ä°lk gittiÄŸimde orada kökenlerimi bulmuÅŸtum sanki. Çocukluk yıllarımda, gençliÄŸimde yaÅŸadığım o güzel yılların izlerini buldum. YaÅŸam tarzı, börek, köfte, tatlılar ve diÄŸer yemekler. ArkadaÅŸlık, dostluk, her ÅŸey çocukluk yıllarımdaki gibiydi. Klasik Türk MüziÄŸi icra eden bir orkestrayı dinlediÄŸimde mest olmuÅŸtum, büyüdüğüm aynı melodiler, makamlar çalıyordu. Sadece lisan farklıydı o kadar... Kendimi memleketimde, evimde hissettim ve Türkiye benim için hep böyle heyecanları yaÅŸadığım ülke oldu. Ãœlkenizde, insanlık, dostluk, misafirperverlik, kadirÅŸinaslık, batıda olmayan daha nice deÄŸerler yaÅŸatılıyor... Avrupalıların Türklerden öğrenmesi gereken çok ÅŸey var. Biliyor musun bir söz vardır bende, bunu tüm kalbimle söylüyorum ‘SevdiÄŸimiz ÅŸeyi hiçbir zaman saymamalıyız.’ Ben de onu yapıyor ve Türkiye’ye kaç defa gittiÄŸimi saymıyorum.AB’ye girmelisiniz Bizim kökenimiz Endülüs’tedir. Ä°spanya’da Katolik Ä°sabelle döneminde Yahudiler ve Müslümanlar ülkeyi terk etme tehdidiyle karşı karşıya kaldılar. Onlara ‘Ya katolik olursunuz ya da Ä°spanya’yı terk edersiniz’ denildi. O zamanlar hiçbir Avrupa ülkesi bizi kabul etmedi. Yani ÅŸimdi insan hakları, demokrasi, medeniyet sözlerini dillerinden düşürmeyen komÅŸularımız, baÅŸka ülkelere dayattıkları bu kriterleri her nedense hatırlamak istemediler. Sonunda bize kim sahip çıktı? Binlerce kilometre uzaklıktaki Türkler. Osmanlı padiÅŸahının emriyle gönderilen gemilerle Yahudileri alıp Türkiye’ye götürdüler ve o insanlar 500 yıldan fazla bir zamandır dinlerini, gelenek ve göreneklerini deÄŸiÅŸtirmeden huzur içinde yaşıyorlar. Bu aslında Türklerin Avrupalılara verdiÄŸi en büyük insanlık dersiydi. Özetle biz Yahudiler Türkiye’ye çok ÅŸey borçluyuz. Türkiye ÅŸimdi Avrupa BirliÄŸi’ne girmek istiyor. Neden sorun çıkartıyorlar anlamıyorum. Avrupa sadece Hıristiyanlara ait deÄŸil, müslüman, Yahudi ve diÄŸerleri, herkese aittir. Ben ÅŸahsen coÄŸrafi sınırlara karşıyım ve Türkiye’nin Avrupa’ya girmesini destekliyorum.. Türkiye aleyhinde atıp tutanlara bir tek ÅŸey söylüyorum: ‘Gidin görün, dönünce konuÅŸalım.’Ajda Pekkan bir süperstarAjda Pekkan çok büyük sanatçı. Onu yıllarca önce Olympia’da ÅŸarkı söylemek üzere davet ettiÄŸimde tanıma ÅŸansına sahip olmuÅŸtum. Çok güzel bir kadın ve mesleÄŸine aşık bir süperstar. Modern Türk kadınını temsil ediyor. O zamanlar ona çok zaafım olmuÅŸ ve çok sevmiÅŸtim. Ah Ajda... Sevilmeyecek bir kadın mı?..Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!