AB’nin hayır kararı bizi raydan çıkarır
Güncelleme Tarihi:
Mustafa KINALI-Muharrem AYDIN/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2004 01:33
AKP’nin ‘Finişe 5 Kala Avrupalı Türkiye’ toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, AB’nin aralıkta müzakere tarihi vermemesi halinde ilişkilerin bozulacağını söyledi. Erdoğan, ‘AB bizim için amaç değil araçtır. Hayır derlerse reform sürecine aynen devam ederiz’ dedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, AKP İstanbul İl Başkanlığı’nın önceki akşam Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlediği ‘Finişe 5 Kala Avrupalı Türkiye’ konulu toplantıda, AB’nin Türkiye’ye aralık ayında müzakere tarihi vermemesinin ‘insafa sığmayacağını’ söyledi. İş, sanat, spor ve siyaset dünyasından 2 bine yakın kişinin katıldığı gecede Erdoğan, şu mesajları verdi:
SON 100 METRE
40 yılı aşan AB bayrak yarışında son 100 metreyi koşuyoruz. İpi göğüsleyeceğimize inanıyoruz. Uyum yasalarını tamamladık, nitekim AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen de ‘Artık sizden isteyeceğimiz bir şey kalmadı’ dedi. Reformların uygulanmasında da kararlıyız. İşkenceye toleransımız yok, kökünü kazıyacağız. Biz elimizden gelen her şeyi yaptık. Bugün tam üye olmuş ülkelerin bile varamadığı noktalara vardık.
BİZ YÜK OLMAYIZ
Artık bu, Türkiye’nin hakkıdır. Kaldı ki biz 17 Aralık’ta tam üye olmuyor, müzakere süreci için onay alıyoruz. AB üyesi dostlarımız bu kadar düşünmemeli. Düşünürlerse insaf ölçüleri içerisine sığmaz. 2005’ten sonra AB’nin maddi yardım yapması söz konusu değil. Biz, maddi konularda kendi kendimize yetecek güce sahibiz. Müzakere sürecinin başlamasıyla, belki de Avrupa’da olan birçok Türk ülkeye dönecek, burada yatırımlara başlayacak. Türkiye bugüne kadar kimseye yük olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOL
Aralıkta Türkiye’ye verilecek ‘evet’ yanıtı, Türkiye’nin dönüşü olmayan bir yola girdiği hususunda AB’nin iradesini teyit edecektir. İhtimal bile vermek istemiyorum ama menfi bir kararın ilişkilerimizi rayından çıkarma ihtimali ve varacağı nokta üzerinde bütün dostlarımızın yine de çok iyi düşünmeleri gerektiğine inanıyorum. Yine ihtimal bile vermek istemiyorum ama böyle bir durumda tabii ki AB ile ilişkilerimizde hiçbir şey olmamışçasına davranamayız.
REFORMLARA DEVAM
Herkes bilmelidir ki, reform sürecimize aynı kararlılıkla, AB’nin normlarını esas alarak devam ederiz, adı değişir. Kopenhag siyasi kriterleri değil, Ankara siyasi kriterleri olarak yola devam ederiz. Atatürk’ün gösterdiği yolda çağdaş batı medeniyetini yakalamış, laik, demokratik bir Türkiye, ortak idealimizdir. AB Türkiye için bir amaç değil, bu ideale taşıyacak en etkili ve önemli araçtır.
SON 100 METRE
40 yılı aşan AB bayrak yarışında son 100 metreyi koşuyoruz. İpi göğüsleyeceğimize inanıyoruz. Uyum yasalarını tamamladık, nitekim AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen de ‘Artık sizden isteyeceğimiz bir şey kalmadı’ dedi. Reformların uygulanmasında da kararlıyız. İşkenceye toleransımız yok, kökünü kazıyacağız. Biz elimizden gelen her şeyi yaptık. Bugün tam üye olmuş ülkelerin bile varamadığı noktalara vardık.
BİZ YÜK OLMAYIZ
Artık bu, Türkiye’nin hakkıdır. Kaldı ki biz 17 Aralık’ta tam üye olmuyor, müzakere süreci için onay alıyoruz. AB üyesi dostlarımız bu kadar düşünmemeli. Düşünürlerse insaf ölçüleri içerisine sığmaz. 2005’ten sonra AB’nin maddi yardım yapması söz konusu değil. Biz, maddi konularda kendi kendimize yetecek güce sahibiz. Müzakere sürecinin başlamasıyla, belki de Avrupa’da olan birçok Türk ülkeye dönecek, burada yatırımlara başlayacak. Türkiye bugüne kadar kimseye yük olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOL
Aralıkta Türkiye’ye verilecek ‘evet’ yanıtı, Türkiye’nin dönüşü olmayan bir yola girdiği hususunda AB’nin iradesini teyit edecektir. İhtimal bile vermek istemiyorum ama menfi bir kararın ilişkilerimizi rayından çıkarma ihtimali ve varacağı nokta üzerinde bütün dostlarımızın yine de çok iyi düşünmeleri gerektiğine inanıyorum. Yine ihtimal bile vermek istemiyorum ama böyle bir durumda tabii ki AB ile ilişkilerimizde hiçbir şey olmamışçasına davranamayız.
REFORMLARA DEVAM
Herkes bilmelidir ki, reform sürecimize aynı kararlılıkla, AB’nin normlarını esas alarak devam ederiz, adı değişir. Kopenhag siyasi kriterleri değil, Ankara siyasi kriterleri olarak yola devam ederiz. Atatürk’ün gösterdiği yolda çağdaş batı medeniyetini yakalamış, laik, demokratik bir Türkiye, ortak idealimizdir. AB Türkiye için bir amaç değil, bu ideale taşıyacak en etkili ve önemli araçtır.