Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2007 00:00
Türkiye’nin yerli David Copperfield’ı olarak lanse edilen Magic Necmi ya da çocukların tabiriyle Magiç Necmi, kendi adını taşıyan programına başladı. Chris Angel, David Copperfield gibi ünlü illüzyonistlerin Türkiye şubesi Magic Necmi ile illüzyon sevdasını ve yapmak istediklerini konuştuk.
İllüzyonist olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben sihirbaz olmaya hiçbir zaman karar vermedim ama 1995 yılında Gülhane Parkı’nda yüzlerce insan sahneye bakıp gülüyorlardı. Bir baktım muhteşem bir adam ve sahnede yaptıklarıyla yeri yerinden oynatıyor. O kişi, Türkiye’nin sihirbazlar kralı Ertuğrul Işınbark yani Mandrake’ydi.
Sizi en çok etkileyen hangi numarası oldu?
Küçük boş bir kutu gösteriyor ve içinden balıklarıyla akvaryum çıkartıyor ard arda. O kadar etkilendim ki, beni onunla tanıştırmalarını istedim. Hocamızın yanına gittik. Benim avucuma şimdinin parasıyla 1 YTL koydu. Elimi kapadım açtım, 100 YTL gibi bir para vardı. İnanamadım. İlüzyonist olmayı çok istiyordum. Hocamıza söylediğimde, Tabii tabii yaparsın" dedi. Ben 100 YTL, 1 YTL olacak diye elimi sıka sıka gittim. Acaba eski haline dönecek mi korkusu vardı çünkü. Ertesi gün "Ben illüzyonist olmak istiyorum" diye gittiğimde "Bak Necmi çok çalışman gerekiyor, zaman harcaman gerekiyor, bir yerde çalışıp para kazanıp öyle öğrenmen gerek" dedi. Otobüslerde çalışıp para kazandım ve hocama gelip verdim. Hocam beni belli bir yere kadar getirdi.
Yabancı illüzyonistlerle diyaloğunuz yine bu dönemde mi başladı?
Evet. O iş, bu iş derken, meslektaşlarınızın neler yaptığını da araştırıyorsunuz ve tabii ki fikir alışverişlerinde bulunmanız gerekiyor. Ondan sonra internetten dünyaca ünlü illüzyonistlerle tanışmaya başladık. Mandrake, bu alanda Türkiye’de ilk akla gelen isim. Ben de kendi ekibimle illüzyonu Türkiye’de dünya çapında bir yere getirmek istiyorum.
Diğerlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyadaki diğer illüzyonistlerin iyi bir sahne, iyi bir ekipleri ve ekipmanları var. Nazar etmiyoruz, biz de çalışıyoruz. Şu anda 30 kişilik bir ekibim var, yurtdışına sürekli gidip geliyoruz ve yabancı meslektaşlarımızla irtibat halindeyiz. İngiltere’yle temasta olmamızın nedeni ise hazırlayacağımız büyük performanslar. Destek almak gerekiyor.
Programdaki tema nedir?
Programda, gündelik hayatta kendini mutsuz hisseden ve numaralarımı onlara yapabileceğimi hiç tahmin etmeyen insanlara numara yapıyorum. Böylece insanları mutlu etmiş olacağız. Üstelik yapılmamışı yapabilmek ve inanılmayanı gerçek yapmak hoşumuza gidiyor. "Programda yaptığı şeyler bant yayın, kolay numaralar" diye düşünebilirler, ama canlı performanslar da yapmayı düşünüyorum. Chris olabilmek için daha çok altyapı lazım...
Bir oyunculuk yarışmasında rastlamıştık size. Madem illüzyon bu kadar hayatınızdaydı, neden orada yarışma gereği duydunuz?
İllüzyonist olmak, çok yönlü tiyatroculuk esasında. İllüzyonist olmak, balta gibi sahnede durup numaralarınızı yapmak değildir. Oyunculuğunuza doğaçlama katarak şovlarınızı daha heyecanlı ve izlenir kılabilirsiniz. Benim tiyatro yönüm de var zaten. "Türkiye’nin Yıldızları" yarışmasında dördüncülüğe kadar yükselmiştim, bundan belli olmuyor mu?
Sinem VURAL sivural@hurriyet.com.tr