8 yaşımda beni kurtaran sakızları şimdi ben kurtarmak istiyorum

Güncelleme Tarihi:

8 yaşımda beni kurtaran sakızları şimdi ben kurtarmak istiyorum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2009 00:00

TEMA’nın sakızağacı projesine destek veren NBA basketbolcusu Mehmet Okur’la yeni doğacak çocuğu, çocukluğu, basketbol, sakız ve sakızın hayatındaki önemi üzerine konuştuk.

Yeni bebek ne zaman doğacak, cinsiyeti, ismi belli mi?
Mart başı gibi kısmetse dünyaya gelecek. Şu anda 3 aylık. Cinsiyeti belli değil. Heyecanlıyız.

Erkek mi kız mı istiyorsunz?
Önceden erkek çocuk çok istiyordum. Ama kız sahibi olup onu yaşadıktan sonra bu da kız olabilir, diyorum.

Basketçi olmasını ister miydiniz?
Onu yönlendirmeye çalışırım. Basketçi olmayabilir ama sporun içinde olması en büyük isteğimiz.

Eşiniz Yeliz Hanım Melisa’yı 55 santim ve 4 kilo 250 gram doğurmuş. Tam bir bebek irisi! Bu da öyle mi olacak?
Hem kilo hem boy olarak aşağı yukarı o ebatlarda olacak diye tahmin ediyoruz (gülüyor).

Siz de 14 yaşınızda 1.92 boyundaymışsınız. Yaşıtlarınızın iki misli. İnsan kendini cüceler ülkesinde Güliver ya da çirkin ördek yavrusu gibi hissediyor mu?
Tam tersi, insanın hoşuna gidiyor. O yaz birden 12 santim birden uzamıştım. Bu sayede baskete başlamış oldum.

Küçükken evde kornişleri, ampulleri hep siz mi değiştiriyordunuz?
Yok beni kullanmıyordu annem kornişe. Korniş taktırtmazdı bana ama ampul gibi uzanamadığı şeyleri hep ben takardım.

Peki hayatınızda uzun boyun handikap olduğu şeyler oldu mu? Mesela hep bir Mini Cooper isteyip içine sığamamak... Ya da filanca kızdan çok hoşlandım ama aşırı boy farkı vardı gibi...
Kızlara yorum yok (gülüyor). Ama şu çok olurdu... Beğendiğim kıyafeti bulamıyordum. Bir şey beğeniyorsunuz, sizin boyunuza göre beyazı var, siyahı yok mesela. Bir ayakkabı istiyorsunuz, ayağınıza olmuyor. Ceketin-montun bedeni yok, kolları dirseğinizde kalıyor...

DOLABIMDA 200 ÇİFT SPOR AYAKKABIM VAR

Kadınlarınki gibi bir ayakkabı dolabınız varmış. Toplam kaç çift?

Evet gençken ayakkabı ayağıma olmadığı için şimdi ne bulursam alıyorum. 200 çift ayakkabım var.

Ronaldinho ve Henry’nin imzaladığı formaları çerçeveletecektiniz. Astınız mı?
Daha nerede yaşayacağımız tam belli olmadığı için henüz asamadım. Evde özel bir köşe yapayım, kupaları, madalyaları, vs. hepsini orada toplayayım, formaları da oraya asayım istiyorum.

AMERİKA’DAKİ EVİMİZİ DAHA ÇOK SEVİYORUZ
/images/100/0x0/55eac5e2f018fbb8f895c6d8


All Star seçilince eşinizle sarılıp ağlamışsınız doğru mu?

Doğru. Açıkçası çok duygulandım. Çünkü gecikmiş, buruk bir sevinçti. İçimde büyüyen bir.. öfke de değil aslında. Aslında beklentim takım ilk açıklandığı zaman o grubun içinde olmaktı. Birbirimize sarılıp o duyguyu paylaştık.

Nasıl tanıştınız?
Aynı ortamda ortak bir arkadaşımız sayesinde oldu. İstanbul’daydık. Sonra başka bir yerde o arkadaşımız olmadan tekrar karşılaştık. Derken bir arkadaşlığımız oldu bir buçuk sene. Ciddi bir ilişkiye başladık.

Senenin ne kadarı Türkiye’de kalabiliyorsunuz?
En az üç ay, en uzun da dört ay Türkiye’deyiz. Onun dışında yoğun tempodan dolayı sürekli Amerika’dayız. Eğer final oynarsanız o üç ay da iki aya düşüyor.

En çok ABD’deki evinizi mi buradaki evinizi mi seviyorsunuz?
Aslında buradaki evimiz yazlık gibi oldu, sadece tatillerde buradayız. 8 ay orada geçirdiğimiz için asıl evimiz Utah’taki. Orayı daha çok özlüyoruz.

Doğup büyüdüğünüz Yalova’ya gidebiliyor musunuz?
Gitmeye çalışıyorum tabii, anneannem, amcalarım orada. Eski dostlarımı arkadaşlarımı ziyaret ediyorum.

8 yaşımda beni kurtaran sakızları şimdi ben kurtarmak istiyorum
Yaz tatilleri hep kayınpederin Ayvalık’taki yazlığıyla Fethiye Hillside arasında mı geçiyor?

Türkiye’ye her geldiğimizde 10 gün-iki hafta bir Ayvalık Dikili ziyaretimiz mutlaka oluyor. Onun dışında Hillside’ı tercih ediyoruz senelerdir. Kalan vakitlerde İstanbul’dayız. Ailemle vakit geçiriyorum. Antrenman yapıyorum.

Nasıl antrenman yapıyorsunuz?
Kendi kondisyonerim var. Günde iki saat kadar antrenman süresi ayırıyorum. Ayvalık’ta mesela spor müdürlüğünün tesislerinde çalışıyorum. Orada vakit buldukça genç arkadaşlara da basketbol öğretiyorum.

HEDEFİM UTAH’TAN EMEKLİ OLMAK

Obama Türkiye’ye geldiğinde üç Türk’ün adını telaffuz etti. Atatürk, Hido ve siz. Konuşmayı izlediniz mi, neler hissettiniz?

İzleyemedim, Amerika’daydım. Annem aradı. Meclis’te devlet meseleleri, İslam dünyası konuşuluyor arada bizim ismimizin geçmesi benim için büyük sürprizdi. Basketbolun içinde zaten Obama. Hatta benim maçlarıma da geliyor. Washington’da izliyor bizi. Boş vakitlerinde de basketbol oynuyor ama bu kadar fanatik bir taraftar olduğunu o zaman anladım.

Şimdiye kadar oynadığınız takımlar arasında en güzel ilişki kurduğunuz seyirci hangisiydi?
Hepsinin ayrı bir yeri oluyor tabii. İlk başladığımda TOFAŞ’ta çok ateşli bir seyircimiz vardı, bizi havaya sokuyordu. Efes Pilsen’de pek seyircimiz gelmiyordu. Ama galiba en çok şu an oynadığım Utah Jazz seyircisi diyebilirim. 5 sene oldu. Uzun bir süre. Her maç full. Tepkiler pozitif yönde, anketler yapılıyor, seviliyorum da...

Sakatlığınız ne durumda?
Şu anda yüzde yüzüme yakınım. İlk dönemler istediklerimi sahaya veremiyordum, full antrenman yapamıyordum. Şu anda sakatlığım geçmek üzere, farkı kapattım.

Dedeniz imammış. Bu yaşadığınız sakatlıklardan sakınmak için okuduğunuz bir dua, inandığınız bir uğurunuz var mı?
Tabii dua mutlaka ederim. Ama asıl her maçtan önce mutlaka eşimle konuşurum. Gerçi yasak ve koçumuz bu konuda çok sıkı. Orada her takımın böyle kendine has kuralları olabiliyor.

Sözleşmeniz uzatıldı. 2012’ye kadar Utah Jazz’dasınız. Sonrası için bir planınız var mı?
Kısmetse Utah Jazz’la devam. Hedef Utah’tan emekli olup, formamın salonda asılı olmasını görmek benim için önemli. Olmazsa da artık NBA’de devam ederim.

Sözleşme demişken birçok profesyonel basketçinin bile hayal edemeyeceği paralar kazanıyorsunuz. 50 milyon dolarlık transferler, yıllık 10 milyon dolarlık ödemeler. İleride ne yapmayı planlıyorsunuz paralarınızla?
Yine basketbolun içinde olurum. Ama net değil. Basketbol okulu, spor akademisi gibi bir yer açmak ya da koçluk gibi alternatifler olabilir. Çünkü nerede yaşayacağımız da belli değil. Yine kısa dönem Türkiye, kalan vakitte Amerika gibi canlanıyor kafamda. Melisa 10 yaşına, ikinci çocuk okul çağına gelmiş olacak.

MİLLİ TAKIMDA YİNE YOKUM, BİR DAHAKİ YIL İNŞALLAH

Yakın arkadaşınız Kerem Gönlüm bir doping sorunu yaşadı. Siz inanıyor musunuz kullandığına?

Kerem’i uzun senelerdir tanıyorum ve vitamin dışında ilaç bile kullanmayan bir arkadaşım. Aradım, o da bilemiyor. Savunmasını verecekti, birkaç güne kadar belli olur. O da ben de şoktayız.

Kerem Gönlüm olmazsa milli takımın uzun adam eksiği olacak. Ama siz eylülde Polonya’daki Avrupa şampiyonasında da yoksunuz. Bu yüzden Türkler sizinle aşk-nefret ilişkisi yaşıyor. Bir yandan herkesin gururusunuz, diğer taraftan da milli takıma ilgi göstermediğiniz için yerden yere vuruyorlar...

Zaten Play Off’ta üç maç kaçırdım, sakatlandım. Ve hazır olmadığım halde takımın bana ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için oynamak istedim ve sakatlığım biraz daha ileri gitti. Şu anda onu telafi ediyorum. Bazıları hak veriyor, bazıları başka tarafa çekti. Bu sene olmadı ama inşallah 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda kadroda yer alırım.

BU BENİM İÇİN BİR VEFA BORCU

Damlasakızının benim hayatımda ayrı bir yeri var. Çünkü çok zor bir çocukluk geçirdim. Küçükken astım hastasıydım, nefes alamaz hale gelmiştim. O zorlu dönemde imdadıma damlasakızı yetişti. Annem her gece yatmadan bir kaşık damlasakızı içirmeye başladı. Sakızağacından çıkan damla sakızı göğsümdeki dolu olan balgamı söktü attı. Sakız sayesinde günden güne iyileştim. Artık diğer arkadaşlarım gibi nefes alabilmeye, yürüyüp, koşabilmeye başladım. Bugün spor yapabiliyorsam bu damlasakızı sayesinde. Basında TEMA Vakfı ve Falım sakızlarının Türkiye’deki sakızağaçlarını kurtarma projesini okuyunca mutlaka içinde yer almak istedim. Sakıza vefa borcu diyebiliriz buna. Bugün Türkiye’de sakız yok ama aslında sakızın anavatanı burası. Sakızağaçlarına Sevgi Aşılıyoruz projesiyle Çeşme civarında 20 bin ağaçlık bir sakız ormanı oluşacak. Sakızın kilosunun 140 Euro olduğunu düşünürseniz bu aynı zamanda bölge için çok da önemli bir ekonomik kaynak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!