OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 13, 2005 00:00
Ãœlkemizde yaÅŸanan beyin göçüne en iyi örneklerden biri olan Murat OkçuoÄŸlu, geliÅŸtirdiÄŸi kilitli diferansiyel ile otomotiv dünyasının ‘oscar’ını kazanmış bir Türk olarak biliniyor.Patent hakları korunduÄŸu için Amerika’da yaÅŸayan ve 7 yıldır tatil yapmadan otomobiller üzerine icatlar yapan OkçuoÄŸlu’nun geliÅŸtirdiÄŸi mekanik sistemler, bugün birçok Amerikan otomobilinde kullanılıyor.Murat OkçuoÄŸlu, katıldığı ralli yarışlarının yanı sıra Amerikan otomobilleri için geliÅŸtirdiÄŸi güç aktarma organları, kilitli diferansiyel ve dört tekerlekten çekiÅŸ sistemleriyle de otomobil meraklılarının yakından tanıdığı bir isim. Yaptığı icatların özellikle Amerikan otomobillerine uygunluÄŸu açısından çalışmalarını bu ülkede sürdürmeyi tercih eden Murat OkçuoÄŸlu, kendi geliÅŸtirdiÄŸi kilitli diferansiyel sistemi ile bugün bir çok Amerikan otomobiline imzasını atmış durumda. Yıllarını verdiÄŸi otomotiv sektöründeki çalışmalarına ÅŸartlar uygun olduÄŸu takdirde Türkiye’de devam etmek isteyen Murat OkçuoÄŸlu, Auto Show’un sorularını yanıtladı.Kendinizi biraz tanıtır mısınız? EÄŸitim hayatınız, çalıştığınız sektörler ve yaptığınız iÅŸler neler oldu?1959 yılında Ankara’da doÄŸdum. ÇocukluÄŸum ve gençliÄŸim Ä°stanbul Levent’te geçti. Kadıköy Maarif Koleji, ardından da BoÄŸaziçi Ãœniversitesini bitirdikten sonra makine mühendisliÄŸine baÅŸladım. Ä°skender Aruoba ile ‘Aro’ isimli bir otomobil üretim projesi üzerinde bir müddet çalıştım, ardından endüstriyel kontroller üzerine kısa bir süre çalıştıktan sonra Amerika’ya gitmeye karar verdim. Amerika’da çok kısa bir süre ‘kit car’ olarak üretilen Ferrari’lere benzeyen replika modelleri ile ilgilendikten sonra tamamen kendi icadım üzerine yoÄŸunlaÅŸtım ve aralıksız 9 yıl süren ağır uÄŸraÅŸlardan sonra icadımı üretim bantlarına sokmayı baÅŸardım. Åžu anda otomobil güvenliÄŸi üzerine araÅŸtırmalarla uÄŸraşıyorum. Son yıllarda arazi ve kamyonet tipi araçların satış adetleri Amerika’da otomobil satışlarını geçmiÅŸ durumda. Bu tür, ağırlık merkezi yüksek araçların kendilerine özgü denge, devrilme ve kayma problemleri olabiliyor. Åžu sıralar bu tür problemler üzerinde araÅŸtırmalar yürütüyorum.Otomotive olan merakınız nereden geliyor? Kendimi bildim bileli otomobile bir ilgim vardır. Otomobillere karşı olan ilgimde, çocukluk yıllarından itibaren Cüneyt Işıngör ile birbirimizi teÅŸvik etmemizin de önemli katkısı olmuÅŸtur.Otomotiv sektöründeki önemli icadınızın hazırlık aÅŸamalarını ve nasıl ortaya çıktığını anlatır mısınız?Bu aÅŸamaları iki safhaya ayırabiliriz. Birincisi Türkiye safhası, burada otomotiv sanayiinde fiziki olarak çok büyük yardımlar gördüm. Tüm tanıdıklarım bana çabalarımda bilgi ve olanak olarak çok yardımcı oldular. Ä°catlarımın ilk örneklerini Fiat 131’ler üzerinde denedim. Amerika’daki ilk prototip ve testleri Mitsubishi ile yaptıktan sonra, Mitsubishi’nin gösterdiÄŸi ilgiden cesaret alıp numuneleri otomobil firmalarına göstermeye baÅŸladım. Ford, Jeep, Pontiac, Cadillac, Buick, Chevrolet, GMC, Chrysler, Dodge, Saturn, Lincoln, Porsche, Audi, BMW, Peugeot, Renault, Bugatti ve diÄŸer bazı otomobil üreticileriyle yoÄŸun ortak geliÅŸtirme programlarına baÅŸladım. Tasarlayıp kendi atölyemde yaptırdığım prototipler bana yollanan test araçları üzerinde deneniyor, benim önderliÄŸimde fonksiyon ve dayanıklılıkları optimize ediliyordu. Ä°skandinavya’da buz göllerinde, Kaliforniya ölüm vadisi çöllerinde, her ÅŸart altında fabrikaların ekipleri ile beraber testler yaptık. Bu arada icadın marifetlerini duyan yarış takımları ile de çalışmaya baÅŸladım. Ä°catlarım Formula 1, Indy, German Touring Car, British Touring Car ÅŸampiyonalarında kullanılmaya baÅŸladı. Bu arada ben de gece gündüz çalışmaktan 7 yıl tatil yapamadım. Bu sistemi ilk olarak hangi marka ve modelde kullandınız?Ä°catlarımın ilk prototiplerini Fiat 131 ve Mitsubishi modellerinde gerçekleÅŸtirmiÅŸtim. Ä°lk ‘joint venture’ müşterek geliÅŸtirme programını Ford ile yaptım. Seri üretime ilk geçen marka ise Jeep Grand Cherokee oldu. Jeep’i 15’den fazla deÄŸiÅŸik marka ve model takip etti.Hidrolik kilitli diferansiyel BildiÄŸimiz kadarıyla birden fazla buluÅŸunuz, birçok marka tarafından ÅŸu an kullanılıyor. Bunları biraz detaylandırır mısınız? Bir icadım dahili tahrikli hidrolik kilitli diferansiyel. Bu kilidin özelliÄŸi diferansiyeli normal koÅŸullarda yüzde 0, gerektiÄŸinde ise yüzde 100 kilitleyebilmesi ve isteÄŸe göre ince ayarlanabilmesi. Bu özelliklerin pratikte faydası kısaca şöyle; viraj giriÅŸinde otomobilin kafadan kayma isteÄŸinin ortadan kalkması, tek tekerleÄŸin yerden kesilmesinde tüm kuvvetin yere basan tekerleÄŸe aktarılması ve tüm kilitlemenin yumuÅŸak olarak gerçekleÅŸmesi. Bu kilitli diferansiyel ÅŸimdilik Jeep Grand Cherokee Quadra Drive’da ön ve arka diferansiyellerde, Ford Mustang Cobra R ve Dodge Viper SRT/10’da ise arkada kullanılıyor. DiÄŸer bir icadım ise yine kendinden tahrikli hidrolik 4x4 sistemidir. Ön tekerleklere kısıtlı ve progresif güç ileterek yüksek süratlerde emsalsiz yol hakimiyeti saÄŸlayan bu hidrolik 4x4 çekiÅŸ sistemi, gerektiÄŸinde de yüzde 100 güç ileterek üstün off-road kabiliyeti saÄŸlıyor. Bu sistem ÅŸimdilik Jeep Grand Cherokee QuadraTrac II ve QuadraDrive modellerinde kullanılıyor. Daha hafif versiyonları ise Saturn Vue ve Chevrolet Equinox‘da kullanılıyor.Üçüncü bir icadım diÄŸerlerinden çok daha enteresan. Diferansiyelli 4x4 sistemi olarak adlandırabileceÄŸim sistemde, orta ve arka diferansiyel kullanılmıyor. Arka aktarma organlarında kullanılan iki adet hidrolik kavrama saÄŸ ve sol tekerleklere ayrı ayrı güç iletiyor. Çok hafif ve kompakt bir yapıya sahip olan bu sistem, kuvvetli bir 4x4 çekiÅŸ yeteneÄŸi saÄŸlıyor. Ãœstelik aynı zamanda kilitli diferansiyel vazifesi de görerek klasik 4x4 sistemlere göre yüksek çekiÅŸ gücü oluÅŸturma avantajı gösteriyor. Bu sistemi ÅŸimdilik Pontiac Aztek, Pontiac Montana, Pontiac Torrent, Buick Rendezvous, Buick Terraza, Oldsmobile Silhouette, Chevrolet Venture, ve Chevrolet Uplander kullanıyor.Alamayınca kendisi yaptıSizi, aktarma organları üzerine bu tür yenilikler ve buluÅŸlar yapmaya yönelten bir sebep var mıydı?Lise yıllarımda hep kilitli diferansiyelli bir otomobilim olsun isterdim, hiç olmadı. Sonunda oturup kendim yapmaya karar verdim. Kaygan zeminli yollarda otomobili uzun uzun ve yan yan kullanmayı çok seviyordum, ancak diferansiyel kilidi olmadan otomobili istediÄŸim gibi kontrollü kaydıramıyordum. BaÅŸka fikirlerim de vardı aslında fakat bu fikrimin rakiplerine karşı çok üstün olduÄŸunu görünce vaktimi buna ayırmaya karar verdim. O yıllarda ayrıca Camel Trophy ekibine katılmıştım ve off-road yarışlarına da giriyordum. 4x4 ile otomobilin çok fazla kafadan kaydığını ve hızlı gitmenin zor olduÄŸunu gördüm. Off-road yarışında batmadığım sürece 2 çekiÅŸ kullanmak zorunda kalıyordum. Bu nedenle, ön tekerleklere sadece gerektiÄŸi kadar güç ileten bir sistem tasarladım. Ä°catlarınızın kaynağının biraz da motorsporlarına olan yakınlığınız olduÄŸunu duyduk. Motorsporları geçmiÅŸinizden de bahseder misiniz?1977 yılından beri ralli ile uÄŸraşıyorum. Çok kısıtlı imkanlarla sürekli yarıştım, çok yolda kaldım. Her bitirdiÄŸim yarışta ilk 10’a girdim, çok seviyordum, ama o zamanlar ÅŸimdiki imkanlar yoktu. Pilot olarak bir kariyer yapamadım. ÖrneÄŸin, Orhan Çelen ve Ahmet Yörük ilk yarışlarına hep benimle girmiÅŸlerdi. O yolda devam edebilsem belki ben de bir yere gelecektim, ama galiba benim yolum baÅŸkaymış. Ben de bu arada geliÅŸtirdiÄŸim aktarma sistemlerinin testlerinde kendimi denedim. Ä°skandinavya ve Almanya’da Avrupa’nın önemli pilotlarıyla piste çıktım. Åžimdi de Amerika’da yılda bir iki ralli yapıp kurtlarımı döküyorum. Türkiye’de yarışmaya Anadol STC-16 ile baÅŸlamıştım. Sonra 131’e terfi etmiÅŸtim. Amerika’da da bir Fiat 131’im var, bir de STC bulursam koleksiyonu tamamlayacağım.Haklar korunduÄŸu için Amerika’dayımNeden bu iÅŸleri Amerika’da yapmayı tercih ettiniz?Birçok neden vardı. Bunların önde geleni talep. Avrupa otomobillerde kilitli diferansiyel kullanımı çok düşük bir orana sahip, oysa Amerika’da bu oran çok daha yüksek. 4x4 sistemlerinde de Amerika’daki talep Avrupa’nın çok üzerinde. DiÄŸer bir önemli neden de Amerika’daki yasal sistemin ÅŸahısların patent haklarını koruyabilmesi. Amerika dışındaki ülkelerde insanların fikirlerinin ellerinden alınması oldukça kolay. Bu tür olaylara Amerika’da da rastlanıyor tabii, ancak mahkeme ve tazminat yollarının açık ve sonucun hızlı olması firmalar için genelde caydırıcı oluyor. Bir diÄŸer neden de Amerikan kökenli ürünlerin Avrupa’da yüksek itibar görmesi. ÖrneÄŸin, Avrupa’da Lancia Delta, VW Syncro gibi dört tekerlekten çekiÅŸli araçların yaratıcısı Steyr Daimler Puch ÅŸu anda benim geliÅŸtirdiÄŸim sistemi üretmeyi tercih ediyor. Otomobil sanayiinin ‘Oscar’ını kazandıYaptığınız buluÅŸlarla ilgili aldığınız ödüller var mı? Åžu an Amerika’daki çalışma sisteminiz nasıl? Yeni çalışmalarınız var mı?1999 yılında Detroit’te otomobil sanayiinin Oskar’ları olarak lanse edilen ‘Pace’ ödülünü kazanmıştım. Åžu anda faaliyetlerimi kendi ÅŸirketimde yürütüyorum. Türkiye’yi çok özledim, yaz aylarını Türkiye’de geçirmeye çalışıyoruz. Ben mekanik alandaki çalışmalarımı heyecan duyarak ve yaratma duygularımı tatmin etmek için yaptım. VerdiÄŸim uÄŸraÅŸlar ve yaptığım özveriler çok yıpratıcı oldu. Ãœstelik eminim çabalarıma oranla para kazanmanın en iyi yolu deÄŸildi. Yeni icatlar ve fikirler ÅŸu anki çalışmalarım esnasında beliriyor, ölçülü vakit ayırıyorum. Fakat ticari hale getirmek için gerekli fedakarlıkları yapmayı, ÅŸartlar uygun olmadıkça düşünmüyorum. Detroit fazla zaman geçirmek için çok sevimli bir yer deÄŸil maalesef.Dönersem, Türkiye’ye faydalı olurumTürkiye’ye dönmeyi düşünüyor musunuz? Dönerseniz burada gerçekleÅŸtirmeyi düşündüğünüz planlarınız veya projeleriniz var mı?Son yıllarda Türkiye otomotiv konusunda oldukça ilerledi. Bu konudaki üretim ortamının uzun vadede geleceÄŸini çok parlak görüyorum. Sektörün kısa dönemli talep dalgalanmaları sorunlarını katma deÄŸeri arttırarak aÅŸacağına da kesinlikle inanıyorum. Global otomotiv piyasası ve ürün bilgim ile yönetici olarak Türk otomotiv sanayisine çok faydalı olabileceÄŸim inancındayım. Türkiye’yi çok özledik, ÅŸartlar uygun olursa dönmeyi istiyoruz. Â
button