OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 03, 2005 00:00
Adını Saraybosna’daki bir tepeden alan Hotiç markası yeni açılımlar yapıyor. Tasarım sorumlusu Selin Hotiç artık dünyada yalnızca ayakkabı satan bir markanın kalmadığını söylüyor. Bu yüzden koleksiyonlarını genişletmişler. Yeni sezonda pançodan atkıya, cüzdandan eldivene, kolyeden küpeye, kürkten deri cekete kadar birçok ürün satacaklar.Adettendir; Türkiye’de ayakkabı markalarının tasarımcısı, firma sahibinin karısıdır. Şirket kurulurken görevler bölüşülmüştür. Erkek ticaretle, kadın tasarımla ilgilenir. Hotiç’teki durum görünüşte buna benziyor ama aslında çok farklı. Selin Hotiç, şirkete 10 yıl önce tasarımcı olarak girdi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezundu. Geçmişte Gön Deri gibi markalar için tasarım yapmıştı. Hotiç için ilk tasarımı bir çanta koleksiyonuydu. Çantalar çok satılınca kadroya geçme teklifi aldı. Selin Haktanır altı yıl sonra, 2001’de Serdar Hotiç’le evlendi. Selin Hotiç oldu. Şimdi tasarım departmanının başında. Klasik Hotiç koleksiyonunu tasarlıyor ve 11 kişilik ekibi yönetiyor. ‘Çağı yakalamak için genç bir ekiple çalışıyorum. Yeni mezun tasarımcıların heyecanına bayılıyorum’ diyor. Hotiç giyen kadını şöyle tanımlıyor: ‘Çalışan, dinamik, aktif ve şehirli.’ Bu kadınlar gündüz işe giderken giydiği ayakkabıyla, geceye devam etmek istiyormuş. Hotiç koleksiyonunu ana hatlarıyla üçe ayırmak mümkün. Birinci grupta en klasik ayakkabılar var. Rahat topuk, rahat burun! İkinci grup trendy ile klasik arası. Üçüncü grubun ismi ‘Fashion’. Yani moda olan neyse o grupta bulabiliyorsunuz. Fashion koleksiyonu için son iki yıldır olduğu gibi bu yıl da Yazbükey tasarım yaptı.EL ÖRGÜSÜ SARIYERLİ KADINLARDAN Hotiç 2005-2006 sonbahar-kış koleksiyonundan sonra yalnızca bir ayakkabı markası olarak anılmayacak. Aksesuvar koleksiyonlarını çok genişlettiler. Çanta, kemer, cüzdan, takının yanı sıra deri ceket, kürk, panço, atkı da üretiyorlar. Selin Hotiç detayları şöyle anlatıyor: ‘Ciddi bir el işi örgü koleksiyonumuz var. Pançolar, atkılar, tozluklar... Hepsini Sarıyer’de evde çalışan kadınlar yapıyor. Sarıyer’in yarısı bize çalışıyor.’ Selin Hotiç koleksiyonu hazırlarken Anadolu ve Osmanlı kültüründen esinlendiğini söylüyor. ‘Kültürümüzün yüzyıllar önceki öğeleri yeniden moda oldu. Kadife mesela. Ortaçağın at figürlerini gotik tarzı ile birleştirdim. El boyaması keçeler kullandım. Çizme ve çantalardan halat sarkıyor. El örgüsü desenlerini Konya bölgesinden aldık. Bugünün renkleriyle ördürdük.’ MANKEN POZLARINDAN SIKILMIŞTIK Cansu Dere ile Mehmet Günsür’ün buluşmasını Selin Hotiç şöyle anlatıyor: ‘Markayla özdeşleşecek bir erkek aradık. Ağırlık verdiğimiz erkek koleksiyonunun görünmesini istiyorduk. Mehmet’in yüzü Batı’ya dönüktü, oyuncuydu ve ortalarda değildi. Karakteriyle, duruşuyla Hotiç erkeği olabilirdi. Son dönemde Cansu Dere de oyuncu kimliğiyle ön plana çıktığı için uygun düştüler. Manken pozlarından sıkılmıştık. Mimik kullanabildikleri için onlarla çalıştık. Ayrıca Mehmet’le Cansu ten ve fizik olarak birbirlerine çok benziyor, çok yakışıyorlar.’ Mehmet Günsür: Kaşı gözü bilmem, biz ten olarak benziyoruz Cansu Dere: Aşk dedikodularının üstesinden geliriz Hotiç size marka yüzü olmanızı teklif ettiğinde aklınızdan neler geçmişti? Cansu: Türkiye’de her sezon kampanya yapan marka sayısı çok az. Hotiç’in daha önce gerçekleştirdiği kampanyalar etkin ve başarılıydı. Markayı uzaktan uzağa beğenerek takip ediyordum. Teklif geldiğinde çok tereddüt etmedim.Mehmet: Selin ve Serdar’la yıllardır tanışırız. Benim kafamda böyle bir şey yoktu. Teklif ettiler, oldu. Birlikte poz vereceğinizi öğrenince neler düşündünüz? a- Eyvah şimdi hakkımızda aşk dedikoduları çıkartacaklar.b- Acaba kasıntı bir tip midir? c- Ya yanımda eğreti durursa? d- Yakışıklı çocuk / Güzel kız canım, bence bu işin üstesinden gelir. Cansu: Mehmet’i önceden tanıyordum, arkadaştık. Tabii ki ‘a’ şıkkı aklıma geldi. Birlikte üstesinden gelebileceğimizi düşündüm. Mehmet, aktör. Fotoğrafların farklı olacağından emindim. Onunla çalışmak çok rahat ve eğlenceliydi.Mehmet: Cansu’yu güzel, tatlı ve sevimli buluyorum. Bir araya gelmenize kim karar verdi? Aynı menajerle çalışmanın dışında ortak noktanız var mıydı? Cansu: Hotiç’in aklında Mehmet Günsür hep vardı. Bana da bir önceki sezon için teklif etmişlerdi. Bir anda denk geldi. Ayşe Barım’ın menajerimiz olması da avantajdı tabii.Mehmet: Bizi bir araya getirmek Ayşe Barım’ın fikriydi. Zaten onun ofisinde tanışmıştık. Hotiç yaz fotoğraflarından sonra kış fotoğraflarını da sizinle çekti. Mükemmel uyum yakalandı mı dersiniz? Cansu: Ben çok mutluydum. Zaten ilk kampanya için konuşulurken muhakkak iki sezon olmasının daha etkin olacağına ortak karar verilmişti. Aslında biliyorduk kışı da çekeceğimizi... Kış kampanyası bence çok iyi oldu. Ayrıca biz başından beri uyumluyduk. Mehmet: Eee tabii zaten yaz sezonundan idmanlıydık. Çekimlere çok iyi konsantre olduk. Sizi ilk kez yan yana görmemize rağmen fotoğrafları hiç yadırgamadık. Bize samimi geldi. İşin sırrı nedir? Birbirinize benziyor olabilir misiniz? Ten? Kaş? Göz? Mehmet: Kaşı, gözü bilmem ama biz ten olarak benziyoruz. Ama daha da ötesinde ikimiz de çok doğalız. Doğallığımız ve arkadaşlığımız fotoğraflara yansıdı. Cansu: Fiziksel benzerlik önemli ama dost olmamızın da faydası büyük. Çok rahat çalıştık. Mehmet Günsür oyunculuktaki başarısını bu işe de yansıttı. Günlük hayatınızda Hotiç giymeye başladınız mı? Yoksa iş ile hayatı birbirine karıştırmıyor musunuz? Cansu: Showroom’dan ürün seçmek gibi bir lüksüm oldu. Bazı modelleri keyifle giyiyorum. Ayrıca bu sezon oynadığım Güz Yangını adlı dizinin çekimlerinde Hotiç ayakkabılarını kullanıyorum. Mehmet: Evet bir tane Hotiç ayakkabım var... Şık bir kıyafetin altına giyilecek türden. Ama o şık kıyafeti yılda bir kere giyiyorum. Sizce daha kaç sezon Hotiç için poz verebilirsiniz? Mehmet: Bilmiyorum. İnsanları sıkmak istemeyiz. Cansu: Markayla özdeşleşmek zaten zaman alıyor.
Seçim markanın pazarlama stratejileriyle de alakalı. Belki önümüzdeki sene de olabilir.Hotiç ile anlaşmanız bittikten sonra bir boya ya da sucuk firmasından teklif alsanız kabul eder misiniz? Cansu: Şu anda daha geniş kapsamlı olarak OPET kampanyasında yer alıyorum. Marka ve kampanyanın içeriği benim için çok önemli. Mehmet: Reklamı pek sevmesem de, çok zevkli olduğunu söylemeliyim. Markayı sevdiğim sürece o markanın yüzü olabilirim. Ne markası olduğu pek önemli değil, sevmem önemli. Ama reklam filminde oynamak istemiyorum. Mehmet Bey, bundan sonra meslek hanenize model diye yazılır mı dersiniz? - Yanına bir şey yazmaya gerek yok, oyuncu milleti her şeyi yapar.Peki fotoğraflarınızın billboard’lara çıkması, adınızın marka ile anılması nasıl bir his? - Enteresan bir his... Gerçi ben yurtdışında yaşadığım için pek görmüyorum o reklamları. İstanbul’da rastlarsam güzel duygular hissediyorum. Çekim anını hatırlıyorum. O günü, konuşmaları, gülüşmeleri falan. BLAZER CEKET HEM DE DERİHotiç’in erkek koleksiyonu bu sezon yaklaşık 120 parça. Kadın koleksiyonu kadar iddialı ürünler var. Yılan ve kroko baskılı ve eskitilmiş görünümlü derilerle tasarlanmış motosiklet botları göz alıyor mesela. Binici çizmeleri, yürüyüş ayakkabıları için farklı modeller var. Takım elbise ile kullanılabilecek ayakkabı koleksiyonu geniş. Erkek koleksiyonunun aksesuvarları kemer, cüzdan, anahtarlık ve trok detaylı deri bileklikler. Deri blazer ceketler ise koleksiyonun tamamlayıcısı.SİVRİ BURUNLAR ÇOĞUNLUKTA Hotiç’in kadın koleksiyonu tam 220 model. Yılan ve timsah baskılı derilerle çeşitlendirilen siyah, kahve, koyu dore ve bakır renkleri öne çıkıyor. Yeşil, mor, kahve ve tonları, eskitilmiş efektli deriler,
balık sırtı ve baskılı kumaÅŸlar da kullanılmış. Selin Hotiç, ayakkabı burunlarında tercihini sivriden yana kullanmış. Koleksiyonda yuvarlak hatlı formlar da yok deÄŸil. Â
button