Güncelleme Tarihi:
Buna karşın yalnızca yaklaşık 60 bin hastanın tedavi gördüğünü belirten Prof. Dr. Mehmet Koruk, "Tedavi olması gerekip de olmayanların oranı yüzde 90 civarında. Tedavi olmayanlardan her yıl yüzde 3- 5’i, siroz hastalığına doğru ilerler. Ortalama 9- 10 yıl içinde de siroz oluyorlar. Bu çok önemli bir sorun. Bunun için yapılması gereken, karaciğer hastalıklarıyla ilgili farkındalık oluşturulmasıdır" dedi.
’KARACİĞER TARAMASI YAPILMALI’
Türkiye’de tam olarak kaç kişinin siroz hastası olduğuna ilişkin net bir bilginin bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Koruk, şunları söyledi:
"Bilgi yok, ama siroza yol açan en büyük hastalık gruplarından birisi kronik Hepatit B hastalığıdır. Bu hastalığa karşı farkındalık oluşturulurken öncelikle halkta, beraberindeki birinci ve ikinci basamaktaki hekimlerce kronik karaciğer hastalıklarının bilinmesi ve karaciğer taramalarının yapılması gerekir. Aile hekimlerinin ve uzmanların bazı tarama testleriyle bu hastaları ortaya koyması lazım. Çünkü hastalık siroz aşamasına gelinceye kadar ciddi belirti vermediği için, çoğu zaman hastalar hasta olduklarını bilmiyor. Hekim arkadaşlar da yoğun poliklinik şartları içinde önüne gelen bazı testleri yorumlamakta sıkıntıya düşüyorlar ve bu hastalar çoğu zaman bizim karşımıza siroz olarak geliyor. Sirozun nedenleri arasında kronik Hepatit B’nin dışında, Hepatit C, alkol tüketimi, genetik ve metabolik bazı karaciğer hastalıkları, safra yolu hastalıkları ve karaciğerin damarlarıyla ilgili hastalıklar da önemli rol oynuyor. Bu hastalığa karşı en azından yılda 1 kez bile olsa sağlık kontrolünden geçilmeli. Burada karaciğer fonksiyon testlerinin yapılması gerek. Bunlar yapıldığında ortaya çıkan sonuçları hekimler objektif olarak değerlendirilmelidir. En ufak bir anormallik bile ilgili uzmana, altında ciddi bir şey olup olmadığına bakılması için gönderilmesi gerekir."