Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2005 00:00
Bu hafta bir gün öğlen yemeği için annem ve oğlumla buluşmak üzere restorana gitmiştim. İçeride annemin 35 yıllık dört arkadaşı oturuyordu. Yanlarına yaklaştım.Beni görünce çok şaşırdılar çünkü tam o anda beni konuşuyorlarmış. Konu, geçen haftaki yazımdı. Oturup sohbet etmeye başladık. Çocuklarımız için düşündüklerimizin aynılarını bizim için düşündüklerini, hatta onların annelerinin de kendileri için düşündüklerini söylediler. Detaylarda fark olsa bile, sorunlar aynı kalıyor anladığım kadarıyla... Sonra yılların nasıl geçtiğinden konuştuk ama karşımdaki görüntü hiç yıllar geçmiş gibi değildi! Annemin 35 senelik arkadaşları ama hepsi de gayet güzel ve dinç görünüyorlar, hepsi bakımlı ve hoş. Ben de hepsini 40’lı yaşlarında durdurdum beynimde zaten. Bakın okurum Bulvin Hanım ne diyorPek çok yazar, okurlarından gelen mesajlara da yer veriyor. Ama nedense ben bunu pek yapmadım. Sanmayın ki bana mail gelmiyor, azmedip telefonumu bile bulanlar oluyor. Kimi zaman babalar ve dedeler de çıkıyor telefonda karşıma. Bugün bir istisna yaparak bir mail’e yer vermek istiyorum. Bu mail bütün sayfamın üzerine kuruluydu. Benim çocuğumla olan ilişkim ve sorunlarımın yanı sıra, annemle olan bağlantılarıma da yer vermişti. Sizin de okumanızı istedim. Sonuçta bu öneriler sadece bana değil, beni okuyan ve benim gibi çocuğunu eğitmekle uğraşan bütün anneler için geçerli...‘Bugünkü (8 Ocak) yazılarınız beni hem çok düşündürdü hem de çok güldürdü. Sizin köşenizi okuduğumda kızımı ve 8 yaşındaki torunumu düşündüm. Aynı sorunları daha ağır yaşıyorlar. Belki de dediğiniz gibi baştan sınırlar belirlenmediği için ipin ucu iyice kaçıyor, ondandır. Ama kendi zamanımıza baktığımda, bugün kendimi çok eleştiriyorum, o kadar katı olmasaydım diye... İnşallah sizler orta yolu bulursunuz. Torunlarımız da daha mutlu daha sağlıklı büyürler.Annenizin köşesini okuduğumda ise çok güldüm. Annenizi kendime o kadar yakın buluyorum ki, aynen ben. Ne yapalım bizler şu son gelişmelerle, anti-aging çığlıklarıyla ebedi gençliği bulduğumuzu düşünüyoruz herhalde. İçimiz hálá kıpır kıpır. Gençliğimizi hálá kaybetmediğimizi, yaşımız ne olursa olsun (benimki 60), hálá içimizin ölmediğini göstermek istiyoruz. Aslında gerçekten de ölmedi, kendimizi hálá genç hissediyoruz. Ben de sarı saçlarıma kıpkırmızı röfleler yaptırdığımda kızımın yaşadığı sok sizden çok daha fazlaydı. Giyim kuşam da öyle. Her defasında ‘Ay anne’ lafını duyuyorum ama ne yapayım ben böyleyim işte.Size ve bütün kızlarımızla oğullarımıza mutlu ve huzurlu günler, çocuklarınızla barışık, sağlıklı ilişkiler diliyorum.Annenize gelince daha nice gençlik ve yeni heveslerle dolu günler, yıllardiliyorum. Tabii kendime de... Harikasınız.’ Bulvin Uysalİşte böyle... Üç nesil anneliği yaşayan birinin bize moral veren görüşleri...Bebeğinizle hayatınızda yeni bir dönem başlıyor11. ay bebeğinizin de, sizin de hayatınızda yeni bir dönemin başlangıcı... Heyecanlı gelişmelerin yanı sıra dikkatinizin de artması gereken bir dönem. Bebeğiniz bu ay iyice ayaklanmaya başladı; artık dünyaya farklı bir açıdan bakıyor ve her şeyi bir an önce öğrenmek istiyor. Bu dönemin en büyük habercisi ve sebebi bebeğinizin yürümeye başlaması. Kolay gelsin...YÜRÜMEYE BAŞLIYOR Bir yere tutunarak yürüyebilen bebeğiniz her an kendi kendine de yürümeye başlayabilir. Kızların daha çabuk yürüdüğü söylenir ama 11-13 ay arası genel yürüme başlangıcıdır. Rahatlıkla ayakta durabilen bebeğiniz bunu yaparken her türlü yardımı da reddedebilir. Ayakta dururken yavaş yavaş eğilip oturma pozisyonuna geçebilir. Artık etrafa farklı açıdan bakmaktadır ve bu bakış onu çok heyecanlandırır.YÜRÜMEDİYSE ENDİŞELENMEYİN Ancak unutmamalısınız ki, bu değişebilen bir durumdur ve bebeğiniz daha geç bir dönemde de yürüyebilir. Sehpa kenarlarında yürümeye başladıktan sonra yavaş yavaş ellerini bırakır ve zamanla tutunmayı unutur. Bu dönemdeki bazı bebekler parmak ucunda yürümeyi deneyebilir. Ayrıca bu ay tüm desteğini tek eline vererek eğilip yerden bir oyuncak almaya çalışabilir.DÜŞMELERİ KONTROL EDİN Bu dönem hakkında unutmamanız gereken en önemli şey bebeğinizin yürümeye çalışırken sık sık düşeceğidir. Eğer bu düşmelere çok tepki göstermezseniz, bebeğiniz de (çok canı yanmadığı sürece) tepki göstermez. Eğer düşme sonrası ağlamaya başlarsa ona sarılın ve sanki komik bir şey yapmış gibi gülün, onu da güldürmeye çalışın. Ancak, sadece sizi güldürmek için kendini yerden yere atmasına da izin vermeyin.MERDİVENLERE DİKKAT Merdiven çocuklar için çok heyecan verici bir oyuncaktır. Çoğu bebek çok rahat çıkar, ancak aynı kolaylıkta aşağı inemez. Sonunda ağlayarak birinin ona yardım etmesini bekler. En az 12. ay sonuna kadar bebek aşağı kendisi inemeyecektir.UYKU DÜZENİ DEĞİŞİR Bu ay değişecek diğer bir şey bebeğin uyku düzenidir. Uykuları gün içinde kısalıp, geceleri uzamaya başlar. Ya da gün içinde iki uykuyu birleştirip bir kez uzun süreli bir uykuya yatabilir. Bu gibi durumlarda tüm öğleden sonra uykusuz kaldığı için akşama doğru huysuzlaşabilir. Bu yüzden belki de en iyi yöntem, öğle yemeğini erken verip,
yemek sonrasında uyutmak, yani tek uykuyu mümkün olduğunca geçe almaktır.HER GÜN BANYO Bu dönemde bebekler geceleri uykuya dalmakta zorlanabilirler. Ilık bir banyo onun tüm gece deliksiz uyumasına imkan sağlayacaktır. Eğer henüz başlamadıysanız, bu ay her gün yıkamaya başlamak için en iyi dönem. Çünkü bebeğiniz hem yerlerde dolaşmaktan, hem de kendi kendine yemeye çalışmaktan gün içinde epeyce kirlenir.YENİ BECERİLERBebeğiniz bu ay bir çok farklı beceri geliştirmeye başlar. Örneğin, mutfaktan gelen yemek kokusundan akşam yemeğinin yaklaştığını anlayabilir. Size tepki vermediği anlarda sizi anlamadığını düşünmeyin. Çünkü bu dönemde bebeğiniz söylediğiniz ve anlamadığını düşüneceğiniz birçok şeyi anlayabilir.KONUŞMAYA VAKİT VAR Çok az bebek, birinci yaşına yaklaştığında anlamlı kelimeler söyleyebilir. Bilinenin aksine, konuşma bir zeka belirtisi değildir. Birçok bebek ‘pasif’ kelime hazinesine sahiptir; söyleyemese bile yaklaşık on nesnenin anlamını bilir ve istenildiğinde basit talimatlara uyabilir. Daha başlamadıysanız ‘lütfen’ ve ‘teşekkür ederim’ kelimelerini ona kullanmaya başlayabilirsiniz. OBJELERİ İNCELER Bu ay nesneleri çok iyi kavrar ve parmaklarını daha iyi kullanabilir. Ayrıca sürekli olarak şekil ve ebatları inceler. Plastik bir kap ile cam bardağın farkını anlamaya çalışır. Değişik materyallerdeki değişik şekilli oyuncaklar bu karşılaştırmalar için çok uygundur. FAVORİ UĞRAŞLAR 11 aylık bir bebek saklama oyununa bayılır. ‘Oyuncağın nerede’ oyunu favorisidir. Ayrıca kaşığı da ağzına götürmeye başlayabilir. Dolayısı ile arada kendi kendine yemesi için izin verebilirsiniz. Sürekli oyun oynamayı bekleyen bebeğiniz her zaman katılımcı olmayabilir. Top atma oyunları da çok hoşuna gider. Ayakkabılarını ve çoraplarını kendi başına çıkartabilir ve ufak nesneleri tutup kaldırabilir.ANNEMİN KÖŞESİAnnem bizi korkuttuHiç huyu değildir. Annem öyle ayılıp bayılan, fenalaşan, sık sık kendini hasta hisseden ya da hasta olan biri hiç değildir. Ama yılbaşı gecesi bizi gerçekten korkuttu. Fenalaştı ve onu hastaneye kaldırdık. Serum falan derken toparladı ve ertesi gün taburcu oldu.Gecenin bir yarısı evden hastaneye koşarken kendi kendime buna hazır olmadığımı hissettim. Anneme bir şey olmasına hazır değildim. Sonra kocamla konuşurken buna hiçbir zaman hazır olmayacağımı söyledi bana...Yazı acıklı hale giriyor, toparlamak lazım...Tahliller sonucu sporcu ve rejimci annem gayet iyi durumda çıktı. Sorunun pitikolocik (!!!) olduğu düşünülüyor. Oysa ki ortada görünen bir gerginlik yok.Bilmem anne, var mı acaba. Var da benden mi saklıyorsun? Çocuklara özel Türk müziği projesiMüziğin çocukların zihinsel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişimine katkıda bulunduğu biliniyor. Yurtdışında çocuklara özel Batı Klasik Müziği ile yapılan çalışmalar Türkiye’de de satılıyor. Artık bu projelerin bir Türk versiyonu da var. Klasik Türk Müziği sazları ve seçilmiş efektlerin bir araya getirildiği CD’ler çocukların psikolojik gelişimini desteklemeyi hedefliyor.Dünya müzik tarihinde klasikler arasında yerini alan Türk Müziği ilk defa çocuklar için yapılan bir çalışmada kullanıldı. Dáhi Bebek müzik CD’leri çalışmasındaki eserler, ebeveyn ve çocukları eğlendirecek; aynı zamanda kültür, tarih ve bilim dünyamıza yolculuk olacak. Türk Müziği CD’lerinde Türk ve dünya tarihine, kişilikleri, başarıları, zekaları ve eserleriyle girmiş, ‘dáhi’ karakterler çocukların yakından tanıması ve örnek alınması amaçlanmış. Anlatımlar, çocukların algılama becerileri dikkate alınarak, yalın ve kafiyeli olarak düzenlenmiş ve her biri farklı içeriğe sahip 6 CD ile birlikte tanıtılan kişiler karakteristik özelliklerine uyan makamlar ile eşleştirilmiş. CD başlıkları Mustafa Kemal, Dede Efendi, Mimar Sinan, Nene Hatun, Dede Korkut ve Hacı Bektaş.www.e-bebek.com ve www.dahibebek.com adreslerinden online sipariş edilebilecek olan Dáhi Bebek Türk Müziği Serisi aynı zamanda Mothercare, Joker, Nezih, Biberon, Megavizyon, D&R, İnkılap ve Remzi Kitabevi mağazalarında bu haftadan itibaren satılacak. CD’leri tek tek veya paket halinde alabilirsiniz; birim fiyatı 14.99 YTL.
button