60’lık profesörle 18’lik kızın aşkı

* Nilgün Belgün’le oynadığınız “İyi Günde Kötü Günde” devam ediyor. Şimdi bir de “Beni Yeniden Sev”i sahneliyorsunuz. Neden ikinci bir oyuna daha gerek gördünüz?

- Çünkü Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun 40’ıncı yılını kutluyoruz. Bir oyun daha gerekiyordu. Bahar da geliyor, bir bahar sürprizi yapayım istedim seyirciye.

* Peki neden “Beni Yeniden Sev”?      �

- Bu oyun, tiyatroculuğumun baharında tanıştığım İspanyol yazar Alphonso Paso’nun. Ona “İspanya’nın Çehov’u” da deniyor. Yaşamı boyunca 100 oyun yazmış. “Beni Yeniden Sev” de 100’üncü ve son oyunu. Kendisi oynayacak diye, yazarken çok özenmiş. Seyirciyi çok etkileyecek, güldürecek, ağlatacak, coşturacak bir oyun arıyordum. Paso’nun kızı Almudena, Amerika’da yaşıyor. Ona ne istediğimi söyledim, o da babasının pek bilinmeyen bu oyununu benimle paylaştı. Ben de sahnelemek istedim.

* Daha önce Alphonso Paso’nun oyunlarını sahnelemiş miydiniz?

- Daha önce “Evet! Evet! Evet!” adlı oyununu sahnelemiştim. O, beni geniş kitlelere tanıtan oyundur. İki kez sahneye koydum, birinde Gülriz Sururi, diğerinde de Oya Başar’la oynadım. İki gösterim de çok tutmuştu.

* “Beni Yeniden Sev”, farklı ülkelerde sahnelenmiş mi?

- Evet, farklı ülkelerde 150’ye yakın prodüksiyonu yapılmış. Aslında “Sevgili Öğretmenim” adıyla biliniyor, ben oyunu Türkiye’ye özgü hale getirdim. Adını da “Beni Yeniden Sev” koydum. Çünkü bu bir yeniden sevme öyküsü.

GÜNEŞ, ANGELINA JOLIE’NİN TÜRK HALİ

* Nasıl bir oyun bu?

- “Beni Yeniden Sev”, bir aşk oyunu. Bu yıl böyle iddialı bir oyun yapıyorum. Farklı kuşakların aşka bakışını anlatıyor. Oyunun bazı bölümleri okulda, bazıları evde geçiyor.

* Kadroda kimler var?

- Güzel bir kadromuz var. Ben matematik profesörü Mahsun Özel’i oynuyorum. Devlet Tiyatroları’nın baş oyuncularından Neriman Uğur, Mahsun Özel’in eşi rolünde. Bülent Kayabaş, okulun paragöz müdürü. Profesörün aşık olduğu genç kadın Bahar’ı Güneş Emir canlandırıyor. Ümit Kantarcılar, Bahar’ın sevgilisini oynuyor. Kadroda ayrıca Hakan Bulut, Nur Gürkan ve Nur Eraslan da var.

* Oyunun en önemli rollerinden biri Bahar. Güneş Emir’de nasıl karar kıldınız?

- Ben Hacettepe Üniversitesi’nde bir süre eğitim verdim ve Güneş’i orada tanıdım. Angelina Jolie’nin Türk hali! Onu görür görmez “İkizi misin?” diye sordum zaten. 400 bölüm dizi çevirmiş, daha 22 yaşında. “Mezun olunca bizim tiyatroya gel” dedim.

* O da geldi demek ki...

- Geldi, hem de tam oyuncu ararken. Tiyatronun merdivenlerinden aşağı yürürken “Mezun olunca gel dediniz, geldim” dedi. Gelir gelmez de başrollerden birini kaptı. Ümit de benim keşfim. Tiyatronun kapıları “Ümit Ümit” diye yıkılıyor!

KADININ TARAFINI TUTAN BİR OYUN

* Oyunda Mahsun Özel’in başına neler geliyor?

- Bu bir kadın öyküsü. 60 yaşındaki matematik profesörü Mahsun Özel, bir öğrencisine aşık oluyor. Aslında öğrencileri, hocalarını işletmek için bu işe girişiyor ama sonra bomba patlamışçasına hepsinin hayatı değişiyor. Adamı da, ilişkisini de karısı nasıl yönetiyor, hiçbir tarafı kırmadan nasıl kazanıyor, bunu izleyeceksiniz. “Beni Yeniden Sev”, kadına yazılmış bir saygı duruşu. Kadının tarafını tutan bir oyun.

* Oyun, 2 Mart’ta izleyiciyle buluştu. İlk tepkiler nasıldı?

- Sadece seyirci değil, terzisi, marangozu bile gülmekten öldü. Biz içinde olduğumuz için o kadar komik olacağını düşünmüyorduk. Paso’nun oyununda hüzünlü bir dil, aynı zamanda derin bir mizah unsuru var.

* Her yaştan seyirciye “Ayrılmak üzere misiniz? Bu oyunu görmeden karar vermeyin” diyorsunuz. Oyun, herkesi bu kadar etkileyecek mi?

- Tabii, çünkü herkesin kırılma noktalarına bakıyor bu oyun. Evli bir erkek, çok güvendiği, evini çekip çeviren, kendisini çok seven eşini neden aldatır? 18 yaşındaki bir genç kız, zengin ve yakışıklı bir sevgilisi varken 60 yaşındaki adama neden bakar? Güven mi arıyor, baba şefkati peşinde mi? Aldatılan kadının zihninden neler geçiyor? “Beni Yeniden Sev”, tüm bu sorulara yanıt arıyor. Oyun, her dakika farklı bir takla atarak seyirciyi şaşırtıyor. Oyundaki tüm karakterler, kendilerinden beklenmeyecek davranışlar yapıyor.

* Yazarın kızı Almudena, oyunu izleyebilecek mi?

- Evet, oyuna davet ettik. 10 Mart’ta Şişli Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda oynayacağımız oyunu eşiyle birlikte izlemeye gelecek.

NİLGÜN BELGÜN “BEN HÜRREM’İM” DİYOR

* Bu arada Twitter’dan sık sık Nilgün Belgün’e takılıyorsunuz. Nasıl aranız?

- Nilgün, benim çok eski arkadaşım, aramızda en ufak bir sorun yok. Tabii ki azıcık atışacağız, şakalaşacağız. Bizleri hem oyunda izleyenler eğleniyor, hem Twitter’da izleyenler. Geçen bana laf sokmuş mesela, “Yeni partner gelince unutuldum” demiş. Ben de “Olur mu, sen hanım sultansın” dedim. “Hayır, ben Hürrem’im” diye yanıt vermiş. Benim de ondan vazgeçmeye niyetim yok ama her oyunu da onunla oynayamam. Zaten bir film projesinde de birlikte oynayacağız.

* Hangi filmde?

- Şimdilik fazla bilgi vermeyeyim ama çekimlerin yaz aylarında yapılacağını söyleyebilirim. Bu arada “Beni Yeniden Sev”i de beyazperdeye aktaracağız. Oyunu izleyen bir arkadaşımız hemen filmini yapmak istedi. Onun da çekimleri yaza denk gelecektir diye düşünüyorum. Zaten Alphonso Paso’nun başrolünü oynadığı film de varmış İspanyolca, onu da izlemiştik.

* “Gölgede Muhabbet” programınız da yeniden isteniyor. Yapmayı düşünüyor musunuz?

- O bir radyo programıydı, çok da tuttu. Televizyonda da yaptık, sonra ara verdim. Çünkü çok yoğun bir tempoda çalışıyordum. Ama yeniden yapmayı düşünüyorum.

Poyrazoğlu’yla aşk üzerine...

“Aşk, iki kişinin kurduğu bir gizli örgüt. Aşk yaşayan iki kişi, kendi dünyasını yaratmak zorunda. İnsanlar aşka cesaret etmekten korkuyor. Aşkta süreklilik aramayan, bir ilişkiyi yönetemeyen insanların korkaklar olduğunu düşünüyorum. Yamuk düzende doğru hayat olmaz. Evlilik yamulmuşsa, onu da düzeltmek zorundasın. Aşk, bir doğruyu arama duygusu. İnsanın, doğru içinde kendini hissetmesi. Kendine başka insanı ten, ruh, ayna yapıp anlama, çözme hali. İlişkideki değişikliği kabul etmektir aşk. Zaman içinde acılarıyla, sevinçleriyle, saç rengiyle, vücuduyla değişen insanı her gün yeniden sevmeyi öğrenme halidir. Herkes kimse değişmesin istiyor ama öyle bir şey yok.”

                                                �