Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2002 01:56
Afrika'nın Kuzey Batısı'ndaki Cape Verde adalarından Sao Vincente'de doğdu. Çok yoksul bir kemancının en küçük kızıydı. Yedi yaşında babası ölünce kimsesizler yurduna verildi. 16 yaşında barlarda içki karşılığında şarkı söylemeye başladı.
Tanıştığı üç erkekten birer kızı oldu. Sadece ikisi hayatta kaldı. Fransız menajeri Silva onu 1988'de keşfettiğinde 47 yaşındaydı. Viran bir evde annesi ve üç çocuğuyla yaşıyordu. Şöhreti 53'ünde Fransa'da yakaladı. Şimdi 61 yaşında. Ricky Martin, Madonna gibi starlar ona hayran. Son albümü Cafe Atlantico tam 1 milyon sattı. Doğduğu adada, eski evininin yerine yaptırdığı 10 odalı konağında, 86 yaşındaki annesi, çocukları ve torunlarıyla yaşıyor. Beş kez Grammy'ye aday gösterilen Caseria Evora, az konuşup gazetecilere saç, baş yolduruyor.
Gazeteciler saçma sorular mı soruyor, siz konuşmaktan ve şöhretten mi hoşlanmıyorsunuz?
- Saydığınız gerekçelerden herhangi birinin geçerli olduğunu sanmıyorum. Nedenini ben de bilmiyorum.
Çok sevdiğiniz torunlarınızla da böyle birkaç kelimeyle mi konuşuyorsunuz?
- Normal bir ilişkimiz var.
Torunlarınızla, kuşak farkından doğan sorunlar yaşar mısınız?
- Sanmıyorum, çünkü benim ruhum genç. Ne olmak isterlerse istesinler; onları desteklerim. Hayattaki seçimleri konusunda herkes özgür olmalı.
Morna'lar Cape Verde halkının çektiklerini anlatan acı dolu şarkılardır, diyorsunuz. Morna söylemek hayatla başa çıkmanın bir yolu mu?
- Bu, Cape Verde'lilerin ve dolayısıyla benim kişisel tarihim. Hayatta problemlerle başa çıkmayı öğrenmek gerekiyor. Sadece benim, bizim problemimiz yok ki; herkesin var. Umudu hiçbir zaman elden bırakmamak gerek. Şarkılarımda aşktan, gurbetten, siyasetten bahsederim. Günlük şeyler yani, kafa karıştıracak bir şey yok içinde.
Şarkı söylemek yaraları iyileştirmenin bir yolu mu, mesela evde tek başınıza şarkı söylerken kendinizi daha iyi hisseder misiniz?
- Evde yalnızken şarkı söylemem. Dinleyicilerim için şarkı söylemeyi severim.
Şöhret hayatınıza ne getirdi, ne götürdü?
- Cape Verde'de söylerken hiçbir şeyim yoktu. Şimdi mesleğimde önemli yerdeyim ve daha çok param var. Hepsi bu. Hala aynı insanlarla görüşüyorum, aynı şarkıları söylüyorum.
Madonna'nın iki konser davetini birden neden reddettiniz; ondan mı hoşlanmıyorsunuz, yoksa pop starlarının hepsinden mi?
- Birçok açıdan bu konseri vermem mümkün değildi. Profesyonel nedenler. Madonna'yı severim, dilerim bir gün tanışırız.
Genç kuşaktan şarkıcıları dinliyor musunuz?
-Dinliyorum; ama 'en çok şunu seviyorum' diyemeyeceğim. Sade, müziğin içine bir sürü şey tıkıştırmayan samimi şarkıcıları seviyorum.
AŞKA VAKİT YOK
Repertuarınızda kendi şarkınız var mı?
- Besteci değilim. Son albümümde 'Ponta de fi' adlı bir şarkı var. Sözlerini ben yazdım, ama kazayla... Arkadaşımla sohbet ediyordum. O da söylediklerimi not almış. Bunları besteci Manuel de Novas'a vermiş. Sözler şarkı oldu, ben de son albümüme koydum.
Evde günleriniz nasıl geçiyor, komşular ve torunlarla mı?
- Bahçeyle uğraşırım,
yemek yaparım. Evimin kapısı herkese açıktır. İsterseniz siz de gelebirsiniz beni ziyarete.
Teşekkür ederim. İstanbul'a dördüncü gelişiniz, bu şehirden hafızanızda kalan herhangi bir şey var mı?
- Gittiğim her yerde olduğu gibi İstanbul'da da bana hep çok iyi davranıldı.
Kapınız aşka açık mı? Bir daha asla evlenmem, demiş ve sonra bu sözü geri almışsınız...
- Aşık olacak zamanım yok. Rahatlıkla bir daha asla evlenmem diyebilirim, çünkü ben hiç evlenmedim.