OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 16, 2005 00:00
Sibel Can’ın bu akÅŸam Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceÄŸi konserin konuk sanatçısı, dans dünyasının duayeni Nesrin Topkapı... 23 yıl aradan sonra ilk kez sahneye çıkacak olan Topkapı, dansın yanı sıra biri Ä°ngilizce olmak üzere üç de ÅŸarkı söyleyecek. Nesrin Topkapı ile aynı sahneyi paylaÅŸmanın heyecanını yaÅŸayan Can, sürprizlerini de açıkladı: ‘Seyircilere Nesrin Hanım hocalığında oryantal dans öğreteceÄŸiz.’Bu proje nasıl ortaya çıktı, biraz bahseder misiniz? Sibel Can: Tarkan, menajerim ve ben aynı ÅŸeyi aynı anda düşünmüşüz. Nesrin Hanım’a bu teklifi menajerim yaptı. Çünkü ben korkuyordum. Nesrin Hanım sahne olayına ağırlık vermediÄŸi için kabul etmez diye düşünüyordum. Olumlu yanıt gelince havalara uçtum. Çocuklar gibi evde zıplayıp durdum. O çok deÄŸerli biri ve tek. Ondan baÅŸka yok. Türkiye’de sanatını dört dörtlük yapan birkaç isim varsa, Nesrin Hanım iÅŸte o isimlerden. Benim için özeldir. Ä°dolümdü... - Nesrin Hanım, birçok ünlü sanatçı sizinle sahnesini paylaÅŸmak istemiÅŸtir mutlaka. Neden Sibel Can? Nesrin Topkapı: Sibel Can’ın sesini beÄŸeniyorum. Ama bu diÄŸerlerini beÄŸenmiyorum anlamına gelmesin. Elimde çok güzel bir ÅŸarkı vardı. Bunun Sibel Hanım’a yakışacağını ve programında söyleyebileceÄŸimi de düşündüm. Çünkü Sibel Hanım, Türk sanat müziÄŸi okuyup, aynı zamanda dans eden bir sanatçı. Onunla uyumlu olabileceÄŸimizi düşündüm. Sonuç olarak bu projenin çok güzel ve iyi olacağına inanıp kabul ettim.S.C: Biz daha yolun başındayız. Ä°nÅŸallah yıllar sonra bizler de sahne hayatımızda böyle güzel birliktelikler yaÅŸarız.- 50 yıldır sahnelerde olduÄŸunuzu öğrendim. Kaç yaşında dans etmeye baÅŸladınız?N.T: 55 yaşındayım. BeÅŸ yaşından bu yana dans ediyorum. Yani mutfakta bile dans ederdim, öyle söyleyeyim. İçten gelen bir ÅŸey bu. Aslında profesyonel bir amatörüm ben. Dans hobim. Onun için sahnelere o kadar çok çıkmıyorum.O BENÄ°M Ä°DOLÃœMDÃœ- Küçücük bir çocukken kulis arkasından Nesrin Hanım’ı hayran hayran izlediÄŸini, hayal kurduÄŸunu anlatmıştın... S.C: Evet, babam Nesrin Hanım’ın arkasında çalardı. O zamanlar Baküs Gazinosu’nda çalışıyorlardı. Ben de 12 yaşındaydım ve arkadan izlerdim. Üç bölüm halinde sahneye çıkardı. Ä°ngilizce, Ä°syanyolca söylerdi ve sanat müziÄŸi eserleri seslendirirdi. Sonra da dans ederdi. Onu örnek alarak baÅŸladı benim sanat hayatım. Åžimdi en büyük hayalim gerçekleÅŸiyor. Onunla aynı sahneyi paylaÅŸacağım.- O yıllarda, sizi kulis arkasında izleyen Sibel hakkında neler düşünürdünüz?N.T: O zaman Sibel’i tanımıyordum ben. Maksim’de çıkacağı zaman stüdyoma gelmiÅŸti, öyle tanıştık. Sesini ilk duyduÄŸumda çok beÄŸenmiÅŸtim. Hatta, ‘Neden Türk sanat müziÄŸine yönelmiyorsun’ demiÅŸtim. Gerçekten iyi bir yorumcu. - Ya dansı?N.T: Ben Sibel Hanım’ın el, kol hareketlerini, mimiklerini, kibarlığını çok beÄŸenirim. Bir de onun dans ederken bir asaleti vardır. Kendini bırakmaz. Dik durmayı, elini, kolunu, Hint masumiyetini çok iyi kullanan biri. Ritimle, müzikle bir oluÅŸu hoÅŸuma gidiyor. Bütün bunlar bir de sesiyle birleÅŸtiÄŸi zaman, ortaya muhteÅŸem bir ÅŸey çıkıyor.ÇEKÄ°NGENLİĞİMÄ° YENEMÄ°YORUM- Konsere geri dönersek... Neler izleyeceÄŸiz bu konserde...N.T: Ben bu konserde üç ÅŸarkı seslendireceÄŸim. Biri benim doÄŸup, büyüdüğüm evi, sokağı, yaÅŸadıklarımı anlatıyor. Yani yaÅŸanmışlığı olan bir ÅŸarkı. Sözleri bana ait. MüziÄŸi ise Ömer Faruk Tekbilek’in... Ä°kincisi Sibel Hanım’la birlikte okuyacağımız ÅŸarkı. Adı, ‘Endülüs’te Bir Gece...’ Bir de Ä°ngilizce söyleyeceÄŸim. Åžarkıların arasında Sibel Hanım ile danslarımız olacak.S.C: Sürprizimiz de var. Çok heyecanlıyım!- Nedir bu sürpriz?S.C: Belki seyircilere Nesrin Hanım hocalığında oryantal dans figürleri öğreteceÄŸiz.- Bu müthiÅŸ bir ÅŸey. 5 bin kiÅŸi ayakta ve sizin figürlerini tekrarlıyor...N.T: Evet, güzel bir atmosfer olacak. Heyecandan ne hissettiÄŸimi anlamıyorum. Bu sabah dörtte kalktım. Kaç gecedir uyuyamıyorum. Ruh gibi dolaşıyorum.S.C: Öyle hissediyorum ki, bu konserden sonra bir daha bırakmazlar artık Nesrin Hanım’ı...N.T: Aslında ben çok çekingenim. Bir gün Bodrum’da sahneye çıkacağım diye, heyecandan kurdeÅŸen dökmüştüm. 2000 yılında bir televizyon programına çıktım, arada bazı programlara katılmıştım. Yine de hálá heyecanımı bastıramıyorum. 70-80 yaşına doÄŸru iyice açılacağım inÅŸallah.- Hálá Bilgi Ãœniversitesi’nde hocalık yapıyor musunuz?N.T: Evet, beÅŸ yıldır devam ediyor. - Her figürü, ‘Hadi gel öp, istemem git’ gibi bir anlatımla gösteriyorsunuz. Bu çok keyifli bir ÅŸey...N.T: Benim ne dans, ne müzik ne de ÅŸarkı söylemek adına bir eÄŸitimim yok. Ancak kulağım çok iyi. Yetenekli olduÄŸumu kabul ediyorum. En iyi hocam her zaman aynam oldu. Çok izledim, çok müzik dinledim. 1-2-3-4 diye öğretmek yerine ‘Hadi gel öp, banane banane’ gibi benzetmelerle figür öğretmeyi de tercih ettim. Böyle yaptığınız zaman karşınızdaki bunu çok rahat algılıyor ve yapıyor. Zaten teknik dil yerine benim anlatabileceÄŸim dil de buydu. 25 yıldır böyle ders veriyorum.Albüm teklifini deÄŸerlendiririm- Nesrin Hanım, kaç yıl aradan sonra böyle kalabalık bir kitlenin karşısında olacaksınız?N.T: 1982 sonunda bıraktım sahneyi. Aralarda küçük kaçamaklarım oldu ama bu boyutta deÄŸildi.- Bu konserden sonra size albüm teklifi gelecektir. Kabul eder misiniz?N.T: Düşünürüm tabii ki. Neden olmasın?S.C: Nesrin hanım Ä°ngilizce parçaları müthiÅŸ okuyor. Birkaç dille ÅŸarkı söyleyebiliyor.N.T: Daha çok dansla ilgili ÅŸarkılar yazabiliyorum. Bu sözlerin içinde çok fazla aÅŸk yok. Özel hayatım gibi.S.C: Mesela bahçesinde bir ÅŸeftali aÄŸacı var. 23 yaşındaymış. Ona ÅŸarkı yapmış. Böyle biri...Â
button