Güncelleme Tarihi:
Billur Yazgan fotoğrafları için tıklayın
Oyunculuk hayatınız nasıl başladı?
- Çocukluğumdan beri ekran önünde olmayı istiyordum. Annem de beni çok destekliyordu. Hatta annem, üniversiteye girdiğim yıl, Müjdat Gezen’in oyunculuk derslerine girmemi önerdi. Sevinçle kabul ettim. Ardından da Tümay Özokur’un casting ajansına yazıldım ve bir ay sonra Digitürk’ün gençlik kanalı S’nek’te "Karşı Cinsin Casusları" adlı programın sunucusu oldum. "Şöhret" ise ilk dizi deneyimimdi. O diziye pek adapte olamadığım için sadece sekiz bölüm oynadım. Ama "Acemi Cadı"da set ortamı harika.
Tanınıyor olmak hoşunuza gidiyor mu?
- Aslında beni S’nek zamanından tanıyorlar. Orada ağır makyajlı, abartılı saçlı biriydim. "Acemi Cadı" sayesinde küçük hayranlarım oluştu.
Kaç yaşındasınız?
- 21’i bitirdim. Dolu dolu 22’yim.
n "Acemi Cadı"da 16 yaşındaki Tuğçe karakterini canlandırıyorsunuz. Devamlı güzelliğinizle ilgili iltifatlar duymak sizi rahatsız ediyor mu?
BANA ATILAN KAZIKLARI YAZACAĞIM
Orta yaşlı erkeklerden de iltifat aldığınızı duydum. Doğru mu?
- S’nek kanalında sunduğum programda bu tür olaylar çok oluyordu. 45 yaşında adamlar bana hayrandı. "Çok güzelsiniz" diyorlardı. "Acemi Cadı" dizisiyle birlikte çocuk hayranlarım arttı. Bu aslında benim için bir avantaj. Bir de ben artık yaşımın insanı gibi davranıyorum. Küçükken, daha olgun görüneceğim diye ağır makyaj yapardım. Artık yaşımın insanıyım. İlişki anlamında da böyle. Eskiden kendimden altı-yedi yaş büyüklerle çıkardım.
Gençlik dizisinde oynuyor olmanız, bundan sonra size gelecek oyunculuk tekliflerini olumsuz yönde etkiler mi?
- 22 yaşındayken, 16 yaşındaki birini canlandırabilmem çok güzel. Bu piyasada olacaksam eğer, 30’umda da genç bir kızı canlandırabileceğim demek ki. Aslında yaşımı küçük gösteren bir yüzüm yok. O yüzden geleceğe dair bir korkum yok.
Oyunculuğunuzla ilgili kendinizi eleştirdiğiniz bir nokta var mı?
- Ben net bir şey göremiyorum ama bazıları diksiyonumu eleştiriyor. Bu sorunu çözmeye çalışıyorum. Laçin Ceylan’dan hem oyunculuk hem de diksiyon dersleri almaya başlayacağım. Artık farklı rollerde olmak istiyorum.
- Hayır yok.
Sevişme sahnelerinde oynar mısınız?
- Çok iyi bir projeyse oynarım. Örneğin "Büyü" filmindeki cinlerin tecavüz sahnesi gereksizdi. Üstelik o sahnede bir şey de anlatılmıyordu. Sadece vücut göstermek için çekilmişti. Öte yandan yabancı yapımlarda kadın oyuncular üstlerini değiştirdikleri, sutyensiz gözüktükleri sahnelerde bile çok doğallar. Ama Türkiye’de böyle değil. Haluk Bilginer’in yer aldığı bir projede soyunabilirim.
Oyunculuk haricinde neler yapmaktan keyif alırsınız?
- Sinemaya gitmeyi çok severim. Havalar güzel olduğunda yürümekten ve yüzmekten keyif alırım. Spor beni zinde tutuyor. Eğer spor yapmazsam tembelleşiyorum. Bu yüzden spor yapmayı çok seviyorum. Ayrıca her kız gibi alışveriş yapmaya bayılıyorum.
Oyunculuk haricinde bir hayaliniz var mı?
- Yaşadıklarımı günlük şeklinde yayımlamak istiyorum. İpek Ongun’un tarzında yazmak istiyorum. Tabii onun kahramanları daha tertemiz yaşıyordu. Ama günümüzde artık öyle değil. 15-16 yaşındakiler her şeyin farkında. Hem yaşadığım güzellikleri hem de bana atılan kazıkları, yediğim darbeleri yazacağım.
Artık çakalları tanıyorum
Özel hayatınız nasıl gidiyor?
- Her şey yolunda gidiyor. Huzurlu ve mutluyum. Birkaç yıl önce bazı sorunlar yaşadım. Genelde çıktıklarım adam gibi adam değildi. Hepsi de çok tehlikeli tiplerdi. Ama şimdi her şey çok iyi. Adam gibi birini buldum. Şu anda her şeyin bilincinde olan biriyle olduğum için mutluyum.
Tehlikeli tiplerdi, demekle neyi kastediyorsunuz?
- Kurtlar, çakallar vardır ya... Etrafında dolanırlar; "Güzel kızmış, hem de küçükmüş" derler. Artık böyle tipleri hemen anlıyorum.
Gelecekle ilgili planlarınız neler?
- Oyunculuk anlamında kendimi yetiştirmek istiyorum. Bir sinema filminde oynamayı istiyorum. Korku filmi hariç. Mümkünse Türkler korku filmi çekmesin.