4 mekânda 9 temsil

Güncelleme Tarihi:

4 mekânda 9 temsil
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2012 21:21

3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 7-19 Temmuz tarihleri arasında Deniz Bank’ın katkılarıyla İstanbul’da yapılacak. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü Yekta Kara’nın sanat yönetmenliğinde organize edilen festivale Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi yapımları katılacak. Beş prodüksiyonun dört ayrı mekânda sahneleneceği, toplam dokuz temsil ve bir gala konseri yapılacak bu yılki festivali Yekta Kara anlattı.

Haberin Devamı

OPERA SANATI DA BİZİM GİBİ DEĞİŞTİ

Opera Festivali’ni düzenleme ve buna süreklilik kazandırma çabamızın temelini şu bakış açısı oluşturuyor: Opera sanatı 7’den 70’e herkes içindir. Bu alanda üretim ve yönetimden sorumlu olan bizler, söz konusu sanat dalını her yaştan ve her kesimden seyirciyle buluşturmakla yükümlüyüz. Kendi dört duvarımızı aşarak sokaktaki insana ulaşmak, İstanbul gibi bir metropolün dört bir yanına yayılmak, 400 yıllık geçmişi olan opera sanatını genciyle yaşlısıyla halkımızın yaşamına sokmak zorundayız.
Operaya ilişkin geçmişten kaynaklanan önyargılar olabilir, kimi yanlış ve çağdışı uygulamalar yıllar öncesi zihinlerde olumsuz izlenimler bırakmış olabilir, hatta opera sanatının elitist bir tavır sergilediği de sanılabilir. Ancak artık 21. yüzyıldayız. Opera sanatı da tıpkı yaşamın kendisi gibi büyük değişime uğradı. Hedef kitlesini genişletti, yeni ifade biçimleri geliştirdi, teknolojiden beslendi, çağdaş, atılımcı yapımlar üretmeye yöneldi. Şimdi bizlere düşen görev de müzik ve tiyatronun bu ideal bileşiminden, insanlık tarihinin bu çok değerli kültür mirasından herkesin payına düşeni almasını sağlamak.

IV. Murat

Haberin Devamı

TÜRK EZGİLERİYLE

Ünlü Türk bestecisi Okan Demiriş’in çok sevilen bir operası IV. Murat. Metnini Turan Oflazoğlu’nun yazdığı eser bu yıl İzmir Devlet Opera ve Balesi yapımı olarak Topkapı Sarayı’nda sahnelenecek. Osmanlı tarihinden önemli bir kesit sunacak eser, Sultan Murat’ı, annesi Kösem Sultan’ı ölümsüz ezgilerle seyirciyle buluşturacak. (14-15 Temmuz)

Aşk-ı Memnu

ÜNLÜ ROMANDAN OPERAYA

Selman Ada’nın Türk Operası’na kazandırdığı, sevilen ve sıklıkla oynanan bir eser Aşk-ı Memnu. Metnini Halit Ziya Uşaklıgil’in ünlü romanından yola çıkarak Tarık Günersel’in yazdığı opera, bu yıl farklı bir mekânda, Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde Antalya Opera ve Balesi sanatçıları tarafından sergilenecek. Bahçeşehir’de yaşayan, sanatsever kitlenin ayağına giderek şehrin bu kesiminde de opera sanatını yaygınlaştırmak istedik. (19 Temmuz)

4 mekânda 9 temsil

Haberin Devamı

TARİHLE İÇ İÇE HALKLA EL ELEYİZ

Günümüzde dünyanın dört bir yanında düzenlenen opera festivalleri gerek o şehirde yaşayanların hayatına farklı bir kültürel zenginlik boyutu katıyor, yaz aylarını tekdüzelikten kurtarıyor, gerekse o kentin kültür turizmine büyük katkı sağlıyor. Örneğin Salzburg, Bayreuth, Verona gibi, sırf buralarda düzenlenen gelenekselleşmiş festivallerin yarattığı artı değerden yararlanarak yaşayan, turizm gelirlerini inanılmaz boyutlarda arttıran şehirler var. İstanbul’un konumu ise daha ayrıcalıklı. Sahip olduğumuz tarihsel zenginlik, opera sanatıyla buluşturularak sunulduğunda seyirci için apayrı bir cazibe merkezi oluşturuyor.
Topkapı Sarayı’nda kendi tarihinize bir yolculuk yaptığınızı, IV. Murat operasını izlediğinizi ya da saraydan nasıl bir entrikayla kız kaçırıldığına tanıklık ettiğinizi düşünün. Bu operalar olayların geçtiği, eserlerin özel olarak yazıldığı özgün mekânlarda sahneleniyor, aralarında dünya çapında konuklar da bulunan en iyi sanatçılar tarafından yorumlanıyor ve öğrenciler de dahil olmak üzere herkesin rahatlıkla ödeyebileceği bilet ücretleriyle seyirciye sunuluyor. Böyle bir kültür-sanat hizmetini başka hiçbir yerde bulamazsınız. Benim ısrarla ‘Tarihle İçiçe Halkla Elele’ vurgusunu yapmamın temel nedeni de bu zaten. Kendi bestecilerimizin eserlerini ve bizi konu alan yabancı bestecilerin operalarını önemli tarihsel mekânlarımızda 7’den 70’e geniş bir seyirci kitlesiyle buluşturabiliyorsak ne mutlu bize. Özellikle, o güne kadar hiç opera seyretmemiş seyircinin bu gösterilere katılımı bizim açımızdan en büyük kazanım.

Haberin Devamı

OPERA HÖŞGÖRÜYÜ ARTIRIR

Bence opera her şeyden önce ‘anlamak’ nedir, onu öğretir. Çevremizde olup biteni anlamak, yanıbaşımızdakileri gerçekten anlamaya çalışmak; kendimizi daha iyi anlamak, tanımak; hayatı anlamak, kavranmak; bizim gibi olmayanları, farklı düşünenleri anlamaya, duyumsamaya gayret etmek, topluma ve dünyaya karşı anlayışlı, duyarlı olmak. Günümüzde bu o kadar önemli ki! İşte, opera bu ‘anlama’ konusunda bize yardımcı olan, bizi yönlendiren önemli bir etken.
Bunun yanısıra sahnede gördüklerimiz ve eşzamanlı olarak metin-müzik bağlamında duyduklarımız yalnız beynimize değil, yüreğimize de hitap ediyor elbet. Her şeyin aşırı maddiyata dönüştüğü bir çağda, tüm saflığıyla duyguların öne çıkması, adeta bir ‘duygu rönesansı’ yaşatıyor izleyiciye. Salt olumsuzluklar, felaketler içermez opera. İçten içe gerçekleşmesini temenni ettiğimiz mutlulukları, güzel sonları, hoşgörüyü, yaşanan ölümsüz aşkları, arkadaşlık uğruna yapılan fedakarlıkları, idealizmi özenilesi bir duygu yoğunluğu içinde aktarır seyirciye. Ruhumuzu arındırır.

Don Giovanni

Haberin Devamı

OPERALARIN OPERASI

Festivalin açılışını Ankara Devlet Opera ve Balesi 7 Temmuz’da Haliç Kongre Merkezi’nde ‘Don Giovanni’ operasıyla yapacak. ‘Operaların operası’ diye tanımlanan, Mozart ve Da Ponte ikilisinin ölümsüz eseri, uzun süredir İstanbul’da seyirciyle buluşmadı. Bir İspanyol halk efsanesi Don Juan. Bugüne dek pek çok yaratıcı sanatçıya esin kaynağı olmuş, Moliere’den Max Frisch’e, Goldoni’den Bernard Shaw’a nice yazar, ünlü çapkın Don Juan’ı konu alan oyunlar yazmışlar. Ancak, kuraldışı kişiliğiyle yaşama kafa tutan, çağına başkaldıran, ölüme meydan okuyan Don Juan’ı, bu ilginç kahramanı asıl ölümsüz kılan hiç kuşkusuz Mozart olmuş. (7 Temmuz)

Haberin Devamı

Yıldırım Bayezid

BU YILIN TEK BAROK TEMSİLİ

Yıldırım Bayezid, bu yılın festival programındaki tek barok opera örneği. Uzun bir aradan sonra, Vivaldi’nin Türkleri konu alan bu yapıtı İstanbul Devlet Opera ve Balesi yapımı olarak Süreyya Operası’nda sahneleniyor. (16-18 Temmuz)

Saraydan Kız Kaçırma

OSMANLI’NIN HOŞGÖRÜSÜ

Dünyaca ünlü soprano, Mozart yorumcusu Eva Mei’in, Avusturyalı tenor Bernhard Bechthold’ün ve Devlet Opera ve Balesi solistlerinin katılımıyla gerçekleşecek bir gösteri. Samsun Opera ve Balesi’nin orkestra ve korosu solistlere eşlik ediyor. Osmanlı’nın hoşgörüsünü, düşmanlarına karşı bağışlayıcı, erdemli tavrını konu eden opera Topkapı Sarayı’nda izlenebilecek. (9-10-11 Temmuz)

Jose Cura

ORKESTRAYI DA İDARE EDECEK

Dünyanın en önde gelen birkaç tenorundan biri Jose Cura. 21. yüzyılın tenoru olarak kabul edilen, Otello, Samson, Don Jose yorumlarıyla ünlenmiş, Arjantin asıllı bu usta ve yakışıklı sanatçı aynı zamanda deneyimli bir orkestra şefi. İstanbul’da Aya İrini’de vereceği konserde şarkı söylemenin yanı sıra kimi parçalarda da orkestrayı idare edecek, zengin bir program sunacak. Konserde yer alacak Türk sanatçı ise soprano Feryal Türkoğlu. Denizbank’ın ana sponsorluğunda gerçekleşecek bu konserde sanatçılara İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrası eşlik edecek. (12 Temmuz)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!