OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 24, 2005 00:00
Çin malı motosikletlerin ülkemizdeki salgını üzerine, geçtiÄŸimiz haftalarda, bu markaları tek tek mercek altına alıp gözlemlerimi sizlerle paylaÅŸacağımı söylemiÅŸtim hatırlarsanız... Bu araÅŸtırma, salgına katılıp ülkemize motor getiren motorla çok da alakalı olmayan ÅŸirketlerin, sanırım ‘satışlar süper gidiyo nasıl olsa, aman biz satalım da, gerisi çok mühim deÄŸil.’ mantığı yüzünden ne yazık ki çok ağır ilerliyor...UlaÅŸabildiÄŸim tüm markaların ÅŸehir dışındaki merkezlerini arayıp tek tek konuÅŸmama raÄŸmen Ä°CM Makina’ın getirdiÄŸi Jinlun markası dışında kimseden geri dönüş olmadı. Jinlun’la ilgili görüşlerimi de bir ara anlatacağım. DiÄŸerlerini biraz daha bekleyelim bakalım. Åžimdi konuya Çin malı motosikletlerle girdim, ama bu hafta test ettiÄŸim motoru ve Kanuni’yi onlardan ayrı tutarım.Kanuni bu yıl geniÅŸ bir motosiklet yelpazesi ile iddialı bir giriÅŸ yapmıştı sezona. Hayırdır derken peÅŸinden çığ gibi büyüyen bir Çin kökenli motosiklet salgını baÅŸladı. Sanırım Kanuni bu olasılığı görmüş olacak ki, arkasından gelecek olan salgından daha kaliteli ve cazip ürünlerini daha sezon baÅŸlamadan piyasaya sunmuÅŸtu. Bu uygun fiyatlı, ama kalitesi tartışılır motosikletler ile ilgili pek çok dedikodu kulaktan kulaÄŸa dolaÅŸmaya baÅŸladı. Kanuni yetkilileri Tiger modeli ile bu önyargımı büyük ölçüde yıkmıştı. Ama fuarda gördüğüm çekik gözlü yarı motosiklet yarı scooter model de aklımda kalmıştı. Åžimdi kısmetmiÅŸ tanışmak. Sevgili Deer ile uzunca bir süre test yapma fırsatım oldu. Son sözü ÅŸimdiden söyleyeyim, Deer’i sakın Çin kökenli motosikletler ile aynı kategoriye koymayın. Zaten o Tayvan’dan geliyor. Bir kadın için pek önemli beÄŸeni kriterlerinden birisi ‘ilk görüşte hoÅŸlanma’ dır, bilirsiniz. Zaten Fuarda ÅŸaşırtıcı görünümüyle dikkatimi çeken Deer’i kapımın önünde görünce ‘Pek ukala, pek kendini beÄŸenmiÅŸ biÅŸeye benziyor bu hınzır’ demiÅŸtim. Genel Yapı: Ä°lginçliÄŸinden bahsedip duruyorum bu motorun. Evet, bu motosiklet bir scooter ama pegleri (ayak koyma çubukları) var. Tıpkı vitesli abileri gibi yanlarda olan ayaklıklar diÄŸer scooterlerden Deer’i ayıran noktalardan biri. Peki, niye böyle bir ÅŸey yapmayı tercih etmiÅŸler diye bakınca, ÅŸasi yapısının ikili boru ÅŸasi olarak dizayn edildiÄŸi için ayak koyma yerleri için oldukça dar bir alan kalmış. Sanırım dizaynını yapan mühendisler spor görünümlü bir scootere spor bir oturuÅŸ pozisyonu saÄŸlamak ve güçlü bir ÅŸasi elde etmek için peg kullanmışlar. Bu pegler sürüş esnasında, özellikle viraj ve dar çaplı manevralarda oldukça iyi bir kontrol hissi ve sportiflik sunuyor. Fakat, eÄŸer ki Deer’i yaÄŸmurda ya da ıslak zeminde kullanırsanız ayaklarınız diÄŸer scooterlerde olduÄŸu gibi korunmuyor. Ayrıca, benim gibi uzun zamandan beri scooter kullanmıyorsanız sürekli boÅŸta kalan ayaklarla olmayan vitesi atıp, olmayan arka frene alışkanlıkla basıyorsunuz. Dijital gösterge pek faydalı olsa da gece karanlıkta arka ışıklandırması biraz fazla parlıyor. Farları ile oynamak ise pek eÄŸlenceli. Kısada saÄŸ gözü, uzunda sol gözü, selektör yaparken her ikisi de yanıyor. Aydınlatma ise bir scootere göre gayet iyi. Ayrıca gece E5’te yol alırken öndeki araçlardan pek çoÄŸu, bizim zıpır Deer’i aynadan spor motosiklet zannedip yol vermeleri gibi hoÅŸ özelliÄŸi de var. Åžasinin boru olması rijitliÄŸi, motorun ortaya yakın olması da dengeyi artırıyor. Tekerlekler: Ä°ÅŸte benim için çok önemli scooter kriterlerinden biri... Küçük tekerlekli motorlar yurdum yollarında çok güvenli gelmiyor bana. DiÄŸer scooterlere göre ilginç bir nokta Deer’in, önde 17 arkada 16 inç tekerlekleri olması. Bu büyüklükte tekerlekler her açıdan motosikletin sürüş karakterini pozitif etkiliyor. Yoldaki bozukluklardan daha az etkilenme, virajlarda daha dengeli sürüş, frenlerde daha etkili duruÅŸ saÄŸlıyor. Büyük tekerlekler ve biraz yüksek kalan seleye raÄŸmen, Deer yavaÅŸ sürüşte çok dengeli. Yeni kullanıcılar için harika bir baÅŸlangıç motoru bu açıdan.Frenler: Åžimdi Deer’de en çok sevdiÄŸim noktaya geldik. Frenleri. Bir kere ön ve arka frenlerin disk olması puan kazandırıyor. Peki, frenlerin disk olması iyi de olması gerektiÄŸi gibi iÅŸe yarıyor mu? Valla hiç beklemediÄŸim ÅŸekilde, çılgınca duruyor bu motosiklet. Hatta inanamayıp limitlerini sonuna kadar zorladım, kontrolsüzce kilitlenebiliyor mu diye... Arka hafiften kayar gibi olduysa da çapa atmış gibi duruverdi Deer. 116 kg’lık ağırlığı, büyük tekerlekleri, asfaltı iyi tutan lastikleri, dalma yapmayan sert süspansiyonu ve çok iyi dozlanmış frenleriyle duruÅŸ konusundan tam puan aldı kerata benden.Motor: Tamam Deer çok güzel duruyor. Ama hızlanabiliyor mu? Deer’de 152 cc’lik tek silindirli 4 zamanlı, su soÄŸutmalı bir motor kullanılmış. 10 beygir gücünde, 9 Nm tork üreten bir motora ve otomatik CVT ÅŸanzımana sahip. 150 cc’lik 10 beygirlik bir motordan en fazla ne beklemeniz gerektiÄŸini biliyorsanız Deer sizi hayal kırıklığına uÄŸratmayacaktır. Genel olarak fazla gürültülü ve titreÅŸimli deÄŸil ama 3.000-4.000 devir arasında garip bir titreme nöbeti geçiriyor. Yakıt tüketimi 100 km’de ortalama 2.3 litre seviyesinde. Sürekli çevre yolu kullanımında tüketim biraz yükselse de ÅŸehir içi kullanımda 2 litre civarında kalıyor. Süspansiyon: Önde çatallar, arkada gazlı iki amortisöre sahip Deer, sportif yanı ağır basan bir süspansiyon karakteri bu... Motorun biraz arkada kalması ve sürücünün oturuÅŸ yükünün de arkada olması sebebiyle, genellikle tüm scooterlerde ön tekerleÄŸe binen yük azdır. Bu sebeple pek çok scooter, virajlarda kullanıcısını tedirgin eder. Virajda düzgün bir çizgi tutturmak, alışkanlık isteyen durumdur. Deer’de motorun biraz önde, sürücünün de ağırlığını öne alan bir oturuÅŸ pozisyonu ile bu sorun bir parça halledilmiÅŸ. Sert kullanılan ön süspansiyon ile dönüşlerde keskinlik artırılmış olsa da Deer’ın bir scooter olduÄŸunu unutmamak lazım. Arka süspansiyon olması gereken gibi orta sertlikte, fakat yolcu için pek rahat olduÄŸu söylenemez. Hatta tasarım biraz sportif yapı üzerine olduÄŸundan yolcu ile kullanmak pek çok scooterde olduÄŸu gibi dengesini kötü etkiliyor. Zaten yolcunun tutunacağı arka yan tutamaklar da yok. Yalnız gezmeleri seviyor Deer. Ne yalan söyleyeyim ben de...Sonuç: Deer önce görüntüsüyle, sonra sürüş ve harika frenleriyle benden pek iyi bir not aldı. Bir süre sonra kısa mesafelerdeki pratikliÄŸi, her ne kadar scooter gibi dursa da kanı kaynayan sportif görünümü ile pek sevdirdi kendini. Yeni baÅŸlayan kullanıcılar, sportif görünen motosikletlerden hoÅŸlananlar ve büyük hacimli motosiklet kullanan fakat ÅŸehir içinde hantallığından ÅŸikayetçi, deneyimli kullanıcılar için harika bir alternatif Deer. Hediyesi 4.058.YTL. DEER mi derseniz bence DEER! Haftanın ‘Kask Kafalı’larıSiz de ‘Kask Kafalı Avı’na katılmak isterseniz, çektiÄŸiniz, kask takmamış, trafikte hareket halinde ve plakası okunan motosiklet kullanıcılarının fotoÄŸraflarını ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr adresine gönderebilirsiniz. Amacımız kask takılması konusuna dikkat çekmek ve sosyal bir bilinç oluÅŸturmak... Bu hafta sonunda en iyi avcımız nihayet belli olacak ve duyarlılığının küçük bir armaÄŸanı olarak Kızıltoprak-Mototaş’tan Arai kask kazanacak. Aslında bu kampanya ile ilgili anlatacak bir dolu yeni geliÅŸme var. Kask Kafalı Avı ile ilgili ilginç ve önemli geliÅŸmeleri önümüzdeki haftalarda sizlerle paylaÅŸacağım.Â
button