Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2007 00:00
Bir Japon’un tipik bir gününde neredeyse tek dakikası cep telefonsuz geçmiyor: Sabah cep telefonuyla uyanıyor, işe yine onu kullanarak gidiyor, müziğini dinliyor, İngilizce öğreniyor. Kısacası tam bir mültimedya merkezi gibi yararlanıyor cep telefonundan. Tüm bu işlevlerin sırrı 3G adı verilen Üçüncü Kuşak cep telefonu şebekesinde yatıyor.
Japonya’nın en büyük cep telefonu servis sağlayıcısı NTT DoCoMo’nun ticari hizmet müdürü Akira Matsuki’ye göre, şu anda Japonya’daki cep telefonları bir bilgisayarın işlevlerinin yüzde 80’ini gerçekleştirebiliyor. Bu oranın yüzde 90’a çıkacağı günler de pek uzak değil. Japon Aera Dergisi, ülkedeki bu teknolojik ortamı sanal bir kişilik olan İçiro Aera’nın bir gününü anlatarak ortaya koydu. Biz de Courrier International dergisinden yararlanarak bu bir günün hikayesini özetledik.
Sabah 6.45. Cep telefonundan bir şarkı duyuluyor. İçiro Aera için uyanma vakti. Bu parçayı önceki akşam internetten kaydetti telefonuna. Artık onun uyandırma müziği. Uykulu gözlerle hemen cep telefonunun ekranına bakıyor.
Hava durumu anında karşısında: Sabah hava kapalı, öğleden sonra açık olacak. Kahvaltı sırasında cep telefonunu uzaktan kumanda gibi kullanıp salonundaki TV’yi açıyor ve ev kadınlarına yönelik bir programa göz atıyor.
Artık işe gitme zamanı. İçiro evden çıktığı gibi soluğu metro istasyonunda alıyor. Telefonunu akıllı bilet gibi kullanıp turnikeden geçiyor. Trenini beklerken köşedeki büfeye uğruyor. Şimdi okuma vakti. Aera dergisini ve sakızının bedelini yine cep telefonuyla ödüyor. Metro vagonunda boş durmuyor İçiro. İngilizce dersine çalışıyor biraz. Nasıl mı? Evdeki bilgisayarından yüklediği İngilizce çalıştırma programı sayesinde tabii ki. İngilizce’den sıkılınca sıra müziğe geliyor. Telefonuna yüklediği müzikleri dinlerken iki aktarma yapıp bürosuna varıyor.
TURNİKEDEN GEÇİYOR
9.20’de İçiro, işyerinin giriş kapısına yöneliyor. Cep telefonunu giriş turnikesine yöneltiyor. Sistem onu, cep telefonu sayesinde tanıyor ve binaya giriş iznini veriyor. Büroda, ortak masalardan birine oturup orta bilgisayarlardan birinde kendi adına oturum açıyor, tabii ki cep telefonu sayesinde.
Günlük iş programına göz atıyor. Bugün müşterilerle iki toplantısı var: Biri sabah, diğeri öğleden sonra. Müşterilere vereceği dokümanları hazırlıyor. Tam bu sırada cep telefonu çalıyor: Arayan önemli müşterilerinden birisi ve siparişle ilgili bir sorusu var. Onu hemen sipariş sorumlusu kişiye bağlıyor. Tabii günlük koşuşturma içinde hobilerini ihmal ediyor. O anda aklına geliyor ki bu akşam önemli bir futbol maçı yayınlanacak televizyonda. Hemen cep telefonu vasıtasıyla evindeki dijital kayıt cihazına bağlanıyor ve onu maçı kaydetmesi için programlıyor.
İçiro, saat 11’de ilk randevusuna gidiyor. Bağlı olduğu departmanın şefi de yanında. Tam müşteriye sunum yapmaya başlayacakları sırada cep telefonu titremeye başlıyor. Masanın altından göz atınca genel müdürün acil mesajını görüyor: "Sunum yapacağınız dokümanda hata var." Toplantı odasından fırladığı gibi müdürünü arıyor. Gönderdiği yeni dokümanı cep telefonuna yüklüyor, oradan bilgisayara aktarıyor. Ve hemen toplantıya dönüyor.
HİSSE SATIYOR
Toplantıdan sonra İçiro, bölüm şefiyle birlikte merkez garı yakınında öğle yemeğini yemeye koyuluyor. Lokantanın girişinde cep telefonuna bir indirim kuponu yüklüyor. Ama yemekte bile rahat yok: Birden kendisinin ve şefinin telefonunda müdürün sesi duyuluyor. "Görevli arkadaşımız bacağını kırdı. Saat 13.00’teki acil toplantı için saygıdeğer bir müşterimize birinin gitmesi gerekiyor." İçiro atılıyor ve toplantıya girebileceğini söylüyor. Müşteriden de cevap gelince, aceleyle yemeğini bitiriyor. Cep telefonundan tren seferlerini öğreniyor.
Treni beklerken biraz da mali duruma bakmak lazım tabii! Hemen Tokyo borsası endeksini kontrol ediyor cep telefonundan. Önceki gün aldığı hisselerin değeri yükselmiş. Bu iki günlük kárı görünce hemen hisseleri satma talimatını veriyor. Memnun bir şekilde son dakikada belirlenen toplantıya giriyor. Tabii bugünlük işi bitmiyor. Bir de önceden belirlenmiş toplantısı var sırada.
Günün bu üçüncü randevusuna giderken de cep telefonundan televizyon yayını izliyor. Lokanta tanıtımı yapan bu programı beğeniyor ve hemen telefonuna kaydediyor. Bu arada yayın sırasındaki Oolong çaylarının reklamı ağzını sulandırıyor. Hemen bir indirim kuponu daha yüklüyor. Sokağın köşesindeki bir otomattan çayını alıyor ve indirim kuponunu da kullanıyor. Yine telefonuyla sigara satın alıyor.
HESABI ÖDÜYOR
Büroya yürüyerek dönmeye karar veriyor. Telefonundaki GPS hizmetiyle, en kısa rotayı seçip 17.30’da büroya varıyor. Bölüm toplantısına ucu ucuna yetişiyor. Bu toplantı da sona erince ortak bir bilgisayarın başına gidip cep telefonuna ertesi günün programını yüklüyor. Nihayet bu yoğun işi günü bitiyor. Sıra biraz da eğlenmeye geldi...
Samimi bir iş arkadaşıyla tanışma partisine gidiyor. Yolda cep telefonları sayesinde bir bilgisayar oyununda kapışıyorlar. Partide, İçiro tanıştığı geç kadınla aynı üniversitede okuduğunu öğreniyor. Sohbet ilerleyince cep telefonlarından e-maillerini birbirlerine yolluyorlar. Bu kadar değil, telefondaki kamera sayesinde fotoğraf da çekiyorlar. İçiro, hesabı telefonuyla ödüyor.
Saat 21.00. Partideki birçok kişi geceye devam etme niyetinde. Telefonunda listelenen uzun karaoke bar listesinden nihayet birini seçiyor İçiro. Bara gitmek üzere taksi çağırıyor. Taksinin, yol gösteren bilgisayarına, cep telefonundan bara giden yolun planını yüklüyor. Böylece yolda zaman kaybetmiyorlar.
Bu arada telefonuna gelen mesajı görüveriyor. Sevgilisinden geliyor mesaj. Hemen hatırlıyor. Ertesi gün izlemeyi düşündükleri
film için bilet almayı unutuvermiş! Hemen cebine davranıp iki elektronik bilet alıveriyor ve sevgilisini arıyor: "Biletler için aramıştın değil mi? Çoktan aldım canım." Karaoke barda bir şarkının ismini hatırlayamayınca imdada yine telefon yetişiyor. Şarkıyı telefona dinletince hemen ismini buluveriyor. Gecenin sonunda metroyla eve dönüyor. Apartmana girip asansöre biniyor, cep telefonunun "8" tuşuna basıyor kendi katına çıkmak için.
MOBİL CÜZDAN
FellCa çipi bulunan telefonlar bir mobil cüzdan işlevi de görüyor. Bu cüzdanda, kredi kartı, işyerine ya da özel bir yere giriş için şifreli kart gibi hizmetler var. East Japan Railway’ın çıkardığı Suica kartı bu hizmetlerin yanı sıra ulaşım veya üye işyerlerinden alışveriş imkanı da tanıyor.