31 yıl sonra o şarkı
Güncelleme Tarihi:
Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2006 00:00
Gece Yolcuları, yeni albümleri "Gece Yolcuları 2"de Semiha Yankı’nın Eurovision’da ülkemizi temsil ettiği "Seninle Bir Dakika"yı seslendirdi. Edis İlhan, Uğur Arslantürkoğlu, Bülent E. Albayrak, Yasin ve Murat Arslantürkoğlu’ndan kurulu Gece Yolcuları ve Semiha Yankı, Kelebek için buluştu.
- Semiha Hanım çocuklar nasıllar sizce?
Semiha Yankı: Çok iyiler. Zaten bir anda çok güzel kaynaştık.
Edis İlhan: Evet, biz zaten çok saygı duyuyorduk, şimdi kendisini tanıyınca da çok sevdik.
- Bakarsınız gruba Semiha Hanım da dahil olur, ne dersiniz?
Uğur Arslantürkoğlu: Hiç fena olmaz. Bizim gruptan daha fazla tempo yaptığına eminim.
Semiha Yankı: Teşekkür ederim çocuklar, o kadar da değil. Abartmayın...
- "Seninle Bir Dakika"yı siz 1975 yılında söylediniz.
Semiha Yankı: Evet, 22 Mart 1975 gecesi söyledim. Benden sonra Tuba Ünal söylemişti, sanırım bir kaza geçirdi ve bu işleri bıraktı. O çok farklı bir sound ile söyledi. Çocuklarınki bana çok daha yakın. "Seninle Bir Dakika"nın melodik yapısını çok değiştirmemek gerek yoksa şarkının bütün esprisi bozulur. Biz Eurovision zamanında Paris’te bir aranjöre gittik ve "Bu şarkının şansı yok. Oynak bir şarkı yapmalısınız" dedi. Bu melodiyi değiştirmek şarkıyı anlamsızlaştırırdı. Bence çocuklar çok güzel okumuş. 31 yıl önceki "Seninle Bir Dakika" gibi geliyor bana.
Uğur A.: Zaten bu şarkının gerçek kudreti o melodik yapısında.
Edis İ.: Ben ekşi sözlüğe girdim, birçok müzisyen tarafından melodik yapısıyla ilgili yorum yapılmış ve en çok sevilen yapı bu yapı olmuş. Türkiye’nin Eurovision tarihindeki en iyi şarkılarından biri.
Uğur A.: Bizim bu toprakların müzikal durumunu çok yansıtmasına rağmen, dünya müziğine de çok uyumlu bir melodik yapısı var. O zamanın anılarını dinlediğimizde, "Neyini beğenmemişler acaba" diyesi geliyor insanın. Bugün bu şarkı tekrar yorumlansa, ben inanıyorum ki o husumetlerden kurtulsalar batı tadlarını taşıdığını görecekler.
Semiha Yankı: Bir dakika şimdi Gülseren gitti kaçıncı oldu? 13. oldu. "Rimilimiley" gibi kötü bir şarkıyla. Şimdiki oylama sistemi olsaydı, ben o puanla mı dönerdim.
Edis İ.: Bir de Kıbrıs Savaşı’nın da çok büyük etkisi var.
Semiha Yankı: Evet, 1974 yılında Ecevit hükümeti Kıbrıs’a çıkartma yaptı, 1975 yılında ben ülkeyi temsil etmeye gittim. Ama "Seninle Bir Dakika" asla sonuncu olacak şarkı değil.
- Şu anda "Seninle Bir Dakika" Eurovision’a girse kaçıncı olurdu?
Uğur A.: Kargaya yavrusu şahin gözükür! Birinci olurdu.
Semiha Yankı: Bir olmasa bile ilk beşe girerdi diye düşünüyorum.
Bülent Albayrak: "Seninle Bir Dakika"nın şiir gibi sözleri var. Bence İngilizce olarak katılsa da ilk beş arasına girebilir.
Semiha Yankı: Bir şey söyleyeceğim, o yıllarda ülkelerin kendi lisanlarıyla katılması zorunluluğu vardı. Fakat parçanın İngilizce sözleri var, "Love Is The Name Of The Game".
Uğur A.: Ne güzel hemen bunu paylaşalım, söyleyelim...
- İngilizce parçayla neden daha sonra çıkmadınız?
Semiha Yankı: Ben Eurovision’dan sonra küstüm. Daha doğrusu 1976 yılında Bulgaristan’a Altın Orfe Festivali’ne gittim ve Türkiye’ye müzik dalında ilk altın madalyayı ben getirdim. Eurovision’da yenildik ve ben bunu içime sindirememiştim. Altın Orfe’yi aldıktan sonra TRT’den 3,5 yıl boykot yedim, bir programa gidemediğim için. İngilizcesini çıkartsam hangi kanal yayınlayacaktı?
- Şimdi çıkartın o zaman...
Semiha Yankı: Ben bulurum onun sözlerini çocuklara...
Uğur A.: Evet bulun biz yapalım.
- Bu parçayı albümünüze alma sebebiniz ne idi?
Edis İ.: Amatörken uzun yıllar barda çaldığımız bir parçaydı. Eurovision’da kaderi bu olmuş, ama insanlar şarkının tarih içindeki yerini buldurdu.
Cuma Studio Live’dayız
- Turnelere başladınız mı?
Edis İ: Evet, mayıs ayı turnelerle geçti. Bayağı güzeldi, üniversite konserleri ve şenlikleri çok güzeldi. Şu anda belediyelerin yaptığı festivallere katılıyoruz. Cuma günü İstanbul’da Studio Live’da konserimiz var, sonra yine gidiyoruz.
- Semiha Hanım siz neler yapıyorsunuz?
Semiha Yankı: Ben çalışıyorum. Hafta sonu Bursa’daydım ama sezon itibariyle programım bitti. Şimdi nişanlar, düğünler, özel geceler var. Ben Bursa’dan çok ekmek yedim; 34 yıldır sahnedeysem 20 yılım Bursa’da geçti. Eylül’de Bursa’da yine Kent Restoranlar’da Ataevler’de çıkacağım. Yıllarca Bursa’da Almira, Çelik Palas’ta çalıştım. Bursa benim ikinci adresim.
1993’te söyledik
Uğur A.: Bazı parçalara okuyanlar hayat verir. "Seninle Bir Dakika" da Semiha Yankı’yla özdeşleşmiş bir şarkı. Mesela bizim çıkış parçamız "Unut Beni", insanlar bizi sokakta gördüğü zaman ilk onunla çağırır. "Seninle Bir Dakika" 1975 yılının şarkısı, bizim kuruluşumuz 1993 yılı. Biz ilk günden itibaren klasikleşmiş parçalara Gece Yolcuları yorumu katmayı benimsedik. Hangi parçayı yorumlarsak yorumlayalım, o parça rüştünü mutlaka ispat etmiştir. 1993 yılında "Seninle Bir Dakika"yı çaldığımızda 1000 kişilik bir yerse 1000 kişi, 5 bin kişilik bir yerse 5 bin kişi tarafından söylendi. Melodik yapısıyla duruşumuza çok uygundu bu parça.
Semiha Yankı: Çok enteresan bir şey söyleyeceğim; arkadaşlar konserde, ben gazinoda ya da gece kulübünde Türk Sanat Müziği programı yaptığım zaman insanlar aileleriyle, çocuğuyla geliyor. "Seninle Bir Dakika"yı 7 yaşında bir çocuğun söylediğini görüyorum. Bu sizin sayenizde biraz da... Benim jenerasyonum büyüdü. Siz hatırlattınız şarkıyı. Yalnız ben kızdım çocuklara; klibinizde ben oynayacağım dedim. Bir baktım ki televizyonda klibi çekmişler.
Semiha Yankı: Çok iyiler. Zaten bir anda çok güzel kaynaştık.
Edis İlhan: Evet, biz zaten çok saygı duyuyorduk, şimdi kendisini tanıyınca da çok sevdik.
- Bakarsınız gruba Semiha Hanım da dahil olur, ne dersiniz?
Uğur Arslantürkoğlu: Hiç fena olmaz. Bizim gruptan daha fazla tempo yaptığına eminim.
Semiha Yankı: Teşekkür ederim çocuklar, o kadar da değil. Abartmayın...
- "Seninle Bir Dakika"yı siz 1975 yılında söylediniz.
Semiha Yankı: Evet, 22 Mart 1975 gecesi söyledim. Benden sonra Tuba Ünal söylemişti, sanırım bir kaza geçirdi ve bu işleri bıraktı. O çok farklı bir sound ile söyledi. Çocuklarınki bana çok daha yakın. "Seninle Bir Dakika"nın melodik yapısını çok değiştirmemek gerek yoksa şarkının bütün esprisi bozulur. Biz Eurovision zamanında Paris’te bir aranjöre gittik ve "Bu şarkının şansı yok. Oynak bir şarkı yapmalısınız" dedi. Bu melodiyi değiştirmek şarkıyı anlamsızlaştırırdı. Bence çocuklar çok güzel okumuş. 31 yıl önceki "Seninle Bir Dakika" gibi geliyor bana.
Uğur A.: Zaten bu şarkının gerçek kudreti o melodik yapısında.
Edis İ.: Ben ekşi sözlüğe girdim, birçok müzisyen tarafından melodik yapısıyla ilgili yorum yapılmış ve en çok sevilen yapı bu yapı olmuş. Türkiye’nin Eurovision tarihindeki en iyi şarkılarından biri.
Uğur A.: Bizim bu toprakların müzikal durumunu çok yansıtmasına rağmen, dünya müziğine de çok uyumlu bir melodik yapısı var. O zamanın anılarını dinlediğimizde, "Neyini beğenmemişler acaba" diyesi geliyor insanın. Bugün bu şarkı tekrar yorumlansa, ben inanıyorum ki o husumetlerden kurtulsalar batı tadlarını taşıdığını görecekler.
Semiha Yankı: Bir dakika şimdi Gülseren gitti kaçıncı oldu? 13. oldu. "Rimilimiley" gibi kötü bir şarkıyla. Şimdiki oylama sistemi olsaydı, ben o puanla mı dönerdim.
Edis İ.: Bir de Kıbrıs Savaşı’nın da çok büyük etkisi var.
Semiha Yankı: Evet, 1974 yılında Ecevit hükümeti Kıbrıs’a çıkartma yaptı, 1975 yılında ben ülkeyi temsil etmeye gittim. Ama "Seninle Bir Dakika" asla sonuncu olacak şarkı değil.
- Şu anda "Seninle Bir Dakika" Eurovision’a girse kaçıncı olurdu?
Uğur A.: Kargaya yavrusu şahin gözükür! Birinci olurdu.
Semiha Yankı: Bir olmasa bile ilk beşe girerdi diye düşünüyorum.
Bülent Albayrak: "Seninle Bir Dakika"nın şiir gibi sözleri var. Bence İngilizce olarak katılsa da ilk beş arasına girebilir.
Semiha Yankı: Bir şey söyleyeceğim, o yıllarda ülkelerin kendi lisanlarıyla katılması zorunluluğu vardı. Fakat parçanın İngilizce sözleri var, "Love Is The Name Of The Game".
Uğur A.: Ne güzel hemen bunu paylaşalım, söyleyelim...
- İngilizce parçayla neden daha sonra çıkmadınız?
Semiha Yankı: Ben Eurovision’dan sonra küstüm. Daha doğrusu 1976 yılında Bulgaristan’a Altın Orfe Festivali’ne gittim ve Türkiye’ye müzik dalında ilk altın madalyayı ben getirdim. Eurovision’da yenildik ve ben bunu içime sindirememiştim. Altın Orfe’yi aldıktan sonra TRT’den 3,5 yıl boykot yedim, bir programa gidemediğim için. İngilizcesini çıkartsam hangi kanal yayınlayacaktı?
- Şimdi çıkartın o zaman...
Semiha Yankı: Ben bulurum onun sözlerini çocuklara...
Uğur A.: Evet bulun biz yapalım.
- Bu parçayı albümünüze alma sebebiniz ne idi?
Edis İ.: Amatörken uzun yıllar barda çaldığımız bir parçaydı. Eurovision’da kaderi bu olmuş, ama insanlar şarkının tarih içindeki yerini buldurdu.
Cuma Studio Live’dayız
- Turnelere başladınız mı?
Edis İ: Evet, mayıs ayı turnelerle geçti. Bayağı güzeldi, üniversite konserleri ve şenlikleri çok güzeldi. Şu anda belediyelerin yaptığı festivallere katılıyoruz. Cuma günü İstanbul’da Studio Live’da konserimiz var, sonra yine gidiyoruz.
- Semiha Hanım siz neler yapıyorsunuz?
Semiha Yankı: Ben çalışıyorum. Hafta sonu Bursa’daydım ama sezon itibariyle programım bitti. Şimdi nişanlar, düğünler, özel geceler var. Ben Bursa’dan çok ekmek yedim; 34 yıldır sahnedeysem 20 yılım Bursa’da geçti. Eylül’de Bursa’da yine Kent Restoranlar’da Ataevler’de çıkacağım. Yıllarca Bursa’da Almira, Çelik Palas’ta çalıştım. Bursa benim ikinci adresim.
1993’te söyledik
Uğur A.: Bazı parçalara okuyanlar hayat verir. "Seninle Bir Dakika" da Semiha Yankı’yla özdeşleşmiş bir şarkı. Mesela bizim çıkış parçamız "Unut Beni", insanlar bizi sokakta gördüğü zaman ilk onunla çağırır. "Seninle Bir Dakika" 1975 yılının şarkısı, bizim kuruluşumuz 1993 yılı. Biz ilk günden itibaren klasikleşmiş parçalara Gece Yolcuları yorumu katmayı benimsedik. Hangi parçayı yorumlarsak yorumlayalım, o parça rüştünü mutlaka ispat etmiştir. 1993 yılında "Seninle Bir Dakika"yı çaldığımızda 1000 kişilik bir yerse 1000 kişi, 5 bin kişilik bir yerse 5 bin kişi tarafından söylendi. Melodik yapısıyla duruşumuza çok uygundu bu parça.
Semiha Yankı: Çok enteresan bir şey söyleyeceğim; arkadaşlar konserde, ben gazinoda ya da gece kulübünde Türk Sanat Müziği programı yaptığım zaman insanlar aileleriyle, çocuğuyla geliyor. "Seninle Bir Dakika"yı 7 yaşında bir çocuğun söylediğini görüyorum. Bu sizin sayenizde biraz da... Benim jenerasyonum büyüdü. Siz hatırlattınız şarkıyı. Yalnız ben kızdım çocuklara; klibinizde ben oynayacağım dedim. Bir baktım ki televizyonda klibi çekmişler.