Güncelleme Tarihi:
Wall Street Journal’ın “dünyanın sözü en çok dinlenen adamı” olarak tanıttığı Gabby the Cabby lakaplı Peter Franklin’in konuşmaları İngilizce konuşulan 71 ülkede, 400 radyo istasyonu tarafından 300 milyon dinleyiciye ulaştırılıyor.
Peki kimmiş bu Franklin, kerameti neymiş?
Gabby ... New Yorklu bir taksi şoförü.
Hikayesi (biraz uzun ama sıkılmayacağınızdan eminim) ilginç :
15 yıl kadar önce, New Yorklu taksi şoförü Peter Franklin’in sarı taksisine, Manhattan’dan bir yolcu binmiş. BBC’de gazetecilik yapan Douglas Campbell, taksi şoförünün çenesine, küfürlü üslubuna ve Bronx aksanına hayran olup, daha yolda giderken bir röportaj yapmış onunla.
“On gün kadar sonra, Londra’dan yayın yapan bir radyodan aradılar” diye anlatıyor Peter Franklin, “BBC’de anlattıklarını çok beğendik. Ara sıra sana telefonla bağlansak, bize de New York sokaklarında yaşadıklarını aktarır, bir iki fıkra anlatır mısın?”
- Niye? diye sormuş, hayretler içinde taksici.
- İnsanlar New York hikayeleri dinlemeye bayılıyor da ondan. Üç kuruş para da veririz...
- Konuşmam için üste para da mı vereceksiniz? OK!
İki üç röportajı İngiliz radyolarında yayımlanınca, iş hoşuna gitmeye başlamış Franklin’in. Radio TV World Handbook satın almış bir tane, dünyada İngilizce yayın yapan bütün radyoların katoloğunu yani.
Evinin mutfak masasında oturmuş, bir mektup yazmış. Ve bu mektubu yüzlerce radyoya postalamış: “New York’ta neler oluyor, bilmek istiyorsanız, aradığınız adam benim.”
“Dünyanın her yerinden telefonlar gelmeye başladı, deliler gibi...” diyor, Franklin.
*
Dünyanın İ ngilizce konuşulan her köşesinde, birden, büyük bir şöhrete kavuşmuş – bir sunucunun taktığı isimle – Gabby the Cabby.
(Gabby, New York argosunda “geveze” demekmiş, Cabby ise “Cab” - yani taksi - şoförü.)
Gabby “50 binin üzerinde canlı yayına katıldım, günde on, haftada 60 kere ortalama....” diyor. “Büyük para kazanmıyorum. Bütçeme katkısı oluyor tabii.. Ama müthiş eğleniyorum.”
*
“Gerçek hikayeler anlatıyorum. Sokakta gördüklerimi, şahit olduğum şeyleri. Saat 15’den gece 3’e kadar, haftada 60 saat direksiyon sallıyorum. Arabama aldığım, yahut gördüğüm ünlüleri, yaşadıklarımı, aynasızları filan düşünsenize...”
İnternet ve cep telefonu Gabby’nin hayatını değiştirmiş tabii ki. Oğlunun açtığı www.gabby.com sitesini binlerce kişi ziyaret ediyormuş her gün.
Gabby her gün 600 kadar radyonun editörüne e-postayla günlük “anekdot ve fıkra önerilerini” geçiyormuş, “Ararsanız, bunları anlatabilirim” diye.
Tabii geçen haftanın teması11 Eylül’ün yıldönümü imiş. Ondan önce, bir eşcinsel çiftin New York Times’ta yayımlanan düğün davetiyesi, Lübnanlı iki yatırımcıyı bilerek batırdığı söylenen Musevî bir fon yöneticisinin hikayesi ve NY polisinin fazla mesai ücretleriyle ilgili “geyikler” imiş konusu...
Hikayelerinin “rezil, eğlenceli, ciddî ve hatta filozofça” olduğu, sadece Güney Bronx’ta büyümüş olanların anlayabildiği Yiddiş, İspanyolca ve argo kelimeler kullandığı söyleniyor, Gabby’nin. Ama herkes memnun...
Başında, NY taksicilerinin meşhur kasketi, 51 yaşındaki Gabby, Yeni Zelanda, İrlanda, Memphis, Nebraska, Avustralya ve Johannesburg’da yayıma girdiği radyoların programını övünerek gösteriyor kendisiyle röportaj yapan gazetecilere.
“Bana bu kadar çok ilgi olmasının sebebi mi ? ‘Sizin New York’taki adamınız benim’ diyorum onlara. Rudy Giuliani’yi (Eski NY Belediye Başkanı) yahut Dan Rather’i (ünlü bir gazeteci) arasalar, ulaşamazlar, beni şıp diye buluyorlar...”
11 Eylül faciasının ardından, dinleyicilerden yüzlerce “Geçmiş olsun!” mesajı almış, 300 kadar röportaj vermiş dünya radyolarına.
“New York’ta bir olay varsa, herkes beni arıyor. Mesela (11 Eylül günü ölen) New York itfaiyecilerinin dul karılarının öyle çok da mutsuz olmadıklarını anlattım, World Trade Center enkazının nasıl talan edildiğini anlattım. Başkaları anlatamaz bu gerçekleri...”
İki oğlu ve kızı babalarının şöhretini ve işlerini yönetmekle meşgullermiş şimdi. “Bana gelen taleplere onlar cevap veriyorlar ve web sitesini yönetiyorlar” diyor.
Haa, Gabby’nin önemli gelir kaynaklarından biri de düzenlediği özel New York turları. Turistlerin giremediği New York’u Gabby’nin hikayelerini dinleyerek gezmek istiyorsanız, “hediyesi” 446 dolarmış.
Wall Street Journal ona “dünyanın sözü en çok dinlenen adamı” mı demiş? “Emin değilim, diyor Peter Franklin, ama emin olduğum bir şey var:dünyanın en mutlu adamı benim...”
* Kaynak ve metin : AFP / New York 16 eylül 2002 (71 ülkede İngilizce konuşulduğunu da AFP’den öğrendim. Muhtemelen “İngilizce DE konuşulan” demek istiyorlar, ama değiştirmedim artık...)