OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 19, 2002 00:00
Son trend, Terapiye gitmek. Depresyonda mısın, panik atak mı geçiriyorsun, ayrılık acısı mı yaşıyorsun ya da aÅŸk acısından kurtulmak mı istiyorsun, çalıyorsun bir psikiyatrın kapısını, oturuyorsun, haftada bir, baÅŸlıyorsun anlatmaya. Ne var ki psikoterapi derin ve engin bir mevzu. Zira, dünya genelinde 300'e yakın terapi türü var!Gay ve lezbiyenler psikiyatri derneÄŸini bastı, eÅŸcinsellik hastalık olmaktan çıktıBilim dev adımlarla ilerliyor, gen haritası adım adım çıkarılıyor, beynin sırları bir bir çözülüyor. Peki ama psikiyatriye yansıması nasıl oluyor? KüreselleÅŸme ve psikiyatride faÅŸizm tartışmasının ardında bir el kitapçığı var: DSM-4. Ä°ngilizce açılımıyla Diagnostic and Stastical Manual of Mental Disorders. Kitapçık, ruhsal ve akli bozukluklukları tanımlıyor ve sınıflandırıyor. Hazırlayan, Amerikan Psikiyatri BirliÄŸi. Cem Mumcu soruyor: EÅŸcinsellik nasıl hastalık olmaktan çıktı?‘‘Amerikan Psikiyatri BirliÄŸi'nin hazırladığı eski DSM'lerde, cinsel bozukluklar arasında eÅŸcinselliÄŸi görürüz. Bu sonradan kaldırıldı. Peki, bu karar nasıl alındı? Gayler ve lezbiyenler, Amerikan Psikiyatri BirliÄŸi'ni bastılar. Böylece, eÅŸcinsellik hastalık kategorisinden çıkarıldı. Yarın heteroseksüeller ya da muhafazakarlar Amerikan Psikiyatri BirliÄŸi'ni basıp, tersi bir karar çıkartırlarsa, ne olacak? Bilimsel bir karar böyle verilemez.’’Yıldırım B. DoÄŸan diyor ki, Psikiyatride küreselleÅŸmeye hayır!‘‘DSM baÅŸlangıçta yerel bir sınıflama sistemi iken Amerikan sigorta sisteminin baskılarıyla, sınıflama sistemi dışında baÅŸka yüklemler de taşır hale getirilmiÅŸtir. Öte yandan biyolojik nedensellik peÅŸin koÅŸan bir anlayış, onun beyninin ÅŸurasında ÅŸu olduÄŸu için o farklı, toplum da onun farklı olduÄŸunu bilmeli, haberdar olmalı gibi faÅŸist nitelikli bir eÄŸilim içermektedir. Kaldı ki, 3. binyılda Biyopsikososyal Bütüncü (Holistic) yaklaşım yeniden raÄŸbet kazandı. 1990'da psikiyatrideki biyolojizmi baÅŸlatan Nancy C. Andreasen'nin bu yıl yazdığı 'Cesur Yeni Beyin' adlı kitabı da bunun kanıtı. DSM'nin küresel bir gereklilik haline gelmesi ve getirilmesi, Amerikanizasyon ve bu doÄŸrultuda standardizasyon yolu ile tıp disiplinini de bağımlı ve baÄŸlı hale getirme amacının en önemli adımlarındandır.’’Kaan ArslanoÄŸlu karşı çıkıyor: Bilimin ilerlemesinin neresi faÅŸizm? ‘‘Biyolojik psikiyatriyi savunmak ne psikoterapiyi reddetmek, ne de çevre gibi dış etkenleri göz ardı etmek demek deÄŸil. Biyolojik psikiyatriyle faÅŸizm arasında baÄŸlantı kurulmasına ise katılmıyorum. Bilginin ilerlemesinin ve ilerlemiÅŸ bilgimizle yanlış düşündüğümüz birçok ÅŸeyi yeniden gözden geçirmemizin neresi faÅŸizmdir, olsa olsa bunun tersi, yani bilgiyi saklamaya çalışmak faÅŸizme yakın bir yaklaşımdır. DSM'yi kabul etmek küreselleÅŸme mi? Amerika' da ve öteki zengin ülkelerde, onların mali sistemine uygun ve hayli de kötüye kullanılmış terapi yöntemlerini uygularken küreselleÅŸmiyoruz da iÅŸi kurallara, ölçülere baÄŸlamaya çalıştığımızda mı küreselleÅŸiyoruz?’’KAAN ARSLANOÄžLU (PSÄ°KÄ°YATR VE KUÅž BAKIÅžI ADLI KÄ°TABIN YAZARI )Akıl hastası psikiyatrlar varKuÅŸ Bakışı adlı kitabınızda ÅŸizofren bir psikiyatr terapi yapıyor. Var mı gerçek hayatta böyle örnekler?- Var. Akıl hastası olup psikiyatrlığı sürdürenler var. Daha çok devlet hastanelerinde var. Ve daha çok da idare ediliyorlar.Niçin idare ediliyorlar?-Hem mesleki dayanışma açısından diyebilirim, hem Türkiye kuralsız bir ülke. Eleme mekanizması iÅŸlemiyor, sonra bu tür hekimlere nasıl yaklaşılacak, bilinmiyor. Romanda anti-psikiyatr bir hava da var.-Bir ÅŸeyin içindeysem onu acımasızca eleÅŸtirmeyi tercih ediyorum. Ama kitap için anti-psikiyatrdan çok psikiyatriye ciddi eleÅŸtiriler getiren bir kitap demek daha doÄŸru. Çünkü sonuçta ben psikiyatriye inanan bir insanım. Bazı ÅŸeylere karşı olsam da.Neye karşısınız en çok?-Mesela psikanalize. Eski ve hala yaygın olarak kullanılan bir tarz ama bana çok uzak, spekülatif ve bilimsel olmayan bir yaklaşım olarak geliyor. Şüphesiz genel uygulamalarda yarar görenler de var ama bence zararları daha çok. Nakit kaybı, zaman kaybı, tanı atlanması gibi. CEM ATAKLI (Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi BaÅŸkanı)Bizde gizlilik esastırGizlilik ilkesi en önemli etik ilkedir. Hastanın teÅŸhir edilmemesi gerekir. Atmak ve ayıplamak, yaptırımımız bu. Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi'nden atılmak bir hekim için bugün sorun deÄŸilse bile yarın sorun olsun diye uÄŸraşıyoruz. Etik ihlalleri yapanları Türk Tabipler BirliÄŸi'ne bildiririz. Onlar meslekten men, uyarı ya da kınama uygular. EÄŸer ihlal, cezai bir sorumluluk getiriyorsa savcılığa intikal ettirebilirler.Psikiyatri artık pek çok alana müdahele etmeye baÅŸladı. SavaÅŸ, deprem, iÅŸ, evlilik, çocuk büyütmede diyecekleri var. Ama sorunlarımız çok büyük. Yatak yetersiz. Hastane sonrası basamaklar yok. Rehabilitasyon merkezleri sembolik. Çünkü ne yarı yol evleri var, ne gündüz bakım evleri, ne korunaklı iÅŸyerleri var. Böyle bir sisteme gidilmeli. Ama bu sistem pahalı ve gönüllülük istiyor.CEM MUMCU Terapide eÅŸit iliÅŸki olmalıRuhsal bir sorunu olan biri size geldi. Ne bekliyor onu?- Ä°liÅŸkiler, karşılıklı belirlenir. Bu biir. Ä°kincisi, danışan sayısını sabit tutarım. Yani, ÅŸimdi benden randevu almaya kalksan ancak dört ay sonraya alabilirsin. Seansım 50 dakikadır, süreyi ne azaltırım, ne de aÅŸarım. Üçüncüsü, aramızda kuracağımız iliÅŸki eÅŸit bir iliÅŸki olacaktır. Terapide sırasında o şöyle, o böyle diye notlar almam. Ne hissettiÄŸimle ilgili notlar alırım. Diyelim ki, ona çok öfkelendim. Acaba bu öfke benim bireysel tarihimden mi kaynaklanıyor yoksa gerçekten beni kızdıracak bir ÅŸey mi yaptı? Bunun ayıklanması lazım. EÅŸit iliÅŸki pek alışıldık deÄŸil ama?- Çünkü hasta, çevre, toplumsal bilinçdışı ve bilimin kendisi, otoriteye inanıyor. ÇoÄŸu hekim de bu oyuna geliyor. EÅŸit olmayan bir iliÅŸkiden bir iyilik halinin çıkacağını düşünmüyorum. Bir tarafta otorite varsa, sorunlar da vardır. Tedavinin başında kiÅŸi seni otorite gibi görebilir. Senin görevin, niçin seni otorite gibi gördüğü ve otoriteye karşı ne yaÅŸadığıyla uÄŸraÅŸmak ve iliÅŸkiyi eÅŸit hale getirmektir. YILDIRIM B. DOÄžANÄ°yi yurttaÅŸ kimse iyi psikiyatr da odurRuh hekimi, iyi/doÄŸru insansa, iyi/doÄŸru yurttaÅŸsa haliyle iyi/doÄŸru ruh hekimi olacaktır. Bilgi ve uygulama becerisi, bunlar olmazsa zaten iÅŸlevsel olamaz. Onlar, teknik bir aygıt (arada bir bakımı yapılmalı ve yaÄŸlanmalı), tek formadan ibaret ansiklopedi taklididir. Terapistin sırtı cama dönükse, camın dışındaki dünyaya da dönüktür. O zaman hayata ve hayata karışan yurttaÅŸlık deÄŸerlerine, büyük ülkülere de dönüktür. Kısaca dört duvar arasına sıkışmış bir Tanrı taklididir. Herhangi bir rolün, ya da iÅŸlevin ‘doÄŸru’ temsilcisi olabilir mi böyle birisi? Üçüncü Sayfa Güzeli adlı öykü kitabıyla dikkati çeken Dr. Cem Mumcu'nun (solda) Prof. Dr. Yıldırım B. DoÄŸan'la ortak iki kitabı var: Desen mi Demesen mi? ile Terapi Åžeysi. Her ikisi de sıkı kitap çünkü dışarıdan gazel okumuyor, çuvaldızı camialarına batırıyor.Åžule TokmakçıoÄŸlu (Yale Ãœniversitesi öğretim görevlisi)Türkiye'de terapi çok iyi bilinmiyorABD'de polis, psikiyatri acil servisi, psikiyatr, pskilog, terapist, sosyal hizmet uzmanlarıyla hasta yakınları ve hasta ÅŸeklinde bir net-work (aÄŸ) var. Hastada en ufak bir kriz ya da problem olduÄŸunda bu ekip devreye giriyor. Hastalar, sosyal açıdan da takip ediliyorlar. Gözlemim ÅŸu ki, Türkiye'de psikoterapi çok iyi bir durumda deÄŸil. Ä°htisaslarda çok fazla yer verilmiyor. Bunu da bana gelen 'Bizi süpervize (gözetmenlik yapmak) eder misiniz' önerilerinden biliyorum. Amerika'da yılların psikiyatrı bile olsanız mutlaka bir süpervizörünüz (gözetmeniniz) oluyor. Dr. Fatih Altınöz (Åžizofreni Dostları DerneÄŸi kurucusu)Ä°laç, her ÅŸeyi çözmez2,5 dakikada hastaya sadece bakılır!Evrenin Sembol Diliyle Psikoestetik' ve 'Anadolu Ä°nsanına Özgü Takıntılar' adlı kitapların yazarı Nusret Kaya, 1987'ye kadar GATA’da çalıştı. ‘‘Bizim zamanımızda GATA'da günde 100- 150 hasta önümüze geliyordu. Kapının önünde 100- 150 hasta bekliyorsa hastaya sadece bakarsınız. Bunun birebir anlamı hastane hekimliÄŸinde aÄŸlayana aÄŸlama ilacı, gülene de gülme ilacı vermektir. 2,5 dakikada yapacağınız baÅŸka bir ÅŸey yoktur. Bakar ve ilaç yazarsınız, o kadar. Hastaneden istifa etmemin en birinci nedeni budur. Hiçbir beyin, 100 hastayı kaldırmaz. Diyebilirim ki, psikiyatriyi hastaneyi bıraktıktan sonra yeniden sevmeye baÅŸladım. Åžimdi günde 3 hasta kabul ediyorum.’’Â
button