Emel ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2007 00:00
2006’da sadece İstanbul’da 600 kadın, şiddet ve tecavüz mağduru olduğu gerekçesiyle İl İnsan Hakları Kurulu’na başvurdu. 2000-2005 arasında kayda geçen 1091 töre ve namus cinayetinde 480 kadın öldürüldü. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun tahminlerine göre, dünyada her yıl 5 binden fazla kadın namus cinayetine kurban gidiyor.
1998’den bu yana Samsun’da faaliyet gösteren Düşevi Oyuncuları adlı tiyatro grubu, işte bu bilgileri sahnesinin spot ışığı yapıyor ve gazetelerin üçüncü sayfalarından derlediği kadın hikáyeleriyle, Samsun’un ve "taşra tiyatrosu"nun sınırlarını aşan, çarpıcı bir oyun sahneliyor. Oyunun bir yerinde bir kadın karakter şöyle diyor: "Eğer biri ağlıyorsa sakın akıllıca laflar etmeye kalkmayın. Elinizden geliyorsa, dünyayı değiştirin. Yok, buna gücünüz yetmiyorsa susun. Ve 3. sayfada bir hikáye olmak için bekleyin!" Siz de bu korkunç sonu beklemek istemiyorsanız, bu oyuna gidin ve töre kurbanı kadın, Laz kızı, kocasını öldürmekten mahkum kadın, çocuk doğuramadığı için üstüne kuma gelen kadının bebeğini "doğurtan" kadın, pavyonda mahur besteler söyleyen şarkıcı kadın ve gerdek gecesi kanını verince geride hiçbir şeyinin kalmadığını düşünen kadının hikáyeleriyle çarpılın.
Samsun Düşevi Oyuncuları, Düşevi’ni şöyle tanımlıyor: "Düşsel tasarılara dokunulan yer. Hayallerin gerçekleştiği mekan. Bizim tiyatromuz." Düşevi, kurulduğundan bu yana ulusal bir tiyatro olma hayaline sahip ve bunu artık gerçekleştirmeye başlamış. Repertuvar tiyatrosu özellikleriyle hizmet veriyor ve her sezon en az iki büyük, bir çocuk oyunuyla seyircinin karşısına çıkıyor, ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Bursa gibi büyük kentlerde 20 turne gerçekleştiriyor, festivallere katılıyor.
Kurucuları idealist ve amatör ruhlu. Her biri hayatını başka bir işle kazanıyor. Yeni oyuncu ihtiyacını kendi içlerindeki eğitim faaliyetleriyle aşmaya çalışıyorlar. Sekiz yılda 13 genci konservatuar tiyatro bölümüne sokmayı başarmışlar. Kurucularından Cem Kaynar, kurulduğundan itibaren Kültür Bakanlığı’ndan profesyonel proje yardımı alan Anadolu’daki az sayıda tiyatro arasına girmeyi ise "savaşı kaybetmiş bir askerin yakasına taktığı hizmet madalyası" gibi görüyor sadece.
OYUNUN İLHAMI HÜRRİYET HABERLERİNDEN GELDİ3. Sayfadan Kadın Hikayeleri, Düşevi’nin ilk özgün oyunu. Tiyatrodan sekiz kişi (kimyager Ferda Kaynar, öğretmenler Bülent Göksal, Hanife Küçükler, Ergül Atmaca, reklamcı Mustafa Can, Metin Piyale, gemi işletmeciliği yapan Bülent Sönmez ve DSİ’de çalışan Cem Kaynar) daha önce hiç oyun yazmamışlar. Neden böyle bir konuyu seçtiklerini Cem Kaynar şöyle anlatıyor: "Üç sene önce gazetede okuduğum bir töre haberi içimi gerçekten çok ama çok acıttı. Tiyatromu acımasızca sorgulamaya başladım. Tamam sosyal içerikli oyunlar oynuyoruz, topluma doğru mesajlar vermeye çalışıyoruz ama daha farklı bir şeyler yapmalı, dedim. Büroya gece yarısı gelip bir iki satır bir şeyler karaladım. Yaklaşık 7-8 ay sonra Mustafa üstüne bir şeyler koydu. Hürriyet Gazetesi’nde çıkan haberleri bir araya getirdik ve bu haberlerden esinlenip oyunu yazmaya başladık. Bülent Göksal, Metin Piyale ve Ergül Atmaca oyuna daha çok fikirsel ve cümlesel anlamda katıldı, diğer ekip ana bölümleri yazdı."
Oyun kadın hikáyelerini, yeni gerçekçi bir anlatımla, yani olanı olduğu gibi verme iddiasında. Özellikle Ferda Kaynar’ın sahneleri, oldukça sarsıcı. Kaynar vermek istenilen duyguyu vermeyi gerçekten başarıyor. Oyunun, kadının evde ve toplumda uğradığı şiddete dair, erkeğin duruşu ve kimin gerçek özne olduğu üzerine söyleyecek çok şeyi var. Şimdiye kadar oldukça olumlu tepkiler almışlar.
Tabii, sorulması atlanmayacak bir soru da şu: Kadroda bunca kadın var, neden bu kadın oyununu bir erkek yönetiyor? Şöyle cevaplıyor Cem Kaynar: "Bu oyunu baştan beri tasarlayan tiyatromuzun tek kadrolu yönetmeni olan ben, oyunu yönetirken ve yorumlarken öncelikle bizzat oynayan kişi olan eşim ve danışman psikolog Saime Hanım’la diğer yazar arkadaşlardan büyük yardım aldım. Evet yaşama bir kadın gözüyle bakamam ama klasik bir erkek gibi bakmadığım da kesin. Evet bu feminist birtakım çevrelerde yadırgandı ve oyunumuza gelmediler."
Neyse biz, elbette bir erkeğin de kadın bakış açısından bakma ve böyle bir oyun sahneye koyma hakkı vardır diyelim ve kadın oyuncuların söylediklerine geçelim.
Didem Mavituna, "Kadın Hikayeleri yaşamımda ciddi bir mihenk taşı oldu" diyor: "İlk başta normal bir tiyatro oyunu gözüyle baktığım için sadece yıllar sonra sahneye çıkma heyecanı vardı. Oyunun içine girdikçe durum değişti. Sanırım önce bizim içimiz acıdı ve hikayedeki insanlarla özdeşleştik."
Oyundaki birçok karakteri canlandıran Ferda Kaynar ise şöyle konuşuyor: "Bir hikáye oluştursun diye değil ama samimi bir şekilde toplumsal olaylara hiç duyarsız kalmamış bir kadın olarak bu oyuna çalışırken gece rüyalarıma girdi her şey. Sahnede çok güçlü ve etkileyici olursam sanki tüm bu şiddet mağduru kadınların intikamını alıyorum gibi geliyor ve oynarken kendimi kaybediyorum."
Ve yine onun ağzından oyunun bir cümlesiyle bitirelim: "Tanrı erkeklere yaşanan günü verdi, kadınlara ise geçmişi ve geleceği. Geçmişi hesap versinler, geleceği ise beklesinler diye."
Cem Kaynar (aynı zamanda yönetmen), Ferda Kaynar, Kadir Arslan, Didem Mavituna, Göknur Uçan. Hepsi geçen yıl ölen, tüm grubun ustası Yekta Keçeli’nin tiyatro hayatlarında çok önemli bir yeri olduğunu söylüyorlar. Oyun, İstanbul’da
Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle 7 Mart’ta Akatlar Kültür Merkezi’nde 20.30’da, Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de Caddebostan Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de ücretsiz olarak izlenebilecek. İstanbul’dan önce Niğde ve Konya’da, İstanbul’dan sonra ise Çanakkale ve Gebze’de sahnelenecek.
www.dusevioyunculari.comKADINLARA ÜCRETSİZ İZLETMEK İSTEDİLER AMA...Samsun Düşevi Oyuncuları hayatında hiç tiyatro seyretmemiş kadınlarla çağdaş kentli kadınları buluşturmayı hedefliyor. Oyunun beş bin izleyicisinin 800’ü Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğiyle oyunu ücretsiz izledi. Aslında tüm bölgelerde kadınların ücretsiz izlemesini istemişler. Bunun için Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’ya dosya yollamışlar. Ancak daire başkanından, ödenek olmadığı cevabı almışlar.