Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2002 00:00
BEKİR COŞKUN: Ev kazı gibiyim Her çiçekten topladığım balı başkalarının hizmetine sunduğum içinHAŞMET BABAOĞLU: Kedi gibiyim Yıllık izninim bir bölümünü ucundan tırtıklamazken, yani full-time gazeteciyken, haftada 1 adet röportaj yapıyorum.Ne var ki... Şimdi tatildeyim. Dinleniyorum.Siz benim güneş altında kebap yaptığımı zannederken de, değişiklik olsun diye bu hafta 3 adet röportaj yapıyorum.Çünkü ben sizi şaşırtmaya bayılıyorum! Elimde ‘‘Creative Questions to Tickle the Mind’’ (Şöyle tercüme edebiliriz: Beyni mıncıklayan yaratıcı sorular) diye bir kitap var, okurken birden aklıma ne geliyor? E burada şahane sorular var... Elimin altında bilgisayar da var... Bakalım röportaj denilen şey, uzaktan da yapılabiliyor mu? Sizi Bekir Coşkun, Can Dündar ve Haşmet Babaoğlu'yla başbaşa bırakıyorum. Ve yıllık iznimin bir bölümünü tırtıklamaya devam ediyorum...HAMİŞ: Önce bu üç erkeği (kırmadılar çünkü beni!) sonra sizi öpüyorum. Ve bayramınızı kutluyorum. Üzülmeyin bayram bitiyor diye, benim için bitmiyor, ben sizin için de tatil yaparım. Peki bu yazıdan ne sonuç çıkıyor? Bire üç arkadaşlar! Belki de Ayşe'nin hep tatilde olması iyi bir şeydir... Özellikle Kıbrıs için! (Ama ben Kıbrıs'ta değil, daha güzel bir adadayım...)Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?BEKİR COŞKUN: Babamın başımı okşamasını.CAN DÜNDAR: Ağzıma geleni söyleyebilme hürriyetini.HAŞMET BABAOĞLU: Yetişkinlere özgü palavra. Uyduruk bir nostalji. Yani o günleri özlüyorum desem yalan.Herkesin bilmesinde yarar gördüğünüz bir hayat tecrübesi?BC: Protokol yemeklerinde sadece solunuzda olan ekmek tabağı sizindir!CD: Gök kubbenin altında yeni bir şey yok!HB: ‘‘Ben yapmam’’ ‘‘Benim başıma gelmez’’ dememek. Çünkü hayat bu tavırlara kızıyor ve mutlaka insanın başına getiriyor!Mezar taşınıza ne yazılmasını istersiniz?BC: ‘‘En iyi yazısını tam yazacaktı....’’CD: ‘‘Elimden geleni yaptım.’’HB: Sadece adımın yazılması yeterli değil mi? Onca ‘‘Haşmet’’e rağmen asıl gerçek: Ölüm!Dişçinizi sinir etmek isteseniz, onunla randevuya gitmeden önce ne yerdiniz?BC: İmam karanfili.CD: Dayak.HB: Çörek otu.Bir şeyin orijinaline sahip olabilseniz, o ne olurdu?BC:
Atatürk'ün ayakkabıları.CD: İçimden gelen cevap şu: Ruhum!HB: Hayatım boyunca kedilerle idare ettim, onları sevdim. Ama asıl istediğim Bengal Kaplanı'ydı...Hayatın basit zevkleri arasından asla vazgeçemeyeceğiniz...BC: Keman çalmak.CD: Çikolata.HB: Kahve, çay ve gözümü televizyona dikmek.Gecenin bir vakti karanlık bir sokakta yürüyorsunuz. Karşınıza maskeli bir adam çıktı, elinde tuttuğu bıçak parlıyor. Eeee n'apardınız?BC: Uğur Dündar'ın yanımda olmasını dilerdim.CD: ‘‘Gizli kameraya yakalandınız!’’ diye bağırırdım.HB: Başıma geldi. Adamın ve elindeki bıçağın benimle hiç alakası yokmuş gibi davrandım. Sanki soyacak portakal arıyormuş da, kendini sokakta bulmuş gibi. Sorun çıkmadı.Birisi size bayram hediyesi alacak olsa, hediye olarak neyi isterdiniz?BC: Öterek kaybolduğu yeri belli eden anahtarlık.CD: Acı çikolata.HB: Muz ağacı fidanı.Hangi mevzu açıldığında sıkılırsınız ve uykunuz gelir?BC: Türklerin ne kadar başarılı olduğuna ilişkin mevzular...CD: Hipnotizma teknikleri.HB: Mevzu değil de, lafı dönüp dolaşıp kendine getirenler sıkıyor beni...Bir tekneniz olsaydı, adı?BC: Teknem var, adı Pako...CD: Nazar etme ne olur...HB: Özlem.Hayatınız boyunca yaşadığınız en heyecan verici tecrübe...BC: Başbakan olduğu zaman Turgut Özal'a ekonomiyi düzeltmek için neler yapması gerektiğini anlatmak...CD: Rahimden çıkış anı ama çok net hatırlayamıyorum...HB: En heyecan verici şeyler mahrem anılarımız arasında kalırlar. Anlatacağımı sanıyorsanız, çok safsınız!Günde rahatlamaya ve kendinizi bütün streslerden arındırmaya sadece bir saatiniz var. O bir saatte ne yapardınız?BC: Marangozluk.CD: Bana rahatlamak için sadece bir saat bırakan o hayattan kaçmaya çalışırdım.HB: Kitap okuyarak ve televizyon izleyerek rahatlarım.Şahane bir fıstığı evinize yemeğe davet ediyorsunuz, ne ikram edeceksiniz ona?BC: Şarap.CD: Fıstık ezmesi.HB: Penne all'arabbiata. Acının ateşi ve makarnanın erosu!Bir papağanınız var ve kafası ancak bir cümleye basıyor, öğreteceğiniz o cümle ne olurdu?BC: ‘‘Hayat korkakları sevmez.’’CD: ‘‘Dışarıda bir hayat var!’’HB: ‘‘Amor fati’’. Yani ‘‘Kaderini sev.’’Köpeğiniz var ve ona yeni bir numara öğretme şansınız da, ne olurdu o numara?BC: Geceleri yatağın altından havlamaması...CD: Yukarıdaki papağanı susturmayı!HB: Bankamatik'ten para çekip bana getirmesi...İdeal temmuz öğleden sonranızı tarif edin. Üzerinizde ne var, siz ne yapıyorsunuz?BC: Ayağımda keten ayakkabılar, şort ve başımda şapka, boynumda fotoğraf makinası asılı, elimde sepet, öbür elimde buzluk, kapının önünde, karımın hazırlanmasını bekliyorum.CD: Hamakta... Güneş yanığı.. Derimi soyuyorum.HB: Denizin yüzeyi yavaş yavaş gümüşleniyor. Ben üzerimde rahat giysiler, rahat bir yere kurulmuş, denize bakıyorum, bakıyorum, bakıyorum...Hangi korkunuzdan sonsuza kadar kurtulmak istersiniz?BC: Bir gün yazı yazamamak korkusundan...CD: Emeklilik (Bakınız: Sondan dördüncü cevap)HB: Fobilerim yok. Öteki korkularımdan da kurtulmak istemem. Çünkü o zaman cesur olma imkanımı yitireceğim.Baba olmanın ideal yaşı?BC: Çocuğun 2-12 yaşları arasına denk gelen her zaman.CD: Babanızın baba olduğu yaş eksi beş.HB: Kız babası olmak başlı başına ideal bir durum. Derinden inanıyorum buna. Fakat çocuğum yok. Belki soyadım yüzünden ilkokuldayken bile ‘‘baba’’ denen bir adam olarak, babalığın bambaşka bir yanını yaşıyorum... O da ayrı!Hangi dünya starıyla yanyana fotoğrafınız olsun istersiniz ve hangi pozisyonda?BC: Sharon Stone ile, ayakta...CD: Hitler'le misyoner. HB: Subcomandante Marcos'la. İkimizin de yüzü maskeliyken ama!Kişiliğinizi en iyi tanımlayan hayvan hangisi, neden?BC: Ev kazı... Uçmak için yaratılıp, uçamadığı için...CD: Arı... Her çiçekten topladığı balı başkalarının hizmetine sunduğu için.HB: Kaplan demek isterdim. Ama kedi. Hem sokulgan hem kaçak olduğu için.Yılın her günü aynı sıcaklıkta olsaydı, kaç derece olsun isterdiniz?BC: 22.CD: Birinci derecenin dördüncü kademesi! ‘‘Derece’’ deyince Ankara'daki memur çocuklarının aklına sadece böyle şeyler gelir de!HB: 18-25 arası.Özlemle atmayı beklediğiniz, ama asla atamayacağınız bir alet?BC: Çakmağım.CD: Saat.HB: Masa telefonu. Gel de at!Evinize yeni bir oda ekleyebilseydiniz, hangi ihtiyaçlarınızı karşılardı... Nasıl bir oda olurdu?BC: Ben odalardan kurtulmak isterken, doğrusu bir yeni odayı düşünmek bile istemiyorum.CD: Çalışmama odası.HB: Bomboş, içinde sadece rahat bir koltuk ve bir kaç mum olan bir oda. Ne ihtiyacımı karşılayacak bilmiyorum ama ihtiyacım olduğunu hissediyorum.Hayatınız boyunca öğrendiğiniz en büyük hayat tecrübesi?BC: Türbülansa düşen uçakta bağırmanın yararı yok.CD: İstiyorsan söyle, istemiyorsan hayır de.HB: Kibir seytanidir, kendinden uzak tut.Doğadaki bir şeyi şişeleyebilseydiniz, o ne olurdu?BC: Orman köylüleri...CD:
Rüya.HB: Cunda Adası'nın havası.Eviniz için bir mobilya icat edebilseydiniz, o nasıl bir şey olurdu?BC: Çarpınca acıtmayan yer sehpası.CD: Kendi kendine yazı yazabilen makina!HB: Hem yatak hem de televizyon koltuğu işlevi görecek bir şey.Hayatınız boyunca beklediğiniz en uzun kuyruk?BC: Askerlik yoklaması.CD: İlk kuyruğumda tam 9 ay on gün bekledim...HB: 70'lerde üniversite öğrencisiydim, öyle çok kuyruk yaşamış olmalıyım ki şimdi lafı bile huysuzlandırıyor beni...Unuttuğunuz ve bir daha asla unutmayacağınız bir şey?BC: Unuttuğum şeyi hatırlamıyorum. Asla unutmayacağım bir şey ise; yalan söylediğim zaman dudaklarımın uzaması...CD: Unuttum.HB: ‘‘Asla’’ dersem hayatın benimle yine dalga geçeceğinden ve tükürdüğümü yalatacağından eminim! Zaten unutmayı beceremeyen bir adamım.Bir saatçi dükkanınız olsaydı ve oradaki saatlerin hepsi belli bir saatte durmuş olsaydı, kaçta durdururdunuz onları, neden?BC: 14.30. Çünkü 15.00'de yazımı vermek zorundayım.CD: Akreple yelkovanın öpüştüğü bir saat. Yalnızlık çekmesinler diye.HB: Üçe çeyrek kala dursunlar. Görüntüleri şık ve simetrik olur.Hayatınızla ilgili bir
film yapılıyor. Sountrack'inde çalan parça ne olurdu?BC: ‘‘Senede bir gün’’CD: ‘‘Arap saçına döndüm... Çöz beni Arap saçı’’HB: Ryuichi Sakamoto'nun Çölde Çay filmi için yaptığı müzik.İsminizin sözlükteki hangi kavrama karşılık yazılmasını isterdiniz?BC: Sevgi.CD: Hayat kaynağı, ki öyle zaten.HB: Daha alçakgönüllü ve insanı kasmayan bir kavram olabilirdi...El sıkma alışkanlığını değiştirebilseydiniz, insanların nasıl selamlaşmasını tercih ederdiniz?BC: Birbirlerinin herhangi bir yerini sıkmadan, uzaktan herhangi bir şekilde.CD: Sivilce sıkarak!HB: Sağ eli kalbe götürerek selamlama biçimini seviyorum. Sizce yeryüzündeki en komik hayvan...BC: Devekuşu.CD: İnsan.HB: Yavru köpekler ve kediler.Bir heykeltıraş sizin heykelinizi yapsa... Hangi pozisyonda görüntülenmek isterdiniz?BC: Ayakta.CD: Bir belediye başkanına tükürerek...HB: Bana sormadan, parmaklarımı yukarıya kaldırmış ‘‘Bir dakika! Buraya dikkat!’’ derken heykelimi yapardı.Yeryüzündeki en faydalı insan icadı sizce ne?BC: Civata.CD: Öbür dünya inancı.HB: Mizah.Hangi cümleyi ya da kelimeyi insanlar daha sık söylesin istersiniz?BC: ‘‘Seni özledim...’’CD: ‘‘İyi ki...’’HB: Aman sakın ha! Hiçbir sözcük gereğinden sık söylenmesin. ‘‘Sevgili’’yi sık kullanıyor olduk da ne oldu?Sizce yeryüzündeki en büyük gizem?BC: Türklerin ne olacağı...CD: Gözyaşının kristalleşebilme yeteneği, ki biz buna çapak deriz.HB: Gizem merakımızdan daha büyük gizem yok!En bayıldığınız rakam, neden?BC: 1 rakamı, klavyenin en solunda ve yeri kolay.CD: 6. Kendini ters çevirip onunla çok iyi vakit geçirebilir.HB: 1. Başka rakam var mı gerçekte?Bir sirkte çalışsaydınız, ne olarak çalışmak isterdiniz?BC: Gece bekçisi.CD: Trapezcinin psikoloğu.HB: Trapezciler için trampet...Size talk şovunuzu yapabilme fırsatı verdiler, herkesin yaptığından farklı olabilmesi için, bugüne kadar kimsenin aklına gelmeyen ne tür numaralar çekerdiniz. Herşeye hakkınız var, ne yapardınız?BC: Bir kere bu işi Ayşe Arman'la birlikte yapmanın yollarını arardım... Ve ben asla konuşmaz, karışmaz, hatta gözükmezdim...CD: Hepsini yalan makinasına bağlardım!HB: Sahneye hiç çıkmadan, seyircilerin arasında dolaşıp ve sahnede ben varmış gibi onunla konuşarak şov yapmak isterdim.Bir kitabı baştan sona ezberleme şansınız var, o hangi kitap olurdu?BC: Nazım'ın şiirleri.CD: Kitap ezberleme teknikleri kitabı.HB: Hz Ali'nin sözlerini, söylevlerini ve mektuplarını içeren Nehcül Belaga'yı ezbere bilmek isterdim.Türk starları arasında sizde en çok şefkat uyandıran isim? Neden?BC: Metin Akpınar. Nedenini bilmiyorum, ama her zaman boynuna sarılıp yanaklarından öpesim gelir.CD: Ömercik. Büyüse de hep ‘‘cik’’ kalıyor.HB: Maşallah egoları o kadar şişkin ki, bizim şefkatimize hiç yer bırakmıyorlar.Yeryüzündeki mevsimlere yeni bir mevsim ekleyebilme imkanınız olsaydı, o nasıl bir mevsim olurdu?BC: Kar yağıyor, ama sıcak...CD: Son(suz) bahar.HB: Yaz ve başlı başına bir mevsim saydığım Eylül yeter de artır bile!Tuvalette okuyanlardan mısınız, okumayanlardan mı?BC: Okumayanlardan.CD: Her yerde okuyanlardanım.HB: Tuvalette düşünenlerdenim. Tam Türk yani.Bir kadınla en uzun ne kadar sevişebilirsiniz?BC: Hiçbir zaman kronometre tutmadım!CD: Allah uzun ömür versin de...HB: Bütün sevişmeler kısadır, en uzunu bile...Sekse dair korktuğunuz bir şey var mı?BC: Hıçkırığımın tutması.CD: Emeklilik.HB: Sekse dair sorulardan korkuyorum.Ne olursa kilitlenirsiniz?BC: Tam yazımı yazarken birisinin bana ‘‘hükümetin durumunu’’ sorması durumunda...CD: Anahtarım çevrilirse...HB: İlgisiz bir soru sorulduğunda...Rezil oldum dediğiniz bir an...BC: Bir çok defa... Ki ben çok çabuk rezil olduğuma inanırım, hemen ‘‘rezil oldum’’ diye herkese duyururum.CD: Bir önceki soruyu cevaplarken.HB: Anlatırsam yine rezil olurum!Bu röportaja ekstradan bir soru ekleseniz... O ne olurdu?BC: Bir şey ilave edeyim diye bu güzel şeyi berbat etmek istemezdim!CD: Röportajcı burada ne yapmak istiyor?HB: Yeteeer! Bu kadarı bile bitirdi beni...
button