Güncelleme Tarihi:
Yeni albümün ‘Gül Kokusu’ çok taze. Nasıl geçiyor günlerin?
- Yoğun! Tanıtım dönemindeyiz. Yoğun toplantılar ve koşuşturmalarla geçiyor bu aralar...
Ne kadar sürüyor yeni bir albümün yoğunluğu?
- Kişiye ve stratejiye bağlı. Benimki genelde yaklaşık iki ay sürüyor. Daha sonra yerini başka yoğunluklar alıyor. Turneler ve konserler gibi...
Bu yoğun döneme girmeden önce bir arınma, tatil yapar mısın?
- Bunu her iş öncesi hayal ediyorum. Ama genellikle pek olamıyor. O dönem o kadar çok düşünmek gereken konu oluyor ki... Kafa boşaltmak her daim gerekiyor huzur için. Aralarda nefes alma süreçleri olmadan merkezde olma duygumu kaybediyorum.
Ne yapıyorsun peki nefes alma döneminde?
- Dışarıya tatile kaçamasam bile, bulunduğum ortamı, evimi, kısaca yaşamı nefes alabileceğim hale getiriyorum. Bahçemle ilgileniyorum. Fotoğraf çekiyorum bir senedir. Sokakları dolaşıp fotoğraflamak çok iyi geliyor. Bir de doğaya kaçıyorum mesela arada. Karadeniz’e gidip yaylalara çıkıyorum, traking de yapıyorum. Fotoğraf ve sporu birleştirmiş de oluyorum. Bu fotoğraflara sonra baktığımda hayatın sadece kariyerden ibaret olmadığını düşünüp, daha büyük bir perspektif elde ediyorum. Şartlanmaları bırakıyorum. Sonra bu bakış her şeye yansıyor tabii.
Müziğine de yansıyor mu bu?
- Elbette, son albümümde daha sakin ve akustik şarkıların olması, ruhumun böyle en derin köşelerine zaman ayırmamdan kaynaklanıyor olabilir.
Huzuru bulma durumu var o zaman.
- Kesinlikle huzur var hayatımda son zamanlarda. Olgunluk diyemeyeceğim, belki eskiden de ihtiyacım olan bir şeydi. Ama kaptırıp gidersiniz ya hani, çok yüzleşmezsin, bakmazsın. Buna vakit ayırmadım sanırım. Ama sonradan bazı hatalarla birlikte hayata geri dönüp baktığımda analizler, yüzleşmeler yaptım.
Bunda 30’larında olmanın da etkisi olmuş olabilir mi?
- Mutlaka yaşın da önemi vardır ama çocukluktan beri olgun bir tiptim zaten. Ailemi bazı konularda sahiplenmem gerekti. Erken olgunlaşmak zorunda kalmıştım. Bir yandan da İzmir’den İstanbul’a yerleşmem, başka bir yol izlememin de etkisi büyük.
Deneyimler de önemli olmuş o zaman.
- Daha çok ilişkiler diyelim
hatta. Kabullenme konusunda olgunlaşmam gerekiyordu. Negatif
bir şeyi çabuk hazmedip bir sonraki adımı atma konusunda... Duygusal konularda “Niye şimdi böyle yaptı, ben ona çok değer vermiştim” gibi düşünceler olurdu aklımda. Artık insanları olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim.
Albüm olarak en son 2009’da ‘Sihirbaz’ vardı. Arada da single’lar çıkardın. Neden bu kadar bekledin?
- Bir duraklama dönemi oldu. Çalıştığım şirketlerle ilgili düşünmeye başladım. Önceden beri GNL’le çalışmak ve Samsun Demir’i tanımak istiyordum ama bir türlü buluşamamıştık. Albüm de bu güçlü adımlarla doğdu.
Bu geçiş döneminde singlelar’la mı seyirciyi ayakta tuttun?
- Single’lar toplumun benden neler beklediğini anlattı aslında. Küçük bir test gibiydi belki de. Bu yüzden de yeni albümde daha akustik sound’un yanı sıra ağırlık verdiğim aşk ve romantizm kokan şarkılarla daha yorumculuğuma yönelik oldu.
Yeni fotoğraf çekimin de harika olmuş. Yoğun dövmeli bir Burcu Güneş söz konusu.
- Grafiti sanatçısı yaklaşık dört saat uğraştı. Ardından da Zeynel Abidin Ağgül fotoğrafladı.
Var mıdır gerçek dövmen?
- Hayır. Aslında o günden sonra yakıştığına inandım. Ama bir dövme yaptıran mutlaka birkaç tane daha yaptırıyor diyorlar. Bu biraz düşündürücü. Bir de sıkılabilirim ve çıkarttırması zor oluyor. Kendimi bir şeyle özdeşleştirmek de hayata bakışım açısından çok doğru gelmiyor.
Sıkılgan mısındır genelde böyle?
- Evet, yükselenim İkizler Burcu olduğu için biraz öyleyim. Rutin bir tempoya girdiğimde kendimden de sıkılırım, hemen değişiklik yaparım hayatımda.
Kadınlar genelde saçlarıyla uğraşır bu tür sıkılmalarda. Sen neler yapıyorsun?
- Saçlarımı elleyemiyorum çünkü zarar görüyor. Daha çok ruh hali değiştirmek diyelim.
Takıntıların var mı peki?
- Eskiden çok vardı ama seyir hali başladı artık bende sonsuz kemali, çoğunu bıraktım takıntıların da..