28 yıldır boşandığı eşine bakıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2008 10:25
Konya'dan gezmek amacıyla geldiği İzmir'de, 13 yaşındayken babasının ısrarıyla kendisinden 17 yaş büyük İsmail İncedal ile evlenen Ayşe Turan, 28 yıl önce boşanmasına rağmen, şizofreni hastası olan ve bakacak kimsesi bulunmayan eski eşine aynı evde yıllardır bakıyor.
Turan (48), Konya'da o yıllarda sevdiği bir genç bulunduğunu, babasının yakınlarını ziyaret etmek amacıyla İzmir'e geldiklerini belirterek, “Babamın akrabaları kafasına girdi, eski eşimin ailesinin İnciraltı'nda tarlaları varmış. Babam evlenmemi istedi, çok ağladım. Evlendikten sonra uzun yıllar babamla konuşmadım” dedi.
Eşini evlenirken de sevmediğini, ancak hastalığına üzüldüğünü belirten Turan, şunları söyledi:
“Üç çocuğumuz oldu, ancak ben onu hiç sevmedim. İki kızım, bir oğlum var. Kızlarımdan birinin iç organları birbirlerine yapışık, evlendi ama sürekli hastanelerde tedavi oluyor. Oğlum ise şizofreni hastası. Doktorlar oğlumu Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırmamı söylediler. Oğluma kıyamadım, onu kendimden uzakta kimseye bırakamazdım. Hastaneye gittik, ama kıyıp bırakamadım. Eski eşimin bakacak kimsesi yok. Boşandıktan sonra onu yalnız bırakmaya gönlüm razı olmadı. Evde ayrı odası var, yemek yapıyorum, elbiselerini yıkıyorum.”
Turan, Konya'da yaşayan 80 yaşındaki annesinin de geçen yıl yanına geldiğini, ancak bu yıl ona bakamadığı için geri göndermek zorunda kaldığını belirterek, art arda geçirdiği iki bel fıtığı ameliyatını ardından bir süre yatalak kaldığını, bu dönemde çok zor günler geçirdiklerini söyledi.
Sol gözüne de kornea nakli yapıldığını ifade eden Turan, gittikçe sağlığının bozulduğunu, bu nedenle artık çalışamadığını bildirdi.
Turan, babasının uğruna kendisini evlenmeye zorladığı tarlaların satışından elde edilen paralarla küçük bir daire aldıklarını, geri kalanın ise doktor masraflarına gittiğini söyledi.
En büyük korkusunun başına bir şey gelmesi halinde oğluna bakacak kimsenin bulunmaması olduğunu belirten Turan, “Oğlumun geleceği beni endişelendiriyor” dedi.
Eşini evlenirken de sevmediğini, ancak hastalığına üzüldüğünü belirten Turan, şunları söyledi:
“Üç çocuğumuz oldu, ancak ben onu hiç sevmedim. İki kızım, bir oğlum var. Kızlarımdan birinin iç organları birbirlerine yapışık, evlendi ama sürekli hastanelerde tedavi oluyor. Oğlum ise şizofreni hastası. Doktorlar oğlumu Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırmamı söylediler. Oğluma kıyamadım, onu kendimden uzakta kimseye bırakamazdım. Hastaneye gittik, ama kıyıp bırakamadım. Eski eşimin bakacak kimsesi yok. Boşandıktan sonra onu yalnız bırakmaya gönlüm razı olmadı. Evde ayrı odası var, yemek yapıyorum, elbiselerini yıkıyorum.”
Turan, Konya'da yaşayan 80 yaşındaki annesinin de geçen yıl yanına geldiğini, ancak bu yıl ona bakamadığı için geri göndermek zorunda kaldığını belirterek, art arda geçirdiği iki bel fıtığı ameliyatını ardından bir süre yatalak kaldığını, bu dönemde çok zor günler geçirdiklerini söyledi.
Sol gözüne de kornea nakli yapıldığını ifade eden Turan, gittikçe sağlığının bozulduğunu, bu nedenle artık çalışamadığını bildirdi.
Turan, babasının uğruna kendisini evlenmeye zorladığı tarlaların satışından elde edilen paralarla küçük bir daire aldıklarını, geri kalanın ise doktor masraflarına gittiğini söyledi.
En büyük korkusunun başına bir şey gelmesi halinde oğluna bakacak kimsenin bulunmaması olduğunu belirten Turan, “Oğlumun geleceği beni endişelendiriyor” dedi.