27 eleman değiştirdik

Yeni albüm için dört sene beklediniz, bu bekleyişin nedeni neydi?                �

Erhan Güleryüz: Aslında beklemedik, konserlerimize devam ettik. Ülkeyi ve dünyayı dolaştık, “Aynadan Yansıyanlar” adlı müzik ve eğlence programını yaptık. Fakat ortada yeni bir ürün, bir albüm olmadığından medyayı fazla meşgul etmeyi doğru bulmadık. Uzun bir stüdyo çalışmasından sonra ürettiğimiz şarkıları süratle dinleyicilere iletmek istiyoruz. O yüzden bugünlerde çok yoğun bir şekilde medyanın içinde olacağız.
�
Bu süre zarfında birçok sanatçıyla çalışma imkanınız oldu, kendi albümünüz için niye bu kadar beklediniz?

Orçun Çolak: Ben 15 ay askerlik yaptım, kayıtlara girmem geç oldu. Can askere gitti, 5-6 ay onu bekledik. Bunlar da albümün gecikmesine neden oldu. Bir de Erhan’ın dediği gibi program vardı, zaten her hafta yeni şarkılarımızı orada çalıyorduk.

Bu albümde şarkı sözlerinin daha derin olduğunu, müzik konusunda daha cesur ve istediğiniz gibi davrandığınızı söylediniz. Daha önce ticari kaygılar mı vardı?  �

Erhan G: Hayır, Ayna hiçbir zaman ticari kaygılar gütmedi. Gerçek bir müzisyen olarak şunu söyleyebilirim; her gün yeni bir şey öğreniyorsunuz, cahil cesaretiyle koşturduğunuz yıllarla biraz daha kendinizi tutarak yürüdüğünüz yıllar arasında elbette fark olacak. 13 yıl evvel başladığımızda hepimiz o günün samimiyetiyle çok iyi şeyler yaptığımızı düşünüyorduk. Şu anda da baktığımızda o şarkılarla bir problemimiz yok. Ama bu 13 yılda Anadolu’yu ve dünyayı dolaşıp binlerce konser vermek bizde birçok şeyi değiştirdi.

Albüme neden “Asmalımescit” adını verdiniz? �

Erhan G:Asmalımescit son 1-2 yıldır popüler ama biz 12 yıldır buradayız. Asmalımescit bizim yaşadığımız yer, evimiz... Albümün ismiyle ilgili bir sıkıntımız yok, “aman şu olsun, dikkat çeksin” gibi bir kaygımız da olmadı. Sadece “Asmalımescit” şarkısının diğerlerine göre enerjisi daha yüksek, şimdiye kadar popüler müzikte kullanılmayan bir ritmi var. İçimize sinen bir şarkı oldu ve albüme de adını verdik.
 
OLGUNLAŞMA ALBÜMÜ

Erhan Bey, Ayna’nın tüm şarkı sözlerini siz mi yazıyorsunuz?�
 
Erhan G:Bu albümde Kul Ahmet’ten bir eser var, onu biraz sert cover’ladık. Onun dışındakileri ben yazdım.

Siz şarkıları yazdığınızda ekip arkadaşlarınız ilk tepkisi ne oluyor? �

Erhan G:Beğenmiyorlar! (Gülüşmeler) Şaka bir yana, zor olan yazmak değil, şarkıyı hep beraber statlarda söyleyebilecek hale getirmek. Yazarken “Bu çok güzel, bununla güzel bir iletişim kurabilirim” dediğim birçok şarkıyı, grup olarak çaldığımızda repertuvarın dışına attık. Dört yılda sadece albümdeki 12 şarkıyı yapmadık elbette. 100’ün üzerinde şarkıdan 12’sini seçtik. Tabii çocukların beğenmediği şarkılar oluyor ama bunu alıştıra alıştıra, kalp kırmadan söylüyorlar.

Bülent Akbay: Bizim kayıtlarını bitirdiğimiz halde sildiğimiz parçalar bile olabiliyor. Bu albümde çok titiz davrandık. Herhalde “Asmalımescit” için “olgunlaşma albümü” diyebiliriz.

Erhan G: Evet, böyle bir şımarıklığımız da var. Kendimize ait bir stüdyomuz olduğundan, sürekli çalışma imkânımız var. Bir şarkıyla çok uzun süre uğraşabiliyoruz.

Sonuçtan memnun musunuz peki?

Erhan G:Biz şimdiye kadar hiç “Bir albüm yaptık, süper oldu” demedik. Bundan sonra demek de abesle iştigal olur. Bence “Asmalımescit”, müzik kalitesinde hata olmayan bir albüm. Samimiyetle yazılmış, samimiyetle çalınmış şarkılar var içinde. Repertuvarımızı hazırlarken, şarkıların kalıcı olmasına özen gösteriyoruz. Kolay eskimeyecek, 20-30 yıl sonra bile dinlenecek şarkılar yapıyoruz. Bu albümdeki şarkıların da daha uzun yıllar dinleneceğini düşünüyor ve umuyoruz.

KADRODA KAN KAYBI YOK

Bu albüm sizi çok heyecanlandırmışa benziyor...

Erhan G:Evet, ben kendi adıma çok heyecanlıyım. Bu albümde müzikal olarak çok emek harcadık. Ben sözlerle ilgili çok emek harcadım. Yoğun çalıştık ama mütevazı sunalım istiyoruz, ama tabii ki değerini de bulsun.

Kadroda kan kaybı var sanırım, Cemil Özeren ekipte görünmüyor...

Erhan G:Kadroda kan kayı yok. Ayna bir okul, bu okula birçok öğrenci girip çıkıyor. Biz şimdiye kadar 27 öğrenci değiştirdik, aslolan Ayna ruhunun devam etmesi. Gidenler de hiçbir zaman bizden kopmadı. Hayat koşulları insanı başka yerlere götürebiliyor, kimisini Amerika’da bıraktık, kimisini Avrupa’da. Kimisi “Başka iş yapacağım” dedi, kimisi “Başka tür müzik yapacağım”.

13 yılda 27 eleman değişimi... Bu bir rekor sanırım...

Erhan G:Bu bir rekor değildir herhalde. Müzik gruplarının yaşadığı şeyler bunlar. Grup müziği yapmak çok zor bir iş, biz bu konuda şanslıyız...

ŞÖHRET BİR HASTALIK

Gözlük takmaya devam edecek misiniz?

Erhan G:Evet.

Size de samimiyetsiz gelmiyor mi sahnede gözlük takmak?

Erhan G:Bu sizin yorumunuz, bence değil.

Seyirciyle göz kontağını engelleyen bir unsur değil midir gözlük?

Erhan G:Seyirciyle göz kontağını gerektirecek bir müzik yapmıyoruz biz, şarkılarımız yeterli... Popüler dünyanın karakterlerinin sokakta rahat dolaşamadığını siz de biliyorsunuzdur. Sıkıntılı bir hayat yaşadıklarını söyleyebilirim. Ben şöhreti rahatsızlık verici bir hastalık olarak görüyorum ve şöhretli bir hasta olmak istemiyorum. Sokakta özgür olmak istiyorum, gözlüğü çıkarınca da sokakta özgür dolaşıyorum. Şöhreti seven vardır elbette ama ben sevmiyorum. Ünlü olmak akılcı bir şey değil.

YAPIŞKAN ŞARKILAR

100’ün üzerinde şarkı yaptığınızı söylediniz, peki albüme girmeyenlere ne olacak?

Erhan G: Başka bir albüm çıkaracak kadar sağlam kaydedilmiş şarkılar var elimizde. Eylül ayında belki bir tatlılık olsun diye çok daha yapışkan şarkılardan oluşan bir albüm çıkarabiliriz.

Yapışkan derken?

Erhan G: Yapışkan, dile dolanan...