24 dakikada Bennu Yıldırımlar

Sabah sabah 9.00’da konuşuyoruz. Ne yapıyorsun bu saatte genelde?
- Genelde 6.00’da kalkarım. Beyin uyumak istese de yapılması gerekenler seni kaldırıyor. Kızımı okula hazırladıktan sonra tipik ev işleri başlıyor.
Yoğun olsan da ihmal etmiyorsun ev işlerini yani...
- Hayır. Aslında etmek istiyorum ama kadınlık böyle bir şey. Kadınlar her zaman çaktırmadan daha fazla çalışıyor.

Akşamları?
- Oyun ya da çekim yoksa kızımın da dersleri bitmişse onu da eğlendirecek bir şeyler organize ediyorum. Bu akşam 16 kısa filmi seyretmeye gideceğiz mesela.

Sever misin organizasyon yapmayı?
- Sanırım iyi bir organizatör olabilirdim. Kimin neden hoşlandığını bilerek, doğru adımlar atmaya çalışırım. Herkes de güvenir.

Aktif yaşamayı seviyorsun o zaman.
- Yalnızlığı sevdiğim kadar dostlarımı seviyorum ve kısa zamanda daha iyi neler yapılabilir diye düşünmeyi seviyorum.
Bir ara da haberler çıkmıştı, yazlığı satıp karavan aldığın ve gezeceğin...

- Hayır, öyle bir durum yok. 15 yıldır Assos’a gidip geliyoruz, sahilde küçük bir yerimiz var. Burası sit alanı olduğu için karavan aldık. Yoksa çoluk çocuklu olup da karavanla nasıl olacak. Üstüne bir de üç oyun ve bir dizide oynuyorum.
Üç tiyatro oyunu, bir dizi, bir yandan da evi çekip çeviriyorsun. Bunun seni ruhen yorduğu, kaçıp gitsem dedirttiği zamanlar oldu mu?
- Gitme isteği, herkes gibi, birkaç günlüğüne de olsa, bende de var.

Sakin bir deniz kenarına doğru mu olur bu istek?
- Hiç görmediğim ve özellikle dilini bilmediğim bir yere gitmeyi tercih ederim.

İşkolik misin?
- Mutluyum. Çünkü böyle bir tempoya senelerdir alışmış bir vücut var. 15-20 günlük tatil yetiyor mesela.
Tiyatroyu senin sığınağın, kendini sağlama aldığın bir alan mı?
- Vücuda başka bir şey salgılatıyor tiyatro. Vücut ve beyin dinç oluyor. Bir süre sahneye çıkmadığınızda hamlayabilirsiniz.

Hangi karakterlerdesin bu üç ayrı oyunda?
- Üçü de kara mizah örneği ve Kovaçeviç’in oyunu. İntiharın Genel Provası’yla başlamıştık, sonrasında Buluşma Yeri geldi. Yeni oyunumuz da Dar Ayakkabıyla Yaşamak. Günümüzde gelişen ekonomik sıkışmalar, hafiften ti’ye alınarak anlatılıyor.

Çok fazla proje geliyordur önüne, seçerken kriterlerin neler?
- İçinde bulunmaktan keyif alıp katkıda bulunacağım projeleri seçmeye çalışıyorum. Yoksa daha önce denediğim şeylerin tekrarını ruhen istemiyorum. Kendimi zorlayacağım bir şey olsun.

Gözlerini kullanış şeklini çok seviyorum. Hep çok etkililer. Bu, özellikle kullandığın bir yönün mü?
- Hayır. Ayna karşısında mimik çalışmam. O epeyce geçmişte kalmış bir sistem. Bunun, kalple beyin uyumundan geldiğini düşünüyorum. Beyniniz ve kalbiniz boşsa, gözleriniz çok özel bir renk bile olsa doğru bakamayabilir. Göz beynin ve kalbin aynası.

İzleyiciye çok net bir şekilde yansıyor o zaman bu sende.
- Teşekkürler. Genetik olarak da kirpiklerim çok belirgin ve çok sulanıyor.

Çok duygusal ve hassas mısın?
- Dışarıya karşı çok göstermem ama evet, içimde hassasımdır.
Bir de hep bir asil duruş var sende?
- İnsanların duruşu ve tavrı, nereden geldiğini anlatıyor. Bu, oyunculuk gibi çalışılmış bir şey değil. Kalıplarla da yetiştirilmedim ama sanırım bu insanın kendi içinin yansıması. Tabii ki zıpır yanlarım var ama bunu herkese göstermem. Yakın arkadaşlarım bilir.

İzleyici seni daha çok dramda izliyor, sen gerçek hayatta dramdan uzak durmaya mı çalışıyorsun?
- Yeterince dram var çevremizde. Yaşamak için de küçük mutluluklar bulmak zorundayız. Yoksa bazen üstüne üstüne geliyor insanın hayat. Karamsar olmamaya özen gösteriyorum.

Bu yoğunlukta oyun ya da film izlemeye gidebiliyor musun?
- Eskiden bütün oyunları izlerdim. Nadir çıktığımızda da kızımla gençlik filmlerine gidiyoruz. Dün Roma’ya Sevgilerle’ye izledim.

Yine de yapmazsam olmaz dediğin şeyler var mı?
- Aslında çok fazla. Eğer çalışmıyorsam kesinlikle kızım Ada’yla olmalıyım. Bir de pilates yapmam lazım ama pek vakit bulamıyorum. Ama sürekli koşturmaktan kilo verdiğim için sevinçliyim.

İzlemeyi çok sevdiğin şeyler neler?
- Şu ara Politic Animals ve Newsroom’u çok seviyorum. Meryl Streep’i beğeniyorum. Dünyanın en iyi kadın oyuncusu ve değişebilme konusunda üstüne yok. Ne şanslı ki Amerika’da yaşıyor. Türkiye’de olsaydı, fiziksel özelliklerinden dolayı kesinlikle oyuncu yapılmazdı.

Öyle mi dersin?
- Kusura bakmasınlar ama bizde güzel kadın, yakışıklı erkek iş yapıyor. Fiziğe bakılıyor, oyunculuk gücüne değil.

Sen ister miydin Amerika’da olmak?
Hayır. Orası korkutucu geliyor bana. Ama Avrupa’da bizim sektörümüze ciddiyetle bakılan bir ülkede olabilirdim.

Üç oyun bir dizi

Bennu Yıldırımlar, çalışmadan duramayan bir ruha sahip. Bu sezon İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda üç oyunda birden rol alıyor: İntiharın Genel Provası, Buluşma Yeri ve Dar Ayakkabıyla Yaşamak. Bir yandan da Umutsuz Evkadınları dizinde başrollerden biri. Tüm bu yoğunluğa rağmen özellikle kızı Ada’yla bir şeyler yapmayı hiç ihmal etmiyor.